Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/436 E. 2023/883 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/436 Esas
KARAR NO:2023/883
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:14/03/2022
KARAR TARİHİ:30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili olduğu şirket tarafından dava dışı sigortalı —- adına kayıtlı —- plakalı araç için, —– tarihleri arasında geçerli olmak üzere—– tanzim edildiğini, ——— günü 10.35 sıralarında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında; Davalı —- sürücüsü,—- maliki olduğu —— plakalı araç, müvekkil firma tarafından —-plakalı ve ——- hakimiyetindeki araca çarptığını, bahsi geçen trafik kazasının oluş şekli ve kusur durumu hakkında trafik kazası tespit tutanağında sigortalı —–seyir halindeyken —– çarpmasıyla bariyere çarpmama neden oldu. Olay bundan ibarettir” şeklinde bulunmuştur. Benzer şekilde davalı —— istikameti —- karşısı orta şeritte seyir halinde olan —– plakalı araca arkadan çarparak araç savruldu. Bariyere çarpmasına neden oldum” şeklinde beyanda bulunduğunu, Kazanın oluş şekli ve tarafların imzalı beyanları, davalı —– arkadan çarpma ile %100 kusurlu olduğunu gösterdiğini, hasarın tamamından davalıların sorumluluğu bulunduğunu beyan edip dava açtıkları görülmüştür.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususların, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu beyanlara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olduğunu, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiçbiri, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davalı tarafın belirtmiş olduğu maddi hasarlı trafik kazasında müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, yerel mahkemece toplanacak deliller ve yapılacak yargılama neticesinde müvekkili olduğu şirketin hiçbir kusuru olmadığı, davalı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, şirketin hiçbir kusuru bulunmamakla birlikte kazaya karışan müvekkili olduğu şirkete ait araçla ilgili tüm bakım ve onarımları zamanında ve periyodik olarak yaptırıldığını, şirketin bir an için kusurlu olduğu düşünülse dahi taraflar arasındaki bu uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğini, davacının bu talebinin reddi gerektiğini bildirdiği görülmüştür.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı kasko sigortacısının dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK’ nın 1472. maddesi uyarınca davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.Dosyanın ——- karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememiz işbu esasına kaydının yapıldığı anlaşıldı.6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine; TTK’nın 16/2. maddesinde “kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” hükmüne, yer verilmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; ———kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.Somut olayda; davalı ——- TTK’nın 16/2. Maddesi anlamında tüzel kişiliği haiz tacir olsa da, davacı —– sigortalısı ——– tacir olmadığı gibi kazaya karışan sigortalı araç da kullanım amacı hususi- özel araç niteliğindedir. Bu durumda somut olayda TTK’nın 4/1 cümlesindeki “her iki tarafın tacir olması” koşulu gerçekleşmediği gibi esasen haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde sayılan ihtilaflardan da olmadığına göre HMK 2. Maddesi gereği davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, karşı görevsizlik verilerek görevli mahkemenin ——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, HMK 115/2 gereğince görev nedeniyle usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin ——–Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna, ancak dosya Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı ile mahkememize geldiğinden görev uyuşmazlığı doğmuş olmakla, işbu kararın istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde merci tayini için dosyanın ——— Adliye Mahkemesi ilgili hukuku dairesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023