Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1051 E. 2018/68 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/922
KARAR NO : 2018/67

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 08/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin 72 nolu ortağı olan davalının genel kurul kararları doğrultusunda ödenmesi gereken parasal ödemelerini yapmaması nedeniyle İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün ………Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın ödeme emrinin eklerinin gönderilmediğinden bahisle ödeme emrinin iptalini istediğini, İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesinin ……… tarih ve ……… Esas – …… Karar sayılı kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine davalıya yeniden ekleriyle birlikte gönderilen ödeme emrinin 13/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğini ve 16/04/2015 tarihli dilekçe ile yeniden itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, davacı kooperatifin ana sözleşmeden doğan edimini yerine getirerek ürettiği konutu davalıya teslim edip tapusunu adına tescil ettirdiği halde davalının kooperatif ortaklığından kaynaklanan genel kurur kararları ile saptanan parasal ödemelerini yapmadığını, konutun tapusunu aldıktan sonra üçüncü kişiye satıp ortaklık hak ve borçlarını devretmeyen ortağın genel parasal yükümlülüklerinin devam edeceği gibi tapuyu aldıktan sonra istifa eden ortakların da yükümlülüklerin 1163 sayılı kooperatif kanununun 81. Maddesi uyarınca devam ettiğini, davalının itirazının yerinde olmadığını beyanla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 04/01/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: kooperatif ortağının, konutunun tapusunu aldıktan sonra tapu ile üçüncü kişiye satış yaprak ortaklık devrini yapmadığında ortaklık yükümlülüğü kendisine ait olmak üzere devam edeceğini, ortaklık hak ve yükümlülüklerini tapu ile devralan kişi dışında ayrı bir kişiye devredilmesinin hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, hak ve borçlarını bu şekilde devreden ortağın parasal yükümlülüklerinin devam edeceği gibi, tapusunu aldıktan sonra istifa eden ortakların da aynı yükümlülükleri 1163 Sayılı Kanunun 81. maddesi gereğince devam ettiğini, davalının ortaklık hak ve yükümlülüklerini …………devretmesinin onu sorumluluktan kurtarmayacağını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/01/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; celse arasında sundukları yazılı beyanlarını tekrarla yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 16/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: icra takibine 29/06/2014 tarihli genel kurulun gösterildiğini, kooperatif üyeliğini ve daireyi 19/11/2012 tarihinde başkasına devrederek üyelikten ayrılmış olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, taşınmazı 19/11/2012 tarihinde ………’a tapu devrinin yapıldığını ve kooperatife borcu olmadığına dair 01/10/2010 tarihli anlaşmanın yapıldığını, devirden sonra herhangi bir toplantıya davet edilmediğini, taraf sıfatının bulunmadığını, yapılan toplantılarla ilgili borç çıkarılmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevaba cevap dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, ancak davalı vekili ikinci(2.) cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili 18/01/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının kooperatif tarafından genel kurul kararı ile tespit edilen aidat bedellerini ödemekle yükümlü olup olmadığı, davalının tapuyu devretmesi nedeniyle kooperatif ortaklığının sona erip ermediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 14/01/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 13/04/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen tapu kaydına göre; İstanbul ………. bağımsız bölüm nolu taşınmazın davalı tarafından 20/11/2012 tarihinde ………… ‘a satılarak devredildiği anlaşılmıştır.
01/10/2010 tarihli anlaşma başlıklı belge incelendiğinde; … ‘ın S.S. ………….’ye doğmuş hiçbir borcunun kalmadığı ve bu ödemeler ile toplamda 172.190,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, … ‘dan her nam altında olursa olsun kooperatif genel giderleri dışında hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulmayacağının davacı kooperatif, dava dışı ………… ve davalı … tarafından imzalanarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından, davacı kooperatife hitaben yazılan 19/11/2012 tarihli dilekçe ve dava dışı ……… tarafından davacı kooperatife hitaben yazılan 19/11/2012 dilekçeler incelendiğinde, davalı … ‘ın kooperatif ortaklığını ……. ……….. devretmek istediği ve bu hususun ………’nın da kabulünde olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir ve kooperatif uzmanı bilirkişi 18/08/2017 havale tarihli heyet raporunda özetle; davalının davacı kooperatif ortaklığından 19/11/2012 tarihinde ortaklığı …….devrederek ortaklıktan ayrıldığını, ortaklıktan ayrılan eski ortağın ayrılma tarihinden itibaren kooperatif aidat borçlarından sorumlu olmadığını, davalının kooperatif ortaklığının 19/11/2012 tarihinde ……….. ‘ya devretmiş olduğu hususu kooperatifçe kabul edildiğinden davalı … ‘ın kooperatif ile ortaklık ilişkisinin kalmadığı, ortaklık hak ve vecibelerini ……….. geçtiğini, bu tarihten sonraki genel kurullarda alınan kararların davalıyı bağlamadığı, eski ortak … ‘ın icra takibine konu borçtan sorumlu olmadığını beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, tapu kaydı, icra dosyası, genel kurul kararları, bilirkişi raporu, ………. tarihli ibraname içerikli belge, davalı tarafından kooperatife yazılan ortaklık devrine ilişkin dilekçeler, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacı kooperatifin ………sırasında kayıtlı ortağı olduğu, yapılan ferdileştirme işlemi sonunda……….. bağımsız bölüm nolu taşınmazın 11/01/2011 tarihinde davalı … adına tescil edildiği, … tarafından daha sonra bu taşınmazın ………. ‘a satılarak devredildiği, davalı kooperatif ortaklığının ise dava dışı………ya devrettiği, kooperatifin bu devri kabul ettiğine ilişkin herhangi bir belge dosyada bulunmasa da, davacı kooperatif vekilince sunulan 04/01/2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, davalının 19/11/2012 tarihli kooperatif yönetimine verdiği dilekçe ile üyelik hakkını ………’ya devrettiği hususunun kabul edildiği, kaldı ki kooperatif ortaklığının devri halinde devralacak kişi ortaklık şartlarını taşıyor ise kooperatif yönetim kurulu bu kişiyi ortaklığa kabul etmek zorunda olduğu (Koop.K. m.14/2), davalının 19/11/2012 tarihinde kooperatif ortaklığını devretmiş olması nedeniyle icra takibine dayanak yapılan 29/06/2014 tarihli genel kurul kararının 6 nolu gündem kararı uyarınca kararlaştırılan faiz oranına göre dökümü verilen alacaktan sorumlu olmadığı, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatılmasının haksız olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 166,54 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 130,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3- Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan tebligat gideri 14,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün ………Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
7- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya, artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.