Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/54 E. 2023/672 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/54 Esas
KARAR NO:2023/672 Karar
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/02/2018
KARAR TARİHİ: 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/01/2018 tarihinde davalı ———–
maliki olduğu ve diğer davalı ———– sevk ve idaresinde bulunan —- plakalı aracın müvekkili —– çarpması sonucu müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, diğer davalı sigorta şirketinin de kazaya karışan aracın sigorta poliçesini düzenlediğini, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, davalı ——- kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazmini için davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak cevap alamadıklarını, öğrenci spor lisansında da görüleceği üzere müvekkilinin —– bağlı ——–oyuncusu olduğunu, söz konusu kaza meydana gelmeseydi ——– katılacağını, bu olay neticesinde spor hayatının bittiğini, maddi ve manevi tazminata hükmedilirken bu hususun dikkate alınmasını istediklerini, ayrıca müvekkilinin şahsi spor dosyasının getirtilerek bir ——— ortalama elde edebileceği gelirin belirlenmesini istediklerini belirterek uğranılan maddi zararın telafisi için şimdilik 1.000,00 TL belirsiz geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kaza sonrasında eski sağlığına kavuşamayan günlük işlerini başkasının yardımıyla gören, olay nedeniyle spor hayatı sonlanan müvekkilinin duyduğu elem ve kederden ötürü 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının sakatlıktan dolayı bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini, kusur durumunun tespiti için dosyada —— rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin sigortalısı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, davacı tarafından müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığını, kaza esnasında davacının müterafık kusuru ve hatır taşıması hususunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesine davacının sebebiyet verdiğini, kazada davacının tamamen kusurlu olduğunu, davacının kırmızı ışık ihlali yaptığını, bisiklet kullanma kurallarına riayet etmediğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, kaza sonucu davacıda kalıcı bir hasar oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı—–cevap dilekçesi sunmamıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibariyle; trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak HMK 107 maddesi uyarınca açılmış belirsiz alacak niteliğinde tazminat davasıdır. Dava konusu 17/01/2018 tarihli trafik kazasısında kazaya karışan ——– plakalı motorsiklet kaza tarihinde davalı şirket adına kayıtlı olup, diğer davalı —-kullanımındadır. Davalı sigorta şirketi ise aracın ——- poliçesini düzenleyen şirket olup davalıların bu nedenle sorumlu oldukları iddiasıyla dava açılmıştır. Mahkememizce verilen —-sayılı ilk karar ile —Davacının çocuğu ——– doğumlu olup kaza tarihinde 17 yaş 3 ay 2 günlüktür. Kaza anında bisikleti ile karşıdan karşıya geçmekte olduğunun kaza tutanağında belirtildiği görülmüştür. Davacı yan mahkememizde 23/02/2018 tarihinde dava açmadan önce davalı sigorta şirketine başvurmuş olup oluşturulan hasar dosyası ve sigorta poliçesi dosya içine alınmıştır. Davacının başvuru koşulunu yerine getirdiği kabul edilmiştir. Kazaya karışan—— plakalı aracın tescil kaydı getirtilmiş, davalı şirket adına kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Davacıya kaza sonrasında uygulanan tedaviye ilişkin tüm tıbbi belgeler getirtilmiş, tarafların ekonomik ve sosyal durumaları hakkında araştırma yapılarak dosyaya kazandırılmıştır. Davacı taraf———- oyuncusu olduğunu belirterek bir ———- sporcusunun elde edebileceği gelirin sorulmasını talep etmiş, gelen —–cevabi yazısında —- oynadığı spor klübünden herhangi bir maddi gelirinin olmadığı bildirilmiştir. —— gelen cevapda da kaza nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır. Kazaya ilişkin olarak—— sayılı soruşturma dosyasının yürütüldüğü ——– hakkında açılan dava neticesinde şahsın cezalandırılmasına ve sonuç itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 21/08/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Kararda olayın meydana gelmesinde davalı ——– tam ve asli kusurlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmış, maddi vakıayı tespit eden mahkeme kararı ile belirlenen kusur oranı ve buna ilişkin bilirkişi raporuna mahkememizce de itibar edilmiştir. Davacının olay nedeniyle maluliyetin tespiti için ———– tarihli rapor alınmış, raporda davacının vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin ise 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Raporun davacının muayenesi yapılmadan düzenlendiğine yönelik davacı taraf itirazı üzerine dosya bu yönde inceleme yapılmak üzere tekrar ——- gönderilmiş, raporun davacı muayene edilmek suretiyle hazırlanması istenmiş, 24/06/2020 olarak belirlenen muayene tarihinde davacı muayene edilmek suretiyle oluşturulan 08/07/2020 tarihli raporda da aynı sonuca ulaşıldığı görülmüş, mahkememizce bu rapora itibar edilmiştir. Davacı —— 17/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle kalıcı bir maluliyet oluşmadığının kabulü ile kalıcı maluliyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının bir diğer talebi ise geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olup,—- raporunda davacının 3 aya kadar iyileşebileceği tespit edilmiş ise de ——kaza tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve öğrenci olduğu, aynı zamanda milli hokey sporcusu olduğu ileri sürülmüş ise de bu nedenle gelir elde ettiğine ilişkin bir delil sunulmadığı, gelen—— cevabında davacının bağlı olduğu spor klübünden herhangi bir gelir elde etmediğinin bildirildiği anlaşılmakla herhangi bir kazancı bulunmayan davacının geçici iş göremezlik zararının da bulunmadığının kabulü ile talebin reddine karar verilmiştir.———Davacının bir diğer talebi ise manevi tazinata ilişkindir. —— meydana gelen kazada yaralanmış ve bu nedenle tedavi görmüştür. —– raporu ile iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Olayın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü tam ve asli kusurludur. Kaza nedeniyle bir maluliyeti oluşmamış olsa dahi olay nedeniyle acı ve üzüntü yaşadığı, iyileşme süreci geçirdiği gerçektir. Kaza, davalı sürücünün tam kusuru ile meydana gelmiştir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde bulundurularak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve nesafet kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle üzüntü ve acı duyduğu açıktır. Dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacının manevi tazminat istemi de kısmen kabul edilerek 10.000,00 TL.manevi tazminatın davalılar ——-müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara 17/01/2018 kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazla talebin reddine” dair hüküm kurulmuştur.Mahkememiz kararı davacılar vekili ile davalı —— tarafından istinaf edilmiş olup ———- Sayılı ilamı ile “Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’ununda ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, ——- içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, —- tarihinden önce ——tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ————Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde 29/08/2016 kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine ——- tarafından düzenlenen 08/07/2020 tarihli maluliyet raporunun hükme esas alınmış olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.HMK”nın 114/1-f maddesine göre; vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekalet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamesinin bulunması dava şartlarındandır.Dava dilekçesiyle, davacı —— tarafından velayeten düzenlenen vekaletname ile davanın açıldığı; yargılamanın devamı sırasında davacı —— davacı 18 yaşını doldurarak reşit olmuştur. Dosya kapsamında davacı vekili tarafından davacı adına düzenlenmiş vekaletname sunulmadığı görülmektedir. Mahkemece reşit olan davacı yönünden davacı vekiline vekilliğinin devam edip etmediğini, devam ediyorsa usulüne göre düzenlenmiş vekaletname sunmak üzere süre verilmesi konusunda gerekli usuli işlemler yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dosya kapsamından, 17/01/2018 tarihinde davalı— sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın bisikletli davacıya çarpması ile gerçekleşen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, ———— esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda ise davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun belirtildiği, yargılama sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, eldeki davada kusur raporu alınmaksızın ceza yargılaması aşamasında alınan kusur raporu ile yetinilerek karar verildiği anlaşılmıştır.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, kaza tarihi, davacının uğradığı zararın kapsamı, bedensel zararlarda yaralanmanın mahiyeti, maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, iyileşme süresi, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlıdır.Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince ceza dosyasında alınan rapor ile yetinilerek, tarafların kusur oranlarını belirleyen kusur raporu alınmadan manevi tazminat belirlenerek eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmamıştır. O halde Mahkemece yapılması gereken; TBK’nın 53. maddesi hükmü de gözetilerek meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için ——-Kürsüsünden kusur raporu alınarak tarafların mali ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirilerek manevi tazminata hükmedilmesidir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b maddesi gereğince Reddine, davalı ——-vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine” dair karar verilmiştir.Dosya mahkememize gelmekle yeniden esasa kaydedilmiş ve davacılar vekilinin —–kararında belirtildiği şekilde davacı———-adına düzenlenmiş vekaletnameyi dosyaya sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, vekil tarafından ——- adına düzenlenmiş vekaletname ibraz edilmiştir.Davalı —- —- yeni ünvanının—-olduğunu gösteren sicil kaydı dosya içine alınmış, bu ünvan ile düzenlenmiş vekaletname de ibraz edilmiştir.Olaydaki kusur durumunun tespiti açısından dosya ——- gönderilmiş, düzenlenen 10/05/2023 tarihli raporda—- tarihinde saat 20:50 sıralarında Davalı sürücü —- sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı —— istikametinden —— yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan sinyalize yaya geçidinde durup sağındaki otobüsün harekete geçmesi ile kendisininde harekete geçtiği sırada esnada aracının ön kısmıyla; seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girip karşıdan karşıya geçiş yapan Davacı sürücü —- yönetimindeki bisikletin sol yan kısımlarına çarpması ile neticelenen dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.Olay mahallinde yol; bölünmüş cadde, şerit sayısı 2, genişliği 8 metre, zemin asfalt kaplama, yüzey kuru, yatay güzergah düz, düşey güzergah eğimsiz, vakit gece, aydınlatma var, hava ve görüş açık, mahal meskun içidir.Kaza tespit tutanağında kaza yerindeki azami hız limitinin 50km/h olarak işaretlendiği, çarpma noktasının yaya geçidi üzerinde olduğu görülmüştür.Ceza aşamasında tanzim edilen 05/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda Davalı sürücü —– kırmızı ışık ihlalinde bulunduğu ve asli kusurlu olduğu, Davacı sürücü —- yeşil ışıkta karşıya geçiş yaptığı ve kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir.—— sayılı gerekçeli kararında 05/06/2019 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.Tüm dosya kapsamı incelendiğinde kazanın yukarıda ‘’OLAY’’ kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmıştır. ——-sayılı gerekçeli kararı içeriği dikkate alındığında davalı sürücünün kırmızı ışıkta, davacı sürücünün yeşil ışıkta geçiş yaptığı değerlendirilmiş olup aşağıdaki kanaate varılmıştır.
Mevcut bulgulara göre ;
A)-Davalı sürücü —–sevk ve idaresindeki araçla kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta geçiş yapmış olmakla kazada asli kusurludur.
B)-Davacı sürücü —– sevk ve idaresindeki bisiklet kendisine hitaben yanan yeşil ışıkta karşıya geçiş yapmış olduğu anlaşılmakla; meydana gelen kazada atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)-Davalı sürücü —– %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu,
B)-Davacı sürücü —- kusursuz olduğu ” ifade edilmiştir. Rapora davalı ——–tarafından itiraz edilmiş ise de rapor gerek olayın oluş biçimi ve gerekse dosyada toplanan deliller ile uyumlu olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce daha önce verilen karar ile davacının maddi tazminat talepleri reddedilmiş davacı yanın bu konudaki istinaf talepleri de —- dosyayı inceleyen ——–tarafından yerinde görülmemiştir. Dolayısıyla önceki kararda maddi tazminat ve ferilerine ilişkin kısım kesinleşmiştir. Maddi tazminat talebiyle ilgili yeniden yargılama yapılmamakla birlikte mahkememiz kararı kaldırıldığından hükümde bütünlük olması açısından fer’ileriyle birlikte tekrar yazılması uygun bulunmuştur. Davacının manevi tazminat talebi hakkında ise Dairenin kararı uyarınca yeniden değerlendirme yapılmış ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, kaza tarihi, davacının uğradığı zararın kapsamı, kusur oranları ve manevi tazminatın özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde bir tutara hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne,25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ——– müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara 17/01/2018 kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, fazla talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacı yanın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE,
25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ——- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara 17/01/2018 kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, fazla talebin REDDİNE,
3-Hükmedilen manevi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan 1.707,75 TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 174,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.533,55 TL harcın davalılar —— tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 174,20 TL harcın davalılar —— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 595,48 TL tebligat, müzekkere ve talimat gideri, 1.500,00 TL—- bedeli olmak üzere toplam 2.136,58 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı göz önünde bulundurularak (%50)1.068,29 TL.nin —— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının davalı —–yönünden yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre hükmedilen manevi tazminat yönünden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar ——–kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre reddedilen maddi tazminat talebi yönünden belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davalı ———-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre reddedilen manevi tazminat yönünden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
8-Davalı —–tarafından yapılan 50,00 TL.yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
9-Davalılar —– tarafından yapılan 274,90 TL ve ——- tarafından yapılan 124,90 TL yargılama giderinden davanın reddedilen kısmı göz önünde bulundurularak (%50) si oranında 137,45 TL’nin davacı taraftan tahsili ile—– 62,45 TL’nin de davacı taraftan tahsili ile davalı —— ödenmesine, kalanın üzerlerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023