Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1071 E. 2018/80 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/1071 Esas
KARAR NO : 2018/80

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 14/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından alacaklı olduğundan bahisle ….. Mevlana şubesine ait … çek nolu 20.000,00 TL bedelli 30/09/2014 keşide tarihli çeke dayalı olarak davacılar hakkında İstanbul Anadolu 2. İcra müdürlüğünün ……. e sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu çekin davacılardan …’ın borcuna karşılık diğer davacı … emrine düzenlendiğini, …’ın da aldığı mallara karşılık çeki dava dışı ……. Ltd. Şti’ye ciro ederek teslim ettiği, davaya konu çekin de aralarında bulunduğu 34 adet müşteri çekinin bu şirketin iş yerinden hırsızlandığını, çalınan çekler hakkında İstanbul 7. Asliye ticaret mahkemesinin ……. sayılı dosyası üzerinden iptal kararı verildiğini, iptal kararının verilmesi üzerine davacı … tarafından takibe konu çek bedelini dava dışı ……. Ltd. Şti’ne ödediğini, yetkili hamile çek bedelini ödemiş olması nedeni ile davacıların davalı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacıların çekte cirosu olduğu görülen ……ile hiçbir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, ayrıca …….kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak çeki bankaya ciro ettiği, çeki teminat amacıyla alan bankanın yetkili hamil olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle takibe konu çek nedeni ile davalı tarafa davacıların borcunun olmadığının tespiti ile çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/01/2018 havale tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 21/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacılar tarafından takibe konu çek ile ilgili icra mahkemesine şikayette bulunulduğunu İstanbul Anadolu 14. İcra hukuk mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiğini, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davanın İstanbul Anadolu 14. İcra hukuk mahkemesindeki dava ile derdestlik teşkil ettiğini, temel ilişkiden kaynaklanan def’ilerin davalı bankaya karşı ileri sürelemeyeceğini, çek iptal kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, ayrıca Küçükçekmece Cbs’nin ……sayılı soruşturma dosyasının sonuçsuz kaldığını, davaya konu çekin yetkili hamilinin davalı banka olduğunu, çek üzerinde teminattır ya da benzeri bir ifadenin yer almadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 23/01/2018 tarihli celsedeki beyanında; davaya konu çekteki alacağın ……. A.Ş.ye devredildiğini, dosyada taraf sıfatlarının kalmadığını beyan etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu çek nedeni ile davacıların davalı bankaya borçlu olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Davaya konu 20.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında 09/02/2015 tarihli takip talebi ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Takibe konu çek incelendiğinde keşidecisinin …, Lehtarının … olduğu, çekin 30/09/2014 tarihinde 20.000,00 TL bedelli olarak ……. Mevlana Şubesi nezdinde bulunan çek hesabından keşide edildiği, çekin ilk cirosunun lehtar …’a ait olduğu, takip eden cironun ise ……….. Ltd. Şti’ne ait olduğu, çekin 30/09/2014 tarihinde bankaya ibraz edildiği, ancak İstanbul 17. Asliye ticaret mahkemesinin ….. sayılı dosyasında verilen tedbir kararına istinaden işlem yapılmadığının şerh edildiği anlaşılmıştır.
Küçükçekmece Cbs’nin ……….soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde, ………. Şti’nin iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı üzerine soruşturma başlatıldığı, hırsızlık nedeni ile adı geçen şirketin bir kısım çeklerinin çalındığı, yapılan soruşturma sonucunda şüphelilerin tespit ve yakalanmasının mümkün olmadığından bahisle evrakın daimi aramaya alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulu fatura ve tahsilat makbuzu incelendiğinde 20.000,00 TL bedelli çekin ………. Ltd. Şti’ye verildiği anlaşılmıştır.
………. Bankasına 09/10/2014 tarihli ödeme dekontları incelendiğinde …….. ürünlerine çalınan çeklere istinaden gönderilen açıklaması ile … tarafından sırası ile 40.000,00 TL ve 11.920,00 TL’nin ödendiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 14. İcra hukuk mahkemesinin ……….e sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar incelendiğinde, davacılar tarafından icra takibinin iptalinin talep edildiği, ancak mahkeme tarafından bir kısım işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne diğer yönlerden davanın reddine karar verildiği, ayrıca … yönünden çek tazminatına ilişkin talep ile ilgili olarak davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 14/08/2017 Havale tarihli raporunda özetle; ……. ile dava dışı ……. arasında ticari ilişki bulunduğu, …….satılan mallar karşılığında ……. 3 adet çek almak sureti ile fatura bedelini tahsil ettiği, çeklerin çalınması neticesinde 17/07/2014 tarihinde çek bedelinin davacı …….’a borç kaydedildiği, 09/10/2014 tarihinde ise …….gelen havalının alacaklı kaydedilerek hesabın sıfırlandığını beyan ve rapor etmiştir.
İstanbul 7. Asliye Ticaret mahkemesinin ………. e sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar incelendiğinde ……. Şti tarafından davamıza konu çekin de aralarında bulunduğu bir kısım çekler hakkında çek iptali davası açtığı ve mahkemece 10/12/2014 tarihinde davanın kabulüne karar verilerek çeklerin iptaline karar verildiği ve verilen kararın 02/01/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek, takip dosyası, Cbs soruşturma dosyası, İstanbul 7. Asliye Ticaret mahkemesinin……….e sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar sureti, Ödeme dekontları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu çekin davacı … tarafından keşide edilerek lehtar … (…….ürünleri)’a verildiği, …dan sonraki cironun ise dava dışı ……e ait olduğu, dava dışı olan ve İstanbul 7. Asliye hukuk mahkemesinin ……. e sayılı dosyasında yetkili hamil olduğunu iddia eden …….. Şti’nin çek üzerinde herhangi bir imzasının bulunmadığı, buna karşın dosyada bulunan fatura ve çek tahsilat makbuzuna göre davaya konu çekin … tarafından ….. verildiği, bu hususun bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, her ne kadar davacı taraf çek bedelinin ……a lehtar … tarafından ödendiğinden bahisle çekden kaynaklanan borcun sona erdiği iddia edilmiş ise de, dayanılan ödemelerin 09/10/2014 tarihinde yapıldığı buna karşın İstanbul 7. Asliye hukuk mahkemesi tarafından çekin iptaline ödemeden sonra 10/12/2014 tarihinde karar verildiği, kararın ise 02/01/2015 tarihinde kesinleştiği, ödemenin henüz çekin iptaline karar verilmeden önce yapıldığı, kaldı ki 6102 sayılı TTK’nın iptal hakkındaki 818/1-s maddesinde TTK’nın 764/2. Maddesine atıf yapılmamasından dolayı 764/2. Maddenin çek hakkında uygulanma olanağı bulunmadığı, TTK’nın 796. Maddesine göre ödeme için çekin muhatap banka şubesine ibraz edilmesi gerektiği, 808. Maddede ise çekin ibrazı halinde ödenememesi halinde hamilin cirantalar ve keşideciye karşı müracaat hakkının bulunduğu, lehtarın dava dışı … Ltd. Şti’ne karşı kendisine herhangi bir iptal kararı ibraz edilmeden yaptığı ödemenin davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği, TTK 792. Maddesine göre çekin herhangi bir surette hamilin elinden rızası dışında çıkması halinde yeni hamilin çeki kötü niyetle ve/veya ağır kusurlu olarak iktisab etmesi halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğu, davacı tarafın hamil olmaması nedeni ile bu hususta bir değerlendirme yapılamayacağı, çekin …….Şti tarafından kredi borcuna teminat olarak verildiği, iddiasının ise çek üzerinde bu hususta herhangi bir kayıt bulunmaması ve çekin ifa uğruna verildiğinin anlaşılması nedeni ile dinlenemeyeceği, bu nedenle davacıların davaya konu çekten kaynaklanan sorumluluklarının sona ermediği ve davanın yerinde olmadığı, ihtiyati tedbir kararının uygulanamadığından davalı/alacaklının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin uygulanmış bir tedbir kararı bulunmaması nedeniyle reddine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 420,57 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,9 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 384,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
4- Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 2.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinini yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.