Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1030 E. 2018/199 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1030 Esas
KARAR NO : 2018/199
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/10/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 12/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait,…… yönetimindeki …. plakalı aracın 09/01/2015 tarihinde, yolun dik, eğimli, buzlu, kaygan olması nedeniyle tek taraflı kazaya karıştığı ve hasar gördüğünü, sürücü …. kaza anında 0,39 promil alkollü olduğu ancak kazanın alkol etkisi altında meydana gelmediği, ….. plakalı aracın davalının kasko teminatı altında olduğunu, davacıya hasarın ihbar edildiği ancak reddedildiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, …. plakalı aracın hasar tutarı 10.000,00 TL’nin zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/02/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; Talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 16/06/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili sigortacı şirket nezdinde tanzim edilmiş olan,…… no’lu genişletilmiş kasko sigortası poliçesi bilgilerinde ‘dain-i mürtehin: ….. Bankası A.Ş…. Şubesi ibarıinin yer aldığı üzere, …….Bankası A.Ş. … Şubesi olduğunu, TTK’nın 1493/7 maddesinde; “Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir” hükmünün yer aldığını, davanın …… Bankası A.Ş….. şubesi’ne ihbar edilmesi gerektiğini, 09/01/2015 tarihinde meydana gelen kazada araç sürücüsünün 0,39 promil oranında alkollü olduğunun tespit edildiğini, alkolün münhasıran söz konusu maddi hasarlı kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, trafik kaza tespit tutanağında yer verilen kazaya ilişkin tespit ve açıklamalarda, yol sathında buzlanma olduğu, yolun kaygan ve virajlı olduğ hususlarına yer verilmesine karşın, yolun mevcut durumuna karşın sigortalı aracın, alkolün etkisi altında güvenli sürüş yapma yeteneğinin ortadan kalkmasına da bağlı olarak, tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde sevk ve idare edilmiş olmsaı sonucu mezkur kazanın meydana geldiğinin anlaşıldığını, sürücünün alkolün etkisi altındayken güvenli sürüş yeteneğini kaybederek aracın hızını, buzlanma nedeni ile kaygan hale gelmiş durumda olan yolun gerektirdiği şartlara göre ayarlayamadığı ve söz konusu viraja hızını azaltmadan girmiş olmasının etkili olduğunu beyanla, aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın usul yönünden reddine, dava konusu istemlerin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığından davanın esas yönünden reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/03/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyan ve itirazları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle hasarın salt sürücünün alkollü olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ayrıca poliçede daini mürtehin bulunması nedeni ile davacının taraf sıfatının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, hasar bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 1459. Maddesindeki ” Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder. ” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan 09/01/2015 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre; … ….sevk ve idaresindeki ….plakalı aracın tek taraflı olarak direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 25/04/2014 tarihinde… Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen genişletilmiş kasko sigortası paket poliçesi incelendiğinde; poliçenin . tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ….., sigortalanan aracın …… marka…. plakalı araç, poliçe limitinin ise “rayiç değer” ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan …… Plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; ….. adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
……. bankasının ….. tarihli yazı cevabına göre ….. plakalı araç üzerine herhangi bir hak ve alacağın bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi, nöroloji uzmanı ve sigortacı bilirkişi heyetinin 07/06/2017 havale tarihli raporunda özetle; Trafik kazasının münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediği, kazanın meydana gelmesinde sürücü ……%100 oranında kusurlu olduğu, hasara uğrayan aracın kaza öncesi rayiç değerinin 30.000,00 TL, hasarlı hali ile değerinin ise 16.000,00 TL olduğu, aracın onarımının ise KDV dahil 17.498,52 TL olarak eksper raporunda belirtildiği, aracın tam hasarlı (pert) kabul edilmesinin daha ekonomik olduğunu, buna göre aracın pert kabul edilmesi halinde hasar tutarının 14.000,00 TL olduğunu beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Bilirkişi Raporu, Islah/Talep Arttırım, banka cevabi yazısı, hastane kayıtları iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
09/01/2015 tarihinde sürücü ……n sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın karıştığı tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde sürücü …. %100 oranında kusurlu olduğu, gerekçeli denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporuna göre kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediği, bu nedenle hasarın kasko poliçesi kapsamında kaldığı, …… Bankası’nın herhangi bir hak ve alacağının bulunmaması nedeni ile davacı tarafın hasar bedelini talep hakkının bulunduğu, aracın onarım bedelinin daha külfetli olması nedeni ile tamamen hasarlı (pert) kabul edilerek işleme alınmasının daha uygun olduğu, buna göre araç pert kabul edilerek hasar bedelinin 14.000,00 TL olduğu, her ne kadar davalı sigorta şirketine başvuru tarihi belirsiz olsa da, sigorta şirketinin hasar ödemesini reddettiği, tarih olan 13/02/2015 tarihi ihbar tarihi kabul edilerek, temerrüdün 30/03/2015 tarihinde oluştuğu, taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunduğu, buna göre bir tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olması(TTK 19/1) karşısında davaya konu tazminata ticari (avans) faiz(i) uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 30/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve davalının sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile 14.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 68,31 TL harcın, alınması gerekli olan 956,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 717,25 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 170,78 TL peşin harç, 68,31 TL tamamlama harcı, 170,3 TL tebligat ve posta gideri, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.409,39 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.180 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2018