Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1152 E. 2018/1028 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1152 Esas
KARAR NO : 2018/1028

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2015
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait ….. şebekesi ve pedestal dolabının davalı şirket tarafından 02/02/2015 tarihinde davalı şirketin bina yapım işleri esnasında tedbirsiz ve dikkatsizce yaptığı kazı çalışmaları sırasında hasar gördüğünü, müvekkili şirketke ait şebekede 02/03/2015 tarihi itibariyle hesaplanan 2.206,52 TL zarar olduğunu beyanla, hasar nedeniyle oluşan 2.206,52 TL zararın, hasar tarihniden itibaren işleyecek TCMB’nin değişen oranlardaki avans oranları ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 24/03/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalının görevi itirazının haksız olduğunu, davalı tarafın anılan tarihlerde dava konusu yerde inşaat faaliyetin bulunduğunu ikrar ettiğini, hasar tutarının gerçek zarar üzerinden belirlenmesi gerektiğini, davacı şirketin kesintisiz kamu hizmeti ermer zorunda olduğundan arızları derhal gidermek zorunda olduğunu, bu nedenle delil tespiti yaptırma imkanı bulunmadığını, tutanakların gerçekliğinin tutanak tanıkları ile saptanması gerektiğini beyan ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/12/2015 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; taraflarınca sunulan deliller ve tanık beyanları ile hasara davalı tarafın neden olduğunun açık olduğunu beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 25/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin hafriyat çalışmasının 26/12/2014 tarihi itibariyle bitirildiğini, 31/12/0214 tarihinde ………………. betonunun atıldığını, dolayısı ile 02/02/2015 tarihinde taraflarından bir kazı yapılmadığını, 31/12/2014 tarihinden itibaren kendi parsel sınırları içerisinde sadece betonarme inşaat çalışmalarının devam ettiğini, 901 ada bölgesinde 6,36 ve 37 nolu parselde 3 adet inşaat firmasının çalıştığını, 02/03/2015 tarihnide müvekkili şirkete yazıldığı iddia edilen yazının gönderildiği adresin firmanın eski adresi olduğunu, hasra uğrayan ….. olabının diğer inşaat firmasının otopark girişine yakın bölgede olduğunu, 21/02/2015 tarihinde yapıldığı söylenen panonun diğer inşaat firmasının eski duvar dibinde ve kapağının güney istikamete baktaığnıı, binek bir aracın yaklaşma mesafesinde olduğunu, yol kenarına plansızca yerleştirilen panoya herhangi bir aracın ya da diğer inşaat firmalarınnı çalışmaları sırasında zarar verilmiş olabileceğini, söz konusu hasarın müvekkili şirket yetkilisi tarafından karşı tarfa telefon ile arayarak bildirildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 11/10/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının inşaat çalışması nedeniyle davacıya ait kablo TV şebetesi ve perestal dolabına zarar verip vermediği ve oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davacının …. dolabında meydana gelen hasarın tazmini (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Dosyada mübrez 02/02/2015 tarihli hasar tutanağı incelendiğinde;…. adresinde bina inşaat çalışması yapılırken pedastral dolabına ………. tarafından hasar verildiğinin tespit edildiği ve tutanağın davacı şirket personeli tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … 19/10/2017 tarihli duruşmadaki beyanında;”……. ‘de çalışıyorum, pedastral dolabının hasar gördüğü ihbarı üzerine diğer tanıklar ile birlikte olay yerine gittik, gittiğimizde pedastral dolabının zarar görmüş olduğunu gördük, pedastral dolabının hemen yanında davalı şirketin şantiyesi vardı ve çalışma yapıyordu, ben başka bir firmanın olay yerinde çalışma yaptığını görmedim, ………… dolabı ezilerek kullanılamaz hale gelmişti, davalı firmanın bina yapım sürecinde şantiye çalışma süreci devam ediyordu,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 19/10/2017 tarihli duruşmadaki beyanında; “Ben davacı firma nezdinde çalışıyorum, gelen ihbar üzerine diğer tanıklar ile birlikte olay yerine gittik, gittiğimizde pedastral dolabının hasarlanmış olduğunu gördük, bunun üzerine tutanağımızı tuttuk, ……. dolabının yanında davalının şantiyesi vardı ve buna ilişkin tabelası da bulunuyordu, bu nedenle davalının .. dolabına zarar vermiş olabileceğini düşündük, olay yerine biz gittiğimizde çalışma yapan başka bir firma yoktu, tanıklık ücreti istemiyorum,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 19/10/2017 tarihli duruşmadaki beyanında; “Ben davacı firma nezdinde saha kontrolü personeli olarak çalışıyorum, ben hasarın meydana geldiği yere gitmedim, ancak diğer personel tarafından düzenlenen tutanak ve fotoğrafları inceledim, … dolabının davalının inşaat alanına giriş yerinde bulunuyor, bu nedenle….dolabına davalı firmanın zarar vermiş olabileceğini tespit ettik, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 19/10/2017 tarihli duruşmadaki beyanında; “…. çalışıyorum,…dolabının hasar gördüğü ihbarı üzerine diğer tanıklar ile birlikte olay yerine gittik, gittiğimizde pedastral dolabının zarar görmüş olduğunu gördük, … dolabının hemen yanında davalı şirketin şantiyesi vardı ve çalışma yapıyordu, ben başka bir firmanın olay yerinde çalışma yaptığını görmedim, …… dolabı ezilerek kullanılamaz hale gelmişti, davalı firmanın bina yapım sürecinde şantiye çalışma süreci devam ediyordu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 25/01/2018 tarihli duruşmadaki beyanında; Tanıklık yapacağım olayı anladım. Ben davalı şirkette işçi olarak çalıştım, ben davaya konu hasarın meydana geldiği tarihte orada değildim, benim çalıştığım dönemde de böyle bir olay olmadı, benim çalıştığım dönem inşaat en hareketli ve kamyon trafiğinin yoğun olduğu bir dönemdi, bu dönemde dahi davacının ……. dolabına herhangi bir zarar verilmedi, daha sonraki dönemde de davalı şirket tarafından bu dolabın zarar görmesine neden olacak bildiğim kadarı ile bir faaliyet olmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 25/01/2018 tarihli duruşmadaki beyanında; ” Ben davalı şirket nezdinde bir süre çalıştım, benim davalı şirketin inşaatında çalıştığım dönemde davacının ……. dolabına herhangi bir şekilde zarar verilmedi, ben inşaatın kaba inşaatı yapılırken çalıştım, ancak benim çalıştığım dönemde inşaat yoğunluğu biraz azalmıştı, davaya konu… dolabın nasıl hasara uğradığı konusunda benim bilgim yoktur, davalının inşaatından başka aynı sokakta iki tane daha inşaat yapılıyordu,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Elektrik mühendisi bilirkişi 29/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının zarar gören dava konusu ….. dolabının, davalının inşaat şantiyesi önünde bulunmadığı, dava konusu pedastal dolabının zarar gördüğü … faaliyette olan diğer iki inşaat şantiyesinin de olduğu ve dava konusu ….. dolabına davalının zarar verdiği yönünde tahminden öteye somut bir delilinde dava dosyasına sunulmamış olduğu dikkate alındığında, dava konusu ….. dolabına davalının hasar vermediği ve davalının kusurunun bulunmadığını rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, hasar tespit tutanağı, kroki, fatura, fotoğraflar, tanık beyanları, malzeme listesi, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 02/02/2015 tarihinde davacıya ait ………adresinde sokak başında bulunan pedastral dolabının hasar gördüğünün tespit edildiği, her ne kadar hasara ……. tarafından yapılan inşaat çalışmaları sırasında neden olunduğu belirtilmiş ise de, hasar tutanağında bu yönde davalı şirket yetkililerinin imzası bulunmadığı gibi görgü tanığı beyanına da yer verilmediği, dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanlarının bulunmadığı, davalı tanıklarının beyanında ise pedastral dolabının nasıl hasarlandığına ilişkin bir beyanının bulunmadığı, buna göre hasarın davalı tarafça meydana getirildiği hususunun ispatlanamadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 37,69 TL harcın işin hitamında alınması gerekli olan 35,9 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından, fazla alınan 1,79 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ….. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin vekilinin yüzüne karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.