Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/72 E. 2023/58 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/72 Esas
KARAR NO : 2023/58

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

Dosyası——-doğrultusunda mahkememize gönderildiği, mahkememizin ——– kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı, taraflar arasında —– bulunduğunu, dava dışı yetkisiz temsilci —– tarafından hizmet bedeli karşılığı bono tanzim edilerek davalıya verildiğini, davalıların anılı bonoya dayalı olarak takip başlattıklarını beyan ederek; —- tutarlı bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan ——sayılı takip dosyasından kaynaklı borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı,———- bononun tanzimi için yetki verildiğini, takibe dayanak bononun taraflar arasında imzalanan “—- kapsamında sunulan hizmete karşılık yetkili kişi tarafından düzenlendiğini, anılı bononun sözleşmenin haksız feshi sebebiyle takibe konulduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 5 adet takibe konu senetler nedeniyle davacı … yönetiminin davalı şirketlere borçlu olmadığının tespiti ve bonoların davacıya iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce, “…dava dışı—– verilen yetkide açıkça—— düzenlemeye yetkilidir şeklinde bir yetki verilmediği, “senet yapmaya” şeklinde düzenleme yapıldığı, söz konusu ifadenin açıkça kambiyo senedi düzenleme yetkisi şeklinde anlaşılamayacağı, bu nedenle dava dışı —- verilen yetkide açıkça —- düzenleme yetkisi verilmediğinden dava dışı —- tarafından düzenlenen senetlerin davacı … yönetimini bağlamayacağı, takiplerin kambiyo senedine özgü takip şeklinde başlatıldığı, bu nedenle mahkememizce yalnızca senetlere yönelik inceleme yapılmış olup, senet düzenleme yetkisi bulunmayan dava dışı — tarafından düzenlenen senetlerin davacı … yönetimini bağlayıp bağlamayacağı hususu gözetilmiş olup, davacı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davalı şirketlerin sözleşmeden kaynaklı davacı … yönetiminden alacaklı olup olmadığı hususların değerlendirilmesine gerek görülmediği, zira davanın da yalnızca kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla başlatılan icra takiplerine konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olduğu, … gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin mahkememizce verilen kararı istinaf etmesi sonucu———– tarihli kararı ile; “…Somut olayda, taraflar arasında ———- bulunduğu ve takibe dayanak bononun anılı sözleşmeden kaynaklı olarak düzenlendiği tarafların kabulünde olup bu hususta bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Takibe konu bononun yukarıda anılı hizmet sözleşmesine istinaden düzenlenip sebebe bağlı hale geldiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel ilişki olan hizmet sözleşmesine göre çözüme kavuşturulması gerekliliği karşısında davacısı tacir olmayan ve 6102 sayılı TTK’nun 4-5 maddelerinde mutlak ve nispi ticari dava sayılmayan eldeki davada; davacının kat malikleri adına ve halef sıfatıyla hareket edip, hizmet satın alan tüketici vasfında olduğu gözetilerek özel görevli tüketici mahkemeleri nezdinde görülüp çözüme kavuşturulması gerekirken görevsiz mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.—-
Bu itibarla; kamu düzenine ilişkin olan ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken görev kuralı gereği; mahkeme kararının HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına, dosyanın talep halinde——– Mahkemelerine gönderilmesine oy birliğiyle karar verilerek….” şeklindeki kararı ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında “—- bulunduğu, takibe dayanak bononun anılı sözleşmeden kaynaklı olarak düzenlendiği, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, takibe konu bononun bahsi geçen ———– düzenlenip sebebe bağlı hale geldiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel ilişki olan hizmet sözleşmesine göre çözüme kavuşturulması gerektiği, bu nedenle davacının tacir olmadığı ve 6102 sayılı TTK’nun 4-5 maddelerinde mutlak ve nispi ticari dava sayılmayan işbu davada; davacının hizmet satın alan tüketici vasfında olduğu gözetilerek tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği ile tüketici mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1——-Kararı doğrultusunda Mahkememizin Görevsizliğine,
2—- Kararı doğrultusunda görevli mahkemeninin————- Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli — gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.