Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/53 Esas
KARAR NO:2023/764
DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/01/2023
KARAR TARİHİ:19/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü —-sevk ve idaresindeki—- plaka sayılı aracı ile ve ona bağlı —plaka sayılı ———— ilçesi istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde aracının sol ön kısımları ile yol dışındaki bankete çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, davalı Sigorta şirketi tarafından müvekkilinin aracında KDV dahil 16.678,70 TL hasar meydana gelmiş olduğunun tespitinin yapılmış olduğunu, ancak bu rakamın müvekkilinin zararını karşılamadığını, müvekkili tarafından yaptırılan ekspertizde müvekkilinin aracında 108.605,97 TL hasar meydana gelmiş olduğunun tespitinin yapılmış olduğunu bilirkişi incelemesi yapılması ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili şirkete başvurması üzerine ——- no’lu hasar dosyası açıldığını, açılan hasar dosyası kapsamında davacı vekiline 21.03.2021 tarihinde 16.68,70 TL ödeme yapılmış olduğunu, bu anlamda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, servis iskontosu uygulanmış olduğunu, hasar tespitinin genel şartlara göre yapılması gerektiğini, aracın geçmiş hasar kayıtlarının irdelenmesi gerektiğini, bu vs. nedenler ile davanın reddedilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davalı sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı, davacı şirkete ait 54 DF 738 plakalı aracın tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlanması nedeniyle bakiye hasar bedelinin tahsili talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 19/01/2023 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 17/01/2023 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 17/01/2023 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan 15/09/2023 tarihli dilekçe ile, davacı ve davalı arasında 11/09/2023 tarihli ibraname ve sulh protokolü düzenlendiğini, tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti ve davalının yargılama gideri talebinde bulunmadığını beyan ettikleri, taraflar arasında dava konusu alacağın sulh protokolü gereğince davacı vekilinin hesabına gönderileceğinin kararlaştırdırıldığı ve buna ilişkin bir adet banka dekontunun uyap üzerinden e-imzalı olarak gönderildiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşıldı.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 315. maddesinde sulhun davayı sona erdireceği, kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı düzenlenmiş olup, yine aynı maddede “Mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmü yer almaktadır.Taraf vekillerinin sunmuş oldukları sulh protokolü, ibraname ile sulh olunduğuna ve davanın konusuz kaldığına ve ayrıca vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığına yönelik beyanları, taraf vekillerinin vekaletnamesinde sulh olma yetkilerinin bulunduğu hususları dikkate alındığında tarafların sulh oldukları ve böylece sulh nedeniyle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmamıştır.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada alınması gerekli harcın 2/3’ünün alınmasına karar verilmiştir.7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflar arasında akdedilen 11/09/2023 tarihli sulh protokolünde davalı sigorta şirketi tarafından karşılanacağı hususunda anlaşmaya vardıkları tespit edilmiş olup, arabuluculuk ücretinin davalı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harç alınmış olmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda, kararın davacı ve davalı vekiline tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2023