Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/69 E. 2023/690 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/318 Esas
KARAR NO:2023/682
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/04/2023
KARAR TARİHİ:21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili, davalı ile birlikte dava dışı ———-ortak olarak göründüğünü, Müvekkilinin dava dışı şirkete —– hissesini devralarak ortak olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete ortak olduğu dönemde, müdürlük görevini icra eden dava dışı diğer ortak ———– edilen ——– yıllığına şirketi temsil ve ilzama münferiden yetkili müdür olarak tekrar atanmış ve şirkete ilişkin iş ve işlemler tamamen diğer ortak tarafından gerçekleştirilmekte yine şirketin elde ettiği tüm kar ve diğer kazançlar da yalnızca davalı olan ortağa verildiğini, müvekkilinin şirketten hiçbir zaman kar payı alamamış olması, sadece kağıt üzerinde şirketin ortağı olarak görünmesi ve şirketin muhtemel kötü yönetimi neticesinde şirket hakkında kendisi aleyhine açılan davalar ve kendisinin borçlu olarak gösterildiği ödeme emirleri nedeniyle mağdur olması nedenleriyle müvekkili tarafından ortaklık sıfatının sonlandırılması amacıyla davalı borçluya ———– yevmiye numarasıyla ihtarname (ek 3) gönderilmiş ve müvekkilin hissesinin devralınması teklif edilmiş, davalının ihtarnameyi yanıtsız bırakması üzerine de ——— esaslı dava dosyası ile şirketten çıkma davası ikame edildiğini, Müvekkilinin davalı ile iletişime geçerek dava dışı şirket nedeniyle ödemek durumunda kaldığı tutarların kendisine iade edilmesini talep ettiğini, davalı her ne kadar bu bedelleri müvekkiline ödeyeceğini beyan etmişse de beyanlarının gereği olan ödemeyi hiçbir zaman müvekkiline yapmadığını,—– arabuluculuk dosyası üzerinden yapılan görüşmeler davalının borcunu ödememek yönündeki tutumu nedeniyle anlaşamamakla sonuçlandığını, bu nedenlerle davalı borçlu tarafından ———-icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, müvekkiline borçlu olduğunu ve borç miktarının ne olduğunu bilmesine rağmen takibe haksız olarak itiraz eden davalı borçlu hakkında alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline Karar verilmesini saygılarımla talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğunu davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, İcra dosyası da talep edilen alacakların tamamı —–tarihinde icra dosyasına ödendiğini, Davacının davasına ve takibe konu yaptığı tahsilat makbuzunda borcun vadesi —- tarihli olduğunu, Davacının ödeme tarihi ise —- tarihi olduğunu, davacı taraf 16.11.2020 tarihinde aslında kendisine ait olmadığını iddia ettiği borcu ödeyerek zamanaşımı süresini başlattığını, Davacının dava açma süresi ve/veya alacağı talep etme süresi en geç 16.11.2022 tarihidir ancak davacı tarafından bu tarihten çok sonraki bir tarih olduğunu, Davacı tarafından mahkemeniz huzurunda açılan davanın Dava Şartı, Hukuki Yarar Yokluğu nedeniyle reddine, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.Uyuşmazlığın—— dosyasıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin yerinde olup olmadığın hususundadır. Davacı vekilinin 03.05.2023 tarihli dilekçesi ile davaya konu icra dosyasında borç ödemesi yapılarak dosyanın infaz edilerek kapatıldığına dair beyan dilekçesi sunduğu görüldü. Davacı vekilinin işbu dilekçesindeki beyanı da dikkate alınarak takip dosyasına ödeme yapıldığından huzurdaki davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 269,85 TL harçtan dava açılırken alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 410,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120.00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı KESİN olarak karar verildi.21/09/2023