Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1292 E. 2018/210 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1114 Esas
KARAR NO : 2018/297

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı banka arasında yurtiçi kredi sigorta sözleşmesi imzalandığını bu sözleşme ile müvekkili şirket satışlarından doğan alacaklarının sigorta kapsamına alınması ve şartlarının belirlendiğini sözleşme gereğince ; sözleşme kapsamında olsun olmasın, müvekkil şirketten yapılacak bütün sevkiyatların davalı bankaya bildirileceğini, davalı bankanın sigorta ve ödeme sorumluluğunun ancak “…….” verdiği işler yönünden olacağını ve “…. onayı” verilen işler için davacının müvekkiline prim tahakkuk ettirileceğini, davalı bankanın alıcı limit onayı vermediği işlerin sigorta kapsamı dışında kalacağını bu işler için prim tahakkuk ettirilmeyeceğini, müvekkilinin şirketin prim ödeme, davalı bankanın ise sigorta tazmin sorumluğunun doğmayacağının belirtildiğini, müvekkili şirketin herhangi bir satışının taraflar arasında ki sigorta sözleşmesi kapsamına dahil olmasının, davalı bankanın ……” vermesine tabi kılındığını, müvekkilinin sözleşmeye istinaden müşterisi olan ………… İş Ortaklığının ………… Vergi nolu işleri için davalı bankadan ayrı ayrı ” ……” istediğini, davalı bankanın bu işlerden sadece ………… Vergi Nolu iş için limit onayı verdiğini, diğer işler için alıcı limit onayının çıkmadığını bu işlerin sigorta kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle müvekkili şirketin……….. ve ………….. vergi numaralı işleri için hiçbir şekilde prim ödeme borcunun olmadığını ………… ORTAKLIĞI’nın davalı bankanın alıcı limit onayı vermesi ile sigorta kapsamına alınan …………… Vergi Nolu işi için davalı banka tarafından çıkarılan prim tahakkuklarının müvekkil şirket tarafından eksiksiz ödendiğini, ancak tarafları arasındaki sözleşmede zorunlu kılınması nedeniyle , müvekkili şirketin yaptığı bütün sevkiyatlara ve satışlara ilişkin faturaları (sözleşme konusu işler ile ilgisi olsun-olmasın) davalı bankaya eksiksiz vermek zorunda olduğunu, tahminlerince davalı bankanın isim benzerliği sebebiyle zuhulen, ………..ortaklığının limit onayı çıkmayan ve bu nedenle sigorta sözleşmesi kapsamına alınmayan …………. ve ……………. vergi nolu işlerine dair sevkiyatlar için de prim tahakkuk ettirildiğini ve bu yanlışlığın fark edilene kadar, davacı şirketten 38.551,40 TL haksız, yasaya aykırı, fazla prim tahsilatı yapıldığını, davalı bankanın şifahi bildirimleri üzerine iş bu onay verilmeyen işler ile ilgili hatalı prim tahakkuklarını derhal durdurduğunu, bundan sonra ki süreçte kendilerine farklı tarihlerde yapılan yazışmalar e-mailler ve ihtarname yolu ile yapılan haksız tahsilatın derhal kendilerine iadesi ve yahut da ……………” verilen ve sigorta kapsamında ki işlere ilişkin tahakkuk edecek prim borçlarından mahsubunun talep edildiğini, ancak davalı bankanın bu güne kadar ne haksız prim tahsilatını iade ettiğini ne de müvekkil şirketin prim borçlarına mahsup ettiğini, haksız prim tahsilatının hiçbir yasal dayanağı olmaksızın halen davalı bankanın zimmetinde olduğunu,……. iş ortaklığının ……… ve …….vergi nolu işleri için müvekkil şirket ile davalı banka arasında hiçbir sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, bu işlerin sig3orta kapsamına da alınmadığını, müvekkil şirketin davlı bankanın “……” vermediği ve sigorta kapsamına dahil olmayan bu işler ile ilgili hiçbir prim borcunun bulunmadığını, davalı bankanın eksik inceleme yapması nedeniyle ve zuhulen hatalı tahakkuk işlemi yaptığını, sözleşme kapsamına alınmayan…… ve ……………. vergi nolu işler için de prim tahakkuk ettirerek davacı şirketten yanlışlık fark edilene kadar, haksız yere 38.551,40 TL fazla prim tahsilatının yapıldığını, hiçbir yasal dayanağı olmayan sözleşmeye de dayanmayan haksız ve mesnetsiz prim tahsilatını bu güne kadar taraflarına da iade etmediğini, bu nedenle ……………..TL haksız tahsilatın, tarafların tacir olmasının , işin de ticari iş olması gözönüne alınarak, tahsilat tarihleri itibariyle ve avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi talebiyle mahkemeye başvuru zorunluluğunun doğduğunu, davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı tarafça hatalı tahakkuk işlemi nedeniyle, fazla ödenen bu güne kadar da taraflarına iade edilmeyen 38.551,40 TL prim alacaklarının ödeme tarihleri itibariyle avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline verilmesini, ihtarname gideri, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkili bankanın haksız prim tahsilatı yapma amacını taşımasının kuruluş amacıyla bağlaşmayan bir iddia olduğunu, müvekkili banka ile davalı arasında ……….. tarihinde düzenlenen yurt içi alacak sigortası kapsamında davalı şirketin …… tarihinde ……….- ……. …. Şti iş ortaklığı unvan ve ………….. vergi numarasına sahip firma için alıcı limiti başvurusunda bulunduğunu,……. tarihinde söz konusu alıcı için … tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 3.500,00 TL alıcı limitinin tahsisinin yapıldığını, davalı şirketin söz konusu sevkiyatların bir kısmının aslında farklı bir vergi numarasına ……. vergi nolu ve başka bir adi iş ortaklığı olan………….. iş ortaklığı unvanlı alıcı firmaya gerçekleştirdiğinin tespit edildiğini, durumun ortaya çıkması üzerine müvekkil banka yetkilileri tarafından davalı şirketin doğru alıcıya limit başvurusunda bulunması gerektiğinin farklı vergi nolu şirketlerin farklı alıcı olduğu konusunda bilgilendirildiğini, bunun üzerine davalı şirketin ……….4 tarihinde ……… vergi nolu ve başka bir adi iş ortaklığı olan ………… iş ortaklığı unvanlı alıcı firma içinde limit başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin banka tarafından yapılan değerlendirme sonrasında ………. tarihinde bahse konu alıcı firmaya her hangi bir limit tesis edilemeyeceğine karar verildiği ve durumun davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirketin dava dilekçesinde …………… vergi kimlik nolu iş ortaklığı için hiçbir zaman alıcı limiti talebinde bulunulmadığını, davalı firmanın ticaret yaptığı …………….. vergi nolu adi iş ortaklıklarının her ne kadar aynı unvana sahip ise de belli bir amaca erişmek üzere kurulmuş olan ayrı ayrı adi ortaklıklar olduğunu, bu nedenle her bir adi ortaklık kuruluş amacı, temsil ilişkisi v.s gibi hukuki ve mali açıdan ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkil bankanın davalı tarafın talebi üzerine bu adı ortaklıklardan yalnızca ………. vergi nolu olan için 1…… tarihinde ……. tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 3.500,00 TL alıcı limiti tahsisi yaptığını, diğer adi ortaklardan olan………… ve …….. vergi kimlik numaralı adi iş ortaklıkları için davalı firmaya hiçbir zaman alıcı limiti tahsisi yapılmadığı gibi bu adi ortaklıklar için her hangi bir prim tahakkuk ve tahsilatı da yapılmadığını, davalı firmanın 02/12/2014 tarihinde müvekkil bankanın Sigorta Müdürlüğüne gönderdiği yazı ile söz konusu sevkiyatların prim iadesini talep ettiğini, taraflar arasında geçerli sigorta poliçesinin Yurt İçi Poliçe’nin prim düzeltmelerine ilişkin hususlarını düzenleyen 9. Maddesi a fırkasında ;”Aksi yazılı olarak belirtilmedikçe, Sigortalının hatalı sevkiyat bildirimlerine ilişkin yazılı düzeltme taleplerinin , Sigortalıya prim iadesi yapılmasını gerektirmesi halendi, vade tarihinden önce olmak kaydıyla, orijinal bildirim tarihini müteakip 60 gün içinde yapıldığı takdirde dikkate alınacağı ” düzenlemesinin yer aldığını, mezkur düzenleme kapsamında süresinde düzeltme talebi bildiriminde bulunmayan davalının prim iadesi talebinin ……………… tarihli yazı ile müvekkili bank tarafından reddedildiğini, huzurdaki davada her iki tarafın tacir olduğunu, taraflar arasında akdedilen poliçe maddelerinin taraflar için bağlayıcı düzenlemeler olduğunu, müvekkil bankanın tüm primlerinin poliçe kapsamında sadece alıcı limiti tahsis edilen ………… vergi numarasına sahip firma baz alınarak tahsil edildiğini, davalı tarafın müvekkil bankaya bildirdiği sevkiyatların başka vergi numaralı adi ortaklığa ait olduğu sonradan ortaya çıkmış ise de davalı tarafın gerek poliçe maddelerine gerekse müvekkil bankanın bilgilendirmesine rağmen Poliçenin ……… Maddesi “a” fıkrası uyarınca yasal sürede bildirim de bulunulmadığını davalı tarafın kendi ihmal ve halatı bildirimlerinin neticesiyle bağlı olup prim iadesi talebinin haklı bulunmadığını, açıklamış oldukları nedenler ve mahkemece nazara alınacak nedenlerden ötürü fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine ve yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış , dilekçeler aşaması tamamlanmış , HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanıp dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak tahkikat sonlandırılarak HMK 186 maddesi uyarınca sözlü yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi onaylı sureti dosya içerisine celp edilmiştir.
Yapılan incelemede taraflar arasında ………… tarihinde kısa vadeli yurt içi kredisi genel poliçesi kabul formu, 18/12/2013 tarihinde kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi, düzenlendiği anlaşılmıştır.
Kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesinin;
Sigorta kapsamındaki riskler başlıklı 1/b maddesinde; “alıcıya teslim edilen ve alıcı tarafından kabul edilen malların fatura tutarının vade tarihinden sonraki dört ay içinde sigortalıya ödeyememesi veya ödememesi”
Sigorta kapsamındaki sevkiyatlar başlıklı 3. Maddesinde; “Poliçenin kabul formunda belirtilen sigorta sözleşmesi süresi içerisinde Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yerleşik alıcılarına ilgili alıcı limiti onayında belirtilen şartlara uygun yapılan satışlarla ilgili anlaşma ve sözleşmelere bağlı olarak fatura ve irsaliye karşılığında 360 güne kadar vadeli ödeme koşulu ile yapılacak tüm mal ve sevkiyatları kapsadığı sevkiyatın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde alıcı ile sigortalı arasındaki satım sözleşmesine konu malların alıcı tarafından teslim alınması anlamına geldiği “
Sigortalının yükümlülükleri başlıklı 9. maddesinde; “Sigortalının poliçe kapsamında her ay kapmış olduğu tüm sevkiyatları takip eden ayın 10 una kadar ve ilgili ayda hiçbir sevkiyat yapılmamış olsa dahi belirlenen form ile …………….Bank’a bildireceği, söz konusu bildirimin belirlenen süre dışında sigortalı tarafından gecikmeli olarak yapılması durumunda sigortalı…………. Bank’tan alıcı limiti onayı verilmiş olan sevkiyatların bedeli tahsil edilmiş olsa bile tahakkuk edecek primleri ödemekle yükümlü, aksi yazılı olarak belirtilmedikçe sigortalının hatalı sevkiyat bildirimine ilişkin yazılı düzeltme talepleri sigorta ve prim iadesi yapılmasını gerektirmesi halinde vade tarihinden önce olmak kaydı ile orjinal bildirim tarihine müteakip 60 gün içerisinde yapıldığı takdirde dikkate alınır, bununla birlikte sigortalının vadesi geçmiş alacak bildirimini, müteakip yapılan inceleme kapsamında ilgili sevkıyatların sigortalının herhangi bir kusuruna dayalı olmaksızın tazminat ödenmesine konu olamayacağının tespit edildiği hallerde söz konusu sevkıyatlar için ödenmiş primler sigortalıya iade edilir. “hususu düzenlenmiştir.
27/12/2013 başvuru tarihli , 16/01/2014 tarihli Sigortalı davacı şirket ile alıcı dava dış……… vergi nolu ……….. İş ortaklığı arasında …… tarihleri arasında Kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi alıcı limit onayının davalı tarafından verildiği anlaşılmıştır.
05/09/2014 başvuru tarihli ,………. tarihli Sigortalı davacı şirket ile alıcı dava dışı …… vergi nolu ………. İş ortaklığı arasında …….. tarihleri arasında Kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi alıcı limit onayı talebinin davalı banka tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalıya hitaben keşide edilen, Karşıyaka………… Noterliği’nin 11/03/2015 tarihli 5797 sayılı yevmiye numaralı ihtarname ile ……. ve ………… vergi numarası ile kayıtlı işler için aynı unvana sahip olması sebebi ile zuhulen tahsil edilen 38.551,40 TL primin iadesini ihtar ettiği ihtarın 16/03/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında Yurt İçi kredi sigortası bulunduğu hususu ihtilafsızdır.
UYUŞMAZLIK Davalı bankanın davaya konu ………. ve………. vergi numaralı işlere ilişkin düzenlenen faturaların sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığı ve davalı bankanın bu faturalar için tahsil ettiği primlerin haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
HMK 266 mad. Uyarınca mahkememizce 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla banka kayıtlarına yerinde inceleme yetkisi verilerek dosya üzerinden bilirkişi incelenmesine karar verilmiş, bilirkişiler banka kayıtları ve dosya üzerinde inceleme yaparak 05/09/2011 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
Sunulan rapor uyarınca; taraflar arasında…………… nolu 18/12/2013 tarihli kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan 18/12/2013 tarihli kabul formu düzenlendiği bu poliçe kapsamında davacı tarafça …….. tarihinde ……….. İş ortaklığı ünvanına ve ……. vergi numarasına sahip firma için yapılan alıcı limiti başvurusunun davalı banka tarafından değerlendirilerek 16/01/2014 tarihinde 18/12/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ………….. TL alıcı limiti tahsisinin gerçekleştiği, bu limit tarihinde alıcı firma konumunda olan iş ortaklığına davacı şirket tarafından kesinlen faturaların davalı ………Bank A.ş ye ibraz edilmesi üzerine davalının söz konusu faturaya ilişkin prim tahakkukunu yaparak davalıya bildirdiği , bildirilen bu primlerin düzenli ve eksiksiz bir şekilde davacı tarafından davalının banka hesabına ödendiği, davacı firmanın iş yaptığı dava dışı …………………. İş ortaklığının üç ayrı vergi numarası ve üç ayrı birbirine benzer ünvanlar taşıyan bu gruba dahil olan firmalardan limit tahsisi yapılmamış bulunan. ………….vergi nolu …………. İş ortaklığı ve ….. vergi nolu . …………… ŞTİ. İş ortaklığı firmalarına kesilen faturaların bir bölümünün de isim benzerliği nedeniyle davalıya 3.500,000,00 TL lik alıcı firma dahilinde prim tahakkuk ettirilmek üzere ibraz edilmesinden ve davalı bankanın da vergi numaraları farklı olmasına rağmen bu alıcı limiti bulunmayan iki ortaklık için ibraz edilmiş faturalara prim tahakkuku yaparak davacıya bildirimde bulunması üzerine davacının bu primleri davalının banka hesabına ödediği, davacının alıcı limiti kapsamında olmayan faturalar için prim tahakkuku yapıldığını fark etmesi üzerine ……………… vergi nolu ortaklık için 05/09/2014 tarih ve …………sayı ile 01/08/2014 tarihinde geçerli olmak üzere davalı bankadan alıcı limiti talebinde bulunduğu bu talebinin 10/10/2014 tarihinde davalı banka tarafından reddedildiğini, taraflar arasında düzenlenen poliçenin 9/a maddesinde düzenlenen hatalı sevkıyatın alıcı limiti kapsamındaki sevkıyatlarla mı yoksa limit tahsisi yapılmamış başka ortaklıklara ait hatalı sevkıyatlarla mı ilgili olduğu hususunun sözleşmenin maddesinde açık bir şekilde düzenlenmediği , poliçenin 35. Maddesinde özel şartlarda hüküm bulunmayan hallerde TTK hükümlerinin uygulanacağı yine poliçenin 38. Maddesinde TTK ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği, TTK ‘nın 1416 ve 1452. Sigorta faaliyetlerle ile ilgili maddelerin bu tür alacak sigortalarına da uygulanacağı bu nedenle davalının hangi vergi numaralı firmalara ait olduğunu kontrol etmeksizin fuzulen tahakkuk ve tahsil ettiği prim tutarını TTK hükümleri ve hakkaniyet kuralları gereğince davacıya iade etmesi gerektiğini, davacının sehven bildirdiği ve davalı banka tarafından vergi kontrolleri yapılmadan alıcı limit kapsamında olmayan şirketler için tahakkuk ettirdiği primin 38.404,52 TL olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu denetlenerek dosya içeriğine uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde ; Taraflar arasında ………….. nolu 18/12/2013 tarihli kısa vadeli yurt içi kredi sigortası genel poliçesi ve ………….. tarihli kabul formu düzenlendiği bu poliçe kapsamında davacı tarafça ……. tarihinde ………. İş ortaklığı unvanına ve ……….vergi numarasına sahip firma için yapılan alıcı limiti başvurusunun davalı banka tarafından değerlendirilerek 16/01/2014 tarihinde 18/12/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere …………….. TL alıcı limiti tahsisinin kabul edildiği, bu limit kapsamında alıcı firma konumunda olan iş ortaklığına davacı şirket tarafından kesinlen faturaların davalı ……………….Bank A.ş ye ibraz edilmesi üzerine davalının söz konusu faturaya ilişkin prim tahakkukunu yaparak davacıya bildirdiği , bildirilen bu primlerin düzenli ve eksiksiz bir şekilde davacı tarafından davalının banka hesabına ödendiği, davacı firmanın iş yaptığı dava dışı ……….. İş ortaklığının üç ayrı vergi numarası ve üç ayrı birbirine benzer ünvanlar taşıyan bu gruba dahil olan firmalardan limit tahsisi yapılmamış bulunan ………. vergi nolu ve …….. vergi nolu …………………… İş ortaklığı firmalarına kesilen faturaların bir bölümünün de isim benzerliği nedeniyle davalıya ……… TL lik alıcı limiti dahilindeki firma olarak prim tahakkuk ettirilmek üzere ibraz edilmesinden ve davalı bankanın da vergi numaraları farklı olmasına rağmen bu alıcı limiti bulunmayan iki ortaklık için ibraz edilmiş faturalara prim tahakkuku yaparak davacıya bildirimde bulunması üzerine davacının 38.404,52 TL bedelli bu primleri davalının banka hesabına ödediği, davacının alıcı limiti kapsamında olmayan faturalar için prim tahakkuku yapıldığını fark etmesi üzerine ………. vergi nolu ortaklık için …… tarih ve …… sayı ile 01/08/2014 tarihinde geçerli olmak üzere davalı bankadan alıcı limiti talebinde bulunduğu bu talebinin 10/10/2014 tarihinde davalı banka tarafından reddedildiği, taraflar arasında düzenlenen poliçenin 9. Maddesinde hatalı sevkıyat bildirilmesi ve yazılı düzeltme talepleri prim iadesini gerektirmesi durumunda yazılı düzeltme talepleri vade tarihinden önce olmak kaydı ile orijinal bildirim tarihini takip azami 60 gün içerisinde bildirilmesi gerektiği, bununla birlikte vadesi geçmiş alacak bildirimine müteakip yapılan inceleme kapsamında ilgili sevkıyatların sigortalının herhangi bir kusuruna dayalı olmaksızın tazminat ödemesine konu olamayacağı tespit edildiği hallerde söz konusu sevkıyatlar için ödenecek primlerin sigortalıya iade edileceği hususunun düzenlendiği, hatalı sevkıyatlardan kastedilen sevkıyatın alıcı limiti kapsamındaki sevkıyatlarla mı yoksa limit tahsisi yapılmamış başka ortaklıklara ait hatalı sevkıyatlarla mı ilgili olduğu hususunun sözleşmenin maddesinde açık bir şekilde düzenlenmediği, yine sigortalı davacının poliçenin 9/a bendi uyarınca her ay yapmış olduğu tüm sevkıyatlarını davalı bankaya bildirme yükümlülüğünün bulunduğu hususu nazara alındığında davacı tarafından unvan benzerliği nedeniyle ……….. ve ………vergi nolu ………… İş ortaklığı ile yapmış olduğu işlere ilişkin olarak düzenlenen faturalara ilişkin davalıya yapmış olduğu bildirimde, davalının faturaların hangi vergi numaralı firmalara ait olduğunu kontrol etmeksizin bildirilen sevkıyatlara prim tahakkuk ettirmesinde sigortalının bir kusuru bulunmadığı ve davacı tarafından unvan benzerliği nedeniyle………. ve ………. vergi nolu şirketlere ait işlerle ilgili olarak düzenlenen faturaların risk kapsamında tazminat ödemesine konu olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının sehven bildirdiği ve davalı banka tarafından vergi numaraları kontrolleri yapılmadan alıcı limit kapsamında olmayan şirketler için …………… TL tahakkuk ve tahsil ettiği primin davacıya iade edilmesi kanaatine varılarak 38.404,52 TL primin temerrüd tarihi olan 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya iade dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
2-……….2 TL nin 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verimesine,
3- Karar tarihi itibari ile alınması gerekli 2.623,41 TL ilam harcından peşin alınan 658,37 TL ile harcın mahsubu ile bakiye 1.965,04 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça, peşin olarak yatırılan 658,37 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılama sırasında, 2.250 TL bilirkişi ücreti, 231,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşur toplam 2.481,00 TL yargılama giderinin davanın kabul (%99) ve ret (%1) oranına göre hesaplanan 2.456,19 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına
6- Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre 4.574,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın Kısmen Kabul Kısmen Red durumuna göre 146,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine,
8- HMK 120 Maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde HMK 333 Maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Karar verildi
Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda , Gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK 345 maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. .