Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1216 E. 2019/286 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1216 Esas
KARAR NO : 2019/286
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 17/10/2015
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nin —————Esas sayılı dosyası ile ikame edilen İş Kazasına Dayalı Maddi ve Manevi Tazminat Davası neticesinde verilen —— K.sayılı kararın, İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün————— E, sayılı icra dosyaları ile icra takibine başlandığını ve müvekkili şirket tarafından söz konusu icra dosyalarının toplamı olan ———— TL ödeme yapıldığını, davacı şirketin ödemiş olduğu bu paranın rücusu için davalı sigorta şirketine ——— tarihli ———- poliçe nolu muhtelif sorumluluk sigortaları poliçesi kapsamında icra takibinin başlatıldığını, ancak davalı şirketin itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davacı şirketin davalı sigorta şirketine —— tarihli ———– poliçe nolu muhtelif sorumluluk sigortaları poliçesi kapsamında üçüncü kişilere karşı tüm maddi ve manevi zararları poliçe limitini karşılayacak şikelde sigorta yaptırdığını, davalı şirketin bu poliçe kapsamında icra takibine konu borcu ödemek yerine, icra takibine itiraz etmesi nedeniyle huzurdaki davayı açma zaruretinin hası olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı sigorta şirketi tarafından——————– nolu poliçe ile muhtelif sorumluluk sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe azami teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, poliçenin mevcut olmasının bu teminat tutarının her olayda tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, işbu davanın muhatabinin İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nin ——— K. Sayılı ilamı dosya davalılar—————– olması gerektiğini, bu sebeple husumet yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili sigorta şirketinin, sigortalı şirket dışındaki firmaların kusuruna denk düşen dosya borcunu ödemesinin mümkün olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin davacı şirketin kusurlu olması ve bu kusurun ispat edilmiş olması halinde ve ispatlanabilmiş gerçek zarar miktarının sigortalısının kusuru oranına tekabül eden kısmı için ve poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olabileceğini, işbu dava ile—————— tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ————çalışanı Teyfik Burcu’nun Batışehir Projesinde çalışırken vefat etmesi üzerine sigortalı ve diğer alt ve üst işveren ve taşeronlar aleyhine dava açıldığını, dava sırasında temin edilen bilirkişi raporları ile—————- firmasının % 30 ve sigortalı şirketin % 30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin sadece sigortalı şirketin kusuru oranında ödeme yükümlülüğünün bulunduğnuu, poliçe limitinin tümünün talep edilmesinin haksız olduğunu, poliçenin 2. Sayfasına dercedilen sigorta kapsamı na göre sigorta teminatının sigortalının poliçede gösterilen sıfat faaliyet ve yasal ilişkilerden dolayı———-yasal sorumluluğuna ilişkin mevzuat hükümleri çerçevesinde sorumluluğunu kapsadığını ve poliçede yazılı bedellerle sınırlı olduğunu, bu sebeple sigortalı kusuru dışındaki zararların diğer sorumlulardan talep edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte yargılama sonunda davacının talebinde haklı görülmesi halinde sigortalı/davacı için hükmedilebilecek tazminatın——– TL tutarında muafiyete tabi olduğunu, bu nedenlerle İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nin———–K. Sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddini, dava konusu taleplerin poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, davacı tarafın gerçek zarar miktarının tespitine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davacının aleyhine icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin, İİK 67 maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; dava dışı 3. kişiler tarafından davacı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu 6 İcra dairesinin —————-esas sayılı icra dosyalarında takibe konu alacağın dayanağı İstanbul Anadolu 4 İş Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyası ile hükmedilen tazminat alacağına ilişkin olup, davacı tarafından ödenen bu alacakların davalı sigortaya rücu istemine ilişkin olup, davacının icra dosyalarına yapmış olduğu ödemelerin davalı sigortalıya yaptırmış olduğu muhtelif sorumluluk sigortaları poliçeleri kapsamında kalıp kalmadığı , davalıya rücu edip edemeyeceği ve davalı sigortanın sorumluluk miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 22. İcra müdürlüğünün ———— esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine ———- nolu muhtelif sorumluluk sigorta poliçesi açıklaması ile ——–TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresinde takibe itirazı sonucu takibin durduğu görülmüştür.
İstanbul Anadolu 4. İş mahkemesinin ————— Karar nolu kararın incelenmesinde; davacıların murisi müteveffa ———– Bloklarının kaba yapı işlerinin yapımını üstlenen Midya şirketinin sigortalı çalışanı olduğu, ———-arihinde hazırlanan kiriş kalıbının içerisinde beton dökümü yapıldığı sırada içerisindeki basınç nedeniyle patlayan pompa hortumunun çarpması sonucu yaralandığı, komaya girdiği, tedavi sırasında ———- günü vefat ettiği, olayın meydana gelmesinde davalılardan —————- kusurunun bulunmadığı, —–% 10 oranında kusurlu sayılacağı, —————————– % 10 oranında kusurlu sayılacağı,——— % 30 oranında kusurlu sayılacağı, —————— % 30 oranında kusurlu sayılacağı, müteveffa ———– % 20 oranında kusurlu sayılacağının kabul edildiği ve bu kusur oranlarına göre karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nin ——— Karar sayılı ek kararında mahkemece verilen kararın———- tarafından————————- tarihinde temyiz edildiyse de iş mahkemelerince verilen hükümlerin temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 8 gün olup, kararın bu davalıya ————-tarihinde tebliğ edilmesine karşın temyiz dilekçesinin—————– tarihinde verildiği, temyiz süresinin ———–tarihinde sona erdiği, bu nedenle ————tarafından süresi geçtikten sonra temyiz dilekçesi verildiğinden Humuk 434/son maddesi uyarınca süre yönünden temyiz sebebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nce verilen kararın davalılar—————vekillerince temyiz edildiği, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi ————– Karar sayılı ilamıyla bütün temyiz iddialarının reddi ile kusur ve kanunu uygun olan hükmün onanmasına karar verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan sigorta poliçesinin incelenmesinde; davalı ————–tarafından davacı ——-adına düzenlenen —————–nolu muhtelif sorumluluk sigortalılar poliçesinin incelenmesinde poliçenin başlangıç tarihinin——– bitiş tarihinin ———– olduğu, poliçenin ikinci sayfasında özel şartlar sigorta kapsamı başlıklı bölümünde sigortacının bu poliçe ile sigortalının yazılı adreste bulunan işyerindeki işletme faaliyetleri sırasında sigorta süresi içinde meydana gelecek bir olay sonucunda yine sigorta süresi içinde üçüncü kişilerin ölmesi, yaralanması veya sağlığının bozulması, üçüncü kişilere ait mallarda maddi zararın meydana gelmesi nedenleriyle, üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin sonuçlarına karşı sigortalıyı poliçede yazılı özel ve ilişik üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet genel şartları çerçevesinde güvence altına aldığı, sigorta teminatının sigortalının poliçede gösterilen sıfat kabiliyet ve yasal ilişkilerinden dolayı —————sorumluluğunu kapsadığı ve poliçede yazılı bedellerle sınırlı olduğunu, bu poliçe ile sağlanan teminatın müşterilere verilmesi gereken ticari hizmetleri hiç veya gereği gibi sağlanamamasından kaynaklanan sorumlulukları içermediği, sigorta süresinde meydana gelen, ancak sigorta süresi içinde ya da süre bitimindin itibaren en geç 6 ay içinde sigortacıya bildirilmeyen hasarlardan sigortacının sorumlu olmayacağı, yine poliçenin üçüncü sayfasında muafiyet tutarına ilişkin olarak maddi bedeni ayrımı yapılmaksızın her bir hasarda uygulanacak muafiyet tutarının ——–TL olduğu, teminat limitinin ise olay başına ——TL olduğu görülmüştür.
Davacı tarafında İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nin———— Karar nolu kararı uyarınca iş mahkemesinde davacı olan tarafların yapmış olduğu icra takip dosyalarının incelenmesinde davacının İstanbul 6 İcra Dairesinin ——————— sayılı dosyasında alacaklı ——- olan takip dosyasına—————–TL ödediği, İstanbul 6 İcra Dairesinin alacaklısı ——– Esas sayılı dosyasından ————- TL ödediği, İstanbul 6 İcra Dairesinin alacaklısı ———– esas sayılı dosyasından ————— TL ödediği, İstanbul 6 . İcra DAiresinin alacaklısı ———–esas sayılı dosyasından ———-TL ödediği, istanbul 6 icra dairesinin alacaklısı ——– esas nolu dosyasından ————- TL ödediği, istanbul 6 icra dairesinin alacaklısı ——– esas sayılı dosyasından—————-TL ödediği, istanbul 6 icra dairesinin alacaklısı ———– sayılı dosyasından —————TL ödediği ve yapılan toplam ödemenin ———— TL olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 25/10/2016 tarihli celsede tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi yönünden 1 mali müşavir ve 1 sigortacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 27/03/2017 tarihli raporlarında özetle; davac——– tarafından istanbul Anadolu 4. İş Mahkemesinin——- esas——— karar nolu kararı uyarınca alacaklılara yapılan toplam ödemenin—— TL olduğunu, davacının tazminatı kendi payına düşenden fazlasını ödemiş bulunması nedeniyle TLK’nun 62 maddesi gereğince müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip olunduğunu, davalı sigorta tarafından düzenlenen sorumluluk poliçesi gereğince davacının ödemiş olduğu tazminattan kusur oranına göre sorumlu bulunduğunu, sigorta poliçesi şartlarında manevi tazminatın teminat dışında bırakılmamış olduğunu, poliçe teminatının olay başına 200.000,00 TL sınırlı olduğunu, her bir hasarda ——– TL muafiyet bulunduğunu, İstanbul Anadolu 4 .İş Mahkemesince verilen kararda maddi tazminat olarak toplam ——–TL, manevi tazminat olarak da toplam —- TL ye hükmedilmiş bulunduğunu, maddi ve manevi tazminat toplamının —–TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin bu tutarın % 30 kusur oranına isabet eden miktarın——TL olduğunu, ——- TL muafiyet şartı uygulandığında miktarin 79.436,08 TL olduğunu, sonuç olarak davalı sigorta şirketinin istanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün ———-Esas sayılı dosyasından dolayı ——–TL ödemekle yükümlü bulunduğu yönünde rapor tanzim edilmiş rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı 21/01/2017 tarihli dilekçesi ile itirazda bulunmuş, itirazında özetle; sigortalı davalının kendisine olay ve dava ihbar olduğu halde zararı ödemeyip davacı sigortalının zararı mahkeme kararı ve bu kararın icrası sonucu ödemek zorunda kaldığı için davalı sigortanın müvekkile sigorta sözleşmesinde öngörülen miktar olan –TL tazminatı ve hukuki koruma giderlerini ödemesi gerektiğini, bilirkişi tarafından masraf 423.218,00 TL üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, çünkü davanın davalı sigorta şirketine usülüne uygun olarak ihbar edilmiş ve davalı sigorta şirketinin davaya müdahil olduğunu, buna rağmen davalı sigorta şirketinin yargılama aşamasında ve mahkeme karar verdiğinde bu karar icraya konmadan gerekli ödemeyi yapmayarak davacı müvekkil şirketin icra takibine maruz kalmasına sebebiyet verdiğini, bilirkişice yapılan hesapta müteveffa ——–kusur oranın % 20 ye göre açıkta kalan 53.124,66 TL dağıtımı yapılmadığını, rapora bu yönde de itiraz ettiği yönünde itirazda bulunarak ek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekeçsinde bilirkişi tarafından hesap edilen 79.436,00 TL tazminat tutarına bir itirazları bulunmadığını, istanbul anadolu 4 iş mahkemesince verilen kararın tüm taraflar tarafından temyiz edilmesine karşın davacının temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu nedenle ilamın Yargıtay incelemesi sonucu bozulma ihtimalinin yüksek olduğunu ve İstanbul Anadolu 4 .iş mahkemesinin kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının itirazlarının karşılanması yönünde ek rapor alınmasına karar verilmiş olup , bilirkişiler ———- tarihli ek raporunda özetle, davacının İstanbul Anadolu 4 iş mahkemesi kararı uyarınca 7 adet icra dosyasına ———– TL ödeme yaptığını, davacının % 30 kusuruna göre payına düşen miktarın —- Tl olduğu, vefat eden ———% 20 kusuruna göre davacının üzerine düşen ödeme tutarının (423.218,00 * % 20 ) 84.643,60 TL olduğu ve davacının % 30 kusuruna göre ( 84.643,60 * % 30 ) 25.393,98 TL olduğunu, buna göre davacının kendi üzerine düşen 126.965,40 TL üzerine ayrıca vefat eden ————–adına da ödenen 25.393,98 TL nin eklenmesi ile davacının kendi adına mahkeme kararı sonrasında ödediği tutarın 152.358,38 TL olduğu, bu tutardan 250,00 TL poliçedeki muafiyet tutarının düşülmesi ile davacının net alacağının ——- TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş rapor usulüne uygun taraflara tebliğ edilmiş.
Davacı vekili ek bilirkişi raporuna itirazında mütevveffanın payına düşen 84.643,60TL nin kusur oranlarına göre dağıtılmasında müvekkil şirket payı olarak %30 oranını alması hatalı olduğunu, müteveffa payına düşen miktar sadece kusurlu 4 şirkete kusur oranlarında paylaştırılması gerektiğini, aksi halde müteveffaya %20 kusur oranında düşen pay olan 84.643,60x%20=16.928,72TL karşılıksız kalmakta ve müvekkil şirkete yüklenmeksi gerektiğini, müteveffa harici kusur oranlarının——-:3/8, – :1/8, —-:1/8 olduğunu, buna göre 84.643,60 x 3/8 =31.741,35 TL olmalı gerektiğini, bu sebeple bilirkişi raporundaki müteveffa payından müvekkil şirkete düşen kusur oranındaki payın 25.393,98 TL olarak belirlenmesi hatalı olduğunu, bilirkişi raporundaki geri kalan hususlar haklılığımızı ortaya koymakta olduğunu, bilirkişi raporundaki aleyhe kısımları kabul etmemekle birlikte müteveffa payının 4 kusurlu şirkete dağıtılmasında müvekkil şirkete kusur oranında düşen miktarın 25.393,98 TL yerine—– TL olarak tespiti ile davalıdan;- 126.965,40+31.741,35 = 158.706,75TL tahsiline karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili ek rapora karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; bilirkişi raporunda hesap edilen 126.965,40 TL tutarındaki tazminat hesabı ile toplam tazminat tutarından 250,00 TL muafiyetin düşülmesi hususuna bir itirazının bulunmadığını, İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesince verilen kararda yapılan tazminat hesaplamasında vefat eden ————– düşen kusur dikkate alınarak hesaplama yapıldığını ve ona göre hüküm tesis edildiğini, davacı tarafından yapılan ödemede ————— kusuruna tekabül eden bir ödeme olmaması gerektiğini, 25.393,98 TL nin hesaplamaya dahil edilmesinin hatalı olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, poliçe, İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesinin ——— esas ———Karar sayılı dosyası, İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesinin ——— esas sayılı icra dosyası, İstanbul 6 icra dairesinin —————- sayılı dosyaları, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında genel haciz yolu ile muhtelif sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında —————– TL bedelli icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında ———- tarihleri arası muhtelif sorumluluk sigortaları poliçesi düzenlendiği, poliçe kapsamındaki teminatın ——- TL olduğu ve olay başına ——- TL muafiyet şartı olduğu, poliçede maddi manevi tazminat ayrımı olmadığı, poliçe tarihleri arasında meydana gelen iş kazası nedeniyle İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesinin ———– Karar sayılı ilamında kaza nedeniyle davacı şirketin % 30 oranında kusurlu kabul edildiği ve tüm davalıların hükmedilen tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, verilen kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin ————Karar sayılı ilamı ile onandığı, verilen kararın iş mahkemesinde görülen davanın davacıları tarafından icra takibine konu edildiği, iş bu takipler sonucu müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davacının toplam ——–TL ödeme yaptığı, İstanbul Anadolu 4. İş mahkemesi dosyasında davanın davalı Anadolu Sigortaya ihbar edildiği ve davadan haberdar olduğu, İstanbul Anadolu 4 iş mahkemesinin kesinleşen ——– karar sayılı dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda davacının kusur oranının % 30, müteveffa———– % 20 olduğu tespit edilerek davalıların toplamda % 80 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hesap ve değerlendirme yapıldığı, davalının mahkememizce alınan ek rapordaki hesaplanan ———- TL tutarındaki tazminata itirazının olmadığını beyan ettiği, davacı tarafından yapılan ödemede ———— kusuruna tekabül eden bir ödeme olmaması gerektiğini, ———TL nin hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiğini beyan etmiş ise de yukarıda belirtildiği gibi İş Mahkemesince verilen ve kesinleşen kararda hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davalıların toplamda % 80 kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, tüm dosya kapsamından yapılan ödemenin 423.218,00 TL olduğu, kusurun % 80 olması, davacının da kusur oranın % 30 olması dikkate alındığında davacının kusur oranına düşen miktarın 423.218,00 / 80 = 5.290,225 * 30 = 158.706,75 TL ye tekabül ettiği, taraflar arasındaki poliçede olay başına 250,00 TL muafiyet şartı olduğu, bu bedelin de düşüldükten sonra kalan miktarın 158.706,75 TL – 250,00 = 158.456,75 TL olduğu, dolayısıyla bu nedenlerle davalının ek rapora itirazlarının yerinde olmadığı, poliçede kaza başına teminat limitinin 200.000,00 TL olduğu, hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde olduğu, kazanın poliçe tarihini kapsadığı, davacının icra takibine asıl alacakla birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin toplamı üzerinden ödeme yaptığı, davacının dava açmadan önce poliçe kapsamında ödeme yapılması amacıyla davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, yine İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesinde görülen davada davanın davalıya ihbar edildiği ve davadan haberdar olduğu, ancak poliçe kapsamında ödeme yapmadığı, davalının yapılan icra takipleri sonucu asıl alacak ile birlikte ferilerini de ödemek zorunda kaldığı, tüm bu nedenlerle davalının poliçe kapsamında davacının ödemek zorunda kaldığı toplam 423.218,00 TL üzerinden % 30 kusur oranına göre hesaplanan 158.456,75 TL den sorumlu olduğu, tarafların tacir olması nedeniyle davacının takip talebinde istemiş olduğu % 10,5 oranındaki ticari faizin yerinde olduğu, alacağın miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
Davalının İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 158.456,75 TL yönünden İPTALİNE,
Takibin bu tutar üzerinden DEVAMINA,
Alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu hesap edildiğinden yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.415,50 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 1.000,00 TL’nin, alınması gerekli olan 10.824,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.408,68 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 251,00 TL, bilirkişi ücreti 2.250,00 TL, olmak üzere toplam 2.501,00 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.981,50 TL yargılama masrafına, peşin harç 2.415,50 TL, eklenerek sonuç olarak 4.397,00 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 519,49 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 15.426,54 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.919,76 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019