Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1206 E. 2021/811 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ –
ESAS NO : 2015/1206 Esas
KARAR NO: 2021/811
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2015
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı vekili — tarafından başlatılan——– senetteki imzaların tamamının sahte olduğunu, takibin ve takibe konu senedin iptalinin gerektiğini, müvekkillerden—- temsilcisinin —– görüleceği üzere; —- olduğunu, müvekkili tarafından hiçbir şekilde böyle bir senedin imzalanmadığını, senetteki imzaların sahteliğinin bilirkişi incelemesine gerek kalmaksızın çıplak gözle bakıldığında dahi görülebileceğini, senetteki imzaların müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığından takibin ve senedin iptalinin gerektiğini, ayrıca senedin müvekkilinin yazısı ile doldurulmadığını, bu konuda da savcılığa ayrıca suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili —–ilişki içinde bulunmadığını ve senet imzalamadığını, yapılan bütün işlemlerin sahte belgelerle yapılmış olduğunu, ticari kayıtlar ve imza sirküleri incelendiğinde müvekkilinin senede imza atmadığını, sahte senetle ilgili olarak —— suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydıyla takibin dava sonuna kadar HMK 209/1 maddesi uyarınca durdurulmasına, takibin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu takipte ödeme emirlerinin borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ve borçluların süresinde ilgili davalarını açmadıklarını, davacı vekilince, —tarihinde süresi haricinde—– dosyaları üzerinden takibin iptali davasının açıldığını, müvekkil şirketin, davacılardan —- ticari iş ilişkisi dahilinde alacaklı olduğunu, — senetle birlikte kefil olarak borç altına girdiğini, senetteki imzaların sahteliğine ilişkin iddiaların tamamen mesnetsiz iddialar olduğunu, senetteki imzaların doğru olduğunu, —- davaya konu takipteki —-tarihli haciz tutanağında da açıkça görüleceği üzere ”borcumu kabul ediyorum borcumu da alacaklıya ödeyeceğim” dediğini, davayı açanların davasında iyi niyetli olmadıklarını,—–yetkilisi —- ait çıkmaması halinde dahi, — atılmış olan imzanın, — yetkilendirmesi sonucunda 3.kişilerce atıldığı anlamına geleceğini — borçtan sorumluluktan kurtulamayacağını, senettteki imzaların sahte çıkması durumunda bile borçluların sorumluluktan kurtulamayacağını, ticari defter kayıtları -faturaların da incelendiğinde —–ortaya çıkacağını belirterek davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacıların asıl alacağın en az % 20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu :Davalı tarafından başlatılan – dosyasında , takibe konu alacağın dayanağı olan —– düzenleme tarihli —bedelli senet altındaki imzaların davacı şirket yetkililiri ve davacı— ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davacının takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1,2. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce uyuşmazlık “Davalı tarafından başlatılan —sayılı icra dosyasında , takibe konu alacağın dayanağı olan —– bedelli senet altındaki imzaların davacı şirket yetkililiri ve davacı —– ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. ” şeklinde tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik edilen — sayılı dosyasında; davalı takip alacaklısı tarafından—– tarihli takip talebi ile davacı takip borçluları hakkında kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, takibe konu bononun incelenmesinde tanzim tarihinin — olduğu, lehtarının davalı —-Olduğu , keşidecisinin—–Olduğu, kefillerin —— olduğu , bono bedelinin —–olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunun—- ve imza sirkülerinin incelenmesinde davacı borçlulardan—– bononun düzenlendiği tarihteki yetkilisinin—- olduğu , diğer davacı borçlu– , bononun düzenlendiği tarihteki yetkilisinin ise—– olduğu görülmüştür.
Dava takip konusu bonodaki imzaların davacılara ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davası olup bonoda imzası bulunan keşideci ve kefillerin mahkememiz huzurunda imza örnekleri alınmış ve bononun düzenlendiği tarihten öncesine ait imza asılları celp edilmiş ve takibe konu bono üzerinde imza incelemesi yapılması yönünde bilirkişiden rapor alınmıştır.
—-Bilirkişi mahkememize sunduğu —- havale tarihli raporunda özetle; inceleme konusu bonodaki borçlu — atfen atılmış imzalar ile davacı ——karşılaştırma imzaları arasında grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından imzaların mevut karşılaştırma imzalarına kısayla —– atfen atılmış imza ile davacı şirket yetkilisi —— ait karşılaştırma imzaları arasında grafolojik kaligrafik tanı unsurları bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevut karşılaştırma imzalarına kısayla —— eli ürünü olmadığı, rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı şirket hakkında yargılama devam ederken —–dosyasında iflas kararı verildiği anlaşılmış olup mahkememizce İİK 194 maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısının yapılması beklenmiş olup, — verilen iflas kararının —– kaldırıldığı anlaşılmış olup, — kaldırma kararı sonrası yeniden karar verilmesi beklenmiş olup, —- sayılı dosyasından müflis şirket hakkında yeniden —- verildiği anlaşılmış olup, iflas işlemlerini yürüten —-sayılı dosyasında tasfiyenin ne şekilde yapıldığı sorulmuş olup, gelen müzekkere cevabında ——– dosyasında tasfiyenin adi tasfiye olarak yürütüldüğü ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığı bildirilmiş ve—– isim ve adresleri mahkememize bildirilmiş olup,—- usulüne uygun olarak dosyadaki dava , cevap , duruşma zabıtları ve tüm bilirkişi raporları tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, takip dosyası, bilirkişi raporu, bonolar, celbedilen ıslak imzalı belge asılları,—- iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; takibe konu bonodaki imzaların takip borçluları——– bilirkişi raporu ile tespit edildiği, imzaların takip borçlularına ait olduğunu ispat yükünün davalı takip alacaklısında olduğu, ancak davalı takip alacaklısının bonodaki imzaların davacıya ait olduğuna ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, bu nedenle imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşıldığından davacının takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığı, ayrıca davalı takip alacaklısının lehdar olması nedeniyle bonolardaki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilme yükümlülüğü bulunduğundan imza kendisine ait olmadığı halde davacılar hakkında takibe geçmiş olması nedeniyle kötü niyetli olduğu ve bu nedenle davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davalı şirket her ne kadar cevap dilekçesinde davacı- bulunduğunu diğer borçlu——–kapsamında verilen dava konusu bonoda kefil olduğunu iddia etmiş ise de huzurdaki davanın bonodaki imzanın davacılara ait olmadığı iddiasına dayalı olduğu, davacıların imza inkarında bulunduğu , davalı şirket ile davacılar arasında bir ticari ilişki bulunsa ve davalı alacaklı olsa dahi bu hususun mahkememizce değerlendirilemeyeceği , imza inkarı yönünden yapılan değerlendirmede bonodaki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı alınan bilirkişi raporu ile sabit olup davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile; davacıların—– bedelli , keşidecisi—– bonodan dolayı davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Bono bedeli —– % 20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 14.345,10-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 3.586,28-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 10.758,82-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 23.150,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 27,70-TL Başvuru Harcı, 3.586,28-TL Peşin/nisbi Harcı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 405,20-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.419,18TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile– —- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021