Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1040 E. 2018/788 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1040 Esas
KARAR NO : 2018/788

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/10/2015
KARAR TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından elemanları aracılığı ile icra takibine konu edilen faturada açıkça belirtildiği üzere davalı şirketin… şantiyesinde ikele kurma ve sökme işi yapıldığını. Faturaya konu bu iş yapılıp müvekkil çalışanlarınca tutanak altına alınarak davalı şirketin çalışanlarından……a imzası karşılığında eksiksiz olarak teslim edildiğini. Müvekkilin davalı şirkete yapmış olduğu bu işle ilgili kesmiş olduğu ve takibe konu edilen faturaya ilişkin olarak peyder pey şekilde davalı şirket tarafından toplamda 3.270,00 TL ödeme yapıldığını. Bu sebeple icra akibine konu edilen fatüuradan bu kısmi ödeme miktarı düşülerek bakiye alacak miktarı olan 2.593,91 TL icra takibine konu edildiğini.davalı şirketin müvekkile yapmış olduğu kısmi ödemelere ve bakiye borcunun kaldığnı bilmesine rağmen haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsili için taraflarınca açılan İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2015/18583 esas sayılı icra dosyasına itiraz ettiğini. Yukarıda izah olunan nedenlerle, davalının İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2015/18583 esas sayılı dosyasına yaptığı borca ilişkin itirazlarının iptali ile tüm ferileriyle birlikte takibe devam delimesine, takibin durmasına neden olan davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılamsına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dilekçesinde müvekkil şirketten bakiye 2.593,91 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği gibi bir borcunun olmadığını. Davacı tarafın davaya konu faturayı da müvekkil şirket yetkilisi veya çalışanlarının almadığını. Söz konusu faturaya itiraz ettiklerini ve kabul etmediklerini. Faturanın taraflarına tebliğ edilmediğini. Davaya konu faturanın hiçbir hukuki geçerliliğinin olmadığını.bu nedenle davanın reddinin gerekmekte olduğunu. Davacı tarafın davasının reddi ile haksız icra takibi nedeniyle dava değerinin %20’si oranında tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava : Dava hukuki niteliği itibari ile İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava açıldığı tarihte yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış , dilekçeler aşaması tamamlanmış, HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanıp ticari defterler incelenmiş tahkikat sonlandırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
UYUŞMAZLIK ; Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu …………İcra dairesinin 2015/18583 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı olan faturalar nedeniyle taraflar arasında iskele kurma ve sökme işi nedeniyle ticari ilişki olup olmadığı ve davacının davalıdan bir alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu …………İcra Dairesinin 2015/18583 Esas sayılı icra dosyası dosya içerisine celp edilmiş yapılan incelemede davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 2.953,91TL asıl alacak yönünden ilamsız icra takibini başlattığı, davalı tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edildiği ve bu itiraz üzerine takibin 28/09/2015 tarihinde durduğu ve davanın İİK 67 maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen;
13/05/2015 tarihli davalı şirket imzasını içeren ……… hitaben düzenlenen iskele kurulum ve sökümüne ilişkin yat teklifine ilişkin sözleşme altındaki imzanın davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanıp imzalanmadığı hususunda HMK 169.maddesi uyarınca HMK 171.maddesindeki ihtarı da içerir şekilde davalıya ayıntılı isticvap davetiyesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
31/07/2015 tarihli …….. iskele kurulum ve sökülüm yapılıp eksiksiz şekilde teslim edildiğine dair tutanağın, teslim eden ……. imzalandığı görülmüştür.
…………’dan 13/05/2015 – 31/07/2015 tarihi itibari ile davalı iş yerinde çalışanların isim listeleri celp edilmiş, yapılan incelemede davalının iş yerinden …………….. adına çalışanların olmadığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85 maddesi ve HMK nun 222 maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin bilirkişi aracılığı ile incelenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi davacı ve davalıya ait ticari defterler üzerinde yapmış olduğu inceleme neticesinde 19/09/2016 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur. Sunulan raporda; davacının incelemeye sunduğu işletme defterinin açılış tasdikinin TTK hükümlerine göre yapıldığı, defterin kapanış tasdikine tabi olmadığını, davalının ticari defterlerinin ise açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine uygun olarak yapıldığını, davacının ticari defterinde 136652 nolu 24/08/2015 tarihli 6.223,91TL bedelli faturanın kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 2.953,91TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu denetlenerek dosya içeriğine uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; her ne kadar davacının TTK hükümlerine uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarına göre takibin dayanağı ………… nolu …….bedelli fatura kayıtlı ve davalı tarafından yapılan ödeme neticesinde davalıdan 2.953,91TL alacaklı gözükse de takibin dayanağı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmaması, davalının dosyaya sunulan sözleşmeyi kabul etmemesi ve sözleşmeye konu iskele kurulum ve sökümüne ilişkin teslim tutanağı altında imzası bulunanların tutanak ve sözleşme tarihi itibari ile davalı çalışanları olmaması ve davacı ticari defterlerinde kayıtlı davalının bir kısım ödemelerinin hangi faturaya istinaden yapıldığı hususlarında bir açıklama bulunmadığı hususları nazara alındığında, taraflar arasında iskele kurulumuna ilişkin bir ticari ilişki olduğu ve davacı tarafından teslim edilen işin bedelinin davalı tarafından yapılan ödeme miktarından daha fazla olduğu hususu dosya kapsamındaki delillerle ispatlanamadığı kanaatine varılarak davanın reddine,
Kötü niyet tazminatı yönünden; her ne kadar davacının takibe konu alacak yönünden yaptığı takip haksız ise de; İİK 67/2 maddesi uyarınca dosya kapsamındaki delilerle kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-İİK 67 maddesinde düzenlenen yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE
3-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 35,90TL karar ve ilam harcından dava açılırken yatırılan 50,45TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,55TL ilam harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ‘ne göre 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan 48,60TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının HMK 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra talep halinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda, Gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK 345 maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı .