Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1077 E. 2018/507 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2015
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 14/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı borçluya gümrük müşavirliği hizmeti verdiğini, müvekkilinin alacağı ödenmeyince hizmet nedeniyle doğmuş 13.267,04 TL için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/28426 esas numaralı icra dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının ödeme emrinin tebliği üzerine 8.144,60 TL kısmının ödediğini, bakiye 5.122,50 TL için zararı olduğu iddia ederek itiraz ettiğini, davalının takip miktarını kabul ettiğini ancak itiraz ettiği 5.122,50 TL’yi zararına saydığını söylediğini, ancak zararına ilişkin hiçbir dayanak belge sunmadığını, davalı müvekkili şirketin zararlarını karşılayacağını söylediğini iddia ettiğini, böyle bir şeyin olmadığını, cevabi ihtarda belirtildiği üzere davalının gümrük işlemlerinin yapılmasını istediği amortisörlerin 10 farklı tipte olduğunu, mevzuat gereği …denetimleri için labratuvara gitmek zorunda olduğunu, bu durumun davalıya 16.05.2014 tarihinde bildirildiğini, 26.05.2014 tarihinde malzemelerin deneye gidip gitmeyeceklerinin tekrar sorulduğunu, davalının malları deneye göndermek istememesi üzerine müvekkili şirket tarafından mallarla ilgili gümrükleme işleminin yapılmadığını, müvekkilinin davalının istediği gibi davranmadığını, müvekkilinin yasal zorunlulukları yok saymasının mümkün olmayacağını, davalının kendi gümrükçüsünün bu işlemi deneysiz yaptığını ve bu nedenle müvekkilinin kendilerini zarara uğrattığını iddia ettiğini, ancak bunun hiçbir hukuki gerekçesinin olmadığını beyanla, itirazın iptali ile 5.122,00 TL.’nin takip tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline, %20 icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 12/02/2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/05/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 28/01/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin cari hesap ekstrelerinde gözüken herhangi bir borcun mevcut olmadığını, davacı tarafından tebliğ edilen ve müvekkili tarafından içeriği kabul gören herhangi bir faturanın da olmadığını, söz konusu gerekçelerle müvekkilinin itiraz konusu ettiği kısmın ödemesini yapmadığını, 30.09.2014 tarihinde davacı tarafından gönderilen mutabakat yazısına, aynı gün yazının altına müvekkilinin “30.09.2014 tarihli bakiyenizde mutabık değiliz, bakiyemiz 8.144,60 TL. alacak bakiyesi vermektedir” şeklinde cevap verildiğini ve arkasına müvekkili hesap ekstresinin eklenerek davacı tarafa faks ile gönderildiğini, davacı tarafın arkasında kendi carisinde gözüken meblağa istinaden 16.10.2014 tarihinde davaya konu icra takibi başlattığını, davacı tarafın icra takibine kadar borç bakiyesine hiçbir itiraz sürmediklerine ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin ne icra takibine konu toplam bedeli kabul etmediğini, nede ödemediği meblağı zararına saydığına ilişkin bir beyanının olmadığını, müvekkilinin kendi cari hesap bakiyesinde gözüken 8.144,60 TL. bedelinde borç gözüktüğünü bakiyeye istinaden ödemesini yaptığını, davacı tarafından gümrükten çekilmesi gereken amortisörlerin maliyetinden çok daha fazla …. bedelinin talep edildiğini, bu süre içerisinde davacı tarafından amortisörlerin …..i antreposuna aktarılması gerekirken …. limanında bekletilerek limanda bekleme süresini dolmasına sebep olunduğunu, 21/10/2014 tarihinde davacı tarafa gönderilen ihtarnameyle müvekkilinin ithal ettiği parçaların davacı tarafın kusuruyla uygun yerde stoklanmaması, gümrük hizmetlerinin zamanında tamamlanmaması ve müvekkilinin doğru yönlendirilmemesi nedeniyle parçaların mahrece iade edilmek zorunda kaldığının ihtar edildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, ithal edilemeyen amortisör parçalarının tekrardan Türkiye’ye girmesinin beklenerek yeni oluşacak masrafların davacı tarafa fatura edildikten sonra 8.144,60 TL den geriye kalan ödemenin yapılacağının ihtar edildiğini, zira davacı şirket yetkililerinin yaptıkları hataların bedellerini karşılayacaklarını mutabakat yazısını göndermeden önce müvekkili şirket yetkililerine bildirdiğini müvekkilinin bu söze istinaden beklemeyi tercih ettiğini beyanla, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, 5361 ve 5729 fiş numaralı faturaların müvekkili tarafından gönderildiğinin ve herhangi bir hizmet verildiğinin ispat edilemediğinden, 5728 fiş numaralı faturaya ilişkin herhangi bir hizmetin verildiği veya tamamlandığı ispat edilemediğinden davacı tarafın haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının esastan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 16/03/2015 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 08/05/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu faturalara ilişkin hizmetin sunulup sunulmadığı ve bu faturalar nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/28426 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 16/10/2014 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan 29/11/2016 tarihli heyet raporunda özetle; tarafların defterlerinin delil vasfına haiz olmadığı ancak dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelere göre davacının derdest davanın dayandığı takibe konu ettiği alacağını davalıdan 4.311,95 TL olarak talep edebileceğini, talebin haklılığına hükmedilmesi ve itirazın iptali istemi ile ikame edilmiş olan davanın kısmen kabul edilmesi halinde ise her iki taraf da tacir olduğundan davacının bu alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere 3095 SK. Md.2/2’ye göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülebileceğini, Rapor etmiştir.
Mali Müşavir ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan 22/02/2018 tarihli heyet ek raporunda özetle; İncelenmesi ve değerlendirilmesi gereken itirazları içerisinde, kök raporda açıklanan ve tümüyle muhafaza edilen (davacının derdest davanın dayandığı takibe konu ettiği alacağını davalıdan 4.311,95 TL. olarak talep edebileceği, talebin haklılığına hükmedilmesi ve itirazın iptali istemi ile ikame edilmiş olan davanın kısmen kabul edilmesi halinde “davacının bu alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere 3095 SK. Md.2/2’ye göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülebileceği yönündeki) görüşümüzde değişikliğe gidilmesini ve/veya hesaplamalarda düzeltilme yapılmasını gerekli kılacak herhangi bir hususun, bilgi ya da belgenin bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
TİCARİ DEFTERLERİN DELİL KABİLİYETİ
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
TEMERRÜT
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
FAİZ
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
…… Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 5.122,44 TL alacaklı olduğu, davalının ise kendi ticari defterlerine göre davacı tarafa 8.144,60 TL borçlu olduğu ve bu borcun 23/10/2014 tarihinde icra dosyasına ödendiği, tarafların ticari defterlerine göre mutabakatsızlığın 3.121,82 TL bedelli, 810,49 TL ve 1.622,14 TL faturalardan kaynaklandığı, 3.121,82 TL ile 1.622,14 TL bedelli faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, 810,49 TL bedelli faturanın ise davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmakla birlikte buna ilişkin iade faturası kesildiği fakat iade faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bunun yanı sıra davalının defterinde kayıtlı olan virman şeklindeki 680,30 TL ve 593,50 TL bedelli ödemelerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bunun ile birlikte 11/07/2014 tarihli 1.622,14 TL bedelli faturanın 593,50 TL ödemesi düşüldükten sonra geriye 1.028,64 TL bakiyesinin kaldığı, 3121,82 TL lik hizmetin sunulduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden, bu miktar 1.028,64 TL’ye ilave olunduğunda alacağın 4.150,46 TL olduğu, bu miktardan davalının defterinde kayıtlı olan 680,30 TL ödeme de düşüldüğünde bakiye davacı alacağının 3.470,16 TL olduğu, bu nedenle davalı takip borçlusunun bu miktar itibari ile icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
….
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün 2014/28426 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 3.470,16 TL asıl alacak yönünden iptaline, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari (avans) faizi uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 ‘si olan 694,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 25,2 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 66,3 TL harcın, alınması gerekli olan 237,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 145,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 237 TL tebligat ve posta gideri, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.137,00 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.447,82 TL yargılama masrafına davacının başlangıçta yatırdığı peşin harç 25,2 TL ilave olunarak toplam 1.473,02 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 689,18 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan …. uyarınca 2.180 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan … uyarınca 1.651,84 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
9- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu …… İcra müdürlüğünün 2014/28426 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı .