Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/534 E. 2023/901 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/534 Esas
KARAR NO:2023/901
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/07/2023
KARAR TARİHİ: 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——- tarihinde müvekkili şirkete —- sigortalı olan—-plakalı aracın , —- davalı—- bırakıldığını, müvekkili şirkete —- olan ——- plakalı aracın, araç işletmesi davalı ——olduğu esnada,———- bünyesinde vale olarak çalışan sürücü —- sevk ve idaresinde iken —- takiben —-seyrederken —- kavşağına geldiği esnada aracının ön kısımları ile —- takiben —- istikametine seyreden sürücü—-sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın ön kısımlarına çarptığını, kaza sonucu müvekkili şirkete —- sigortalı ——plakalı araçta oluşan hasar zararı müvekkili şirket tarafından karşılandığını, kaza sonrası düzenlenen Kaza Tespit Tutanağı ve eksper raporunda yer alan tespit ve açıklamalara göre, ——– plakalı aracın sürücüsü davalı ———- 2918 sayılı KTK 57 /1-c maddesini ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, huzurdaki davanın kabulü ile, 24.110,00 TL (H.M.K. Madde 107 kapsamında fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) tazminat alacağının, ödeme yapılan 20.05.2022’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:huzurdaki haksız davanın 6100 sayılı HMK uyarınca genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerektiğini, huzurdaki haksız dava bakımından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu, arz olunan nedenlerle; mahkememizce görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini, görevli ve yetkili mahkemenin müvekkili şirketin resmi adresi hasebiyle ——- Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaati ile davanın yetkisizlik sebebi ile reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı ———- dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK’ nın 1472. maddesi uyarınca davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine; TTK’nın 16/2. maddesinde “kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” hükmüne, yer verilmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; ————– kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.Somut olayda; davalı ———TTK’nın 16/2. Maddesi anlamında tüzel kişiliği haiz tacir olsa da, davacı—– sigortalısı ——- tacir olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı gibi kazaya karışan sigortalı araç da kullanım amacı hususi- özel araç niteliğindedir. Bu durumda somut olayda TTK’nın 4/1 cümlesindeki “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediği gibi esasen haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde sayılan ihtilaflardan da olmadığına göre HMK 2. Maddesi gereği davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, karşı görevsizlik verilerek görevli mahkemenin—— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ———- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair tarafların yüzüne karşı verilen karar HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2023