Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/346 E. 2023/367 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/346 Esas
KARAR NO : 2023/367

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 28.03.2021 tarihinde davacı, kaldırımda yürüdüğü esnada, davalılardan —- sevk ve idaresindeki tratikte diğer davalı … adına kayıtlı—-plaka sayılı araç, davacıya çarptığını, davacının ağır şekilde yaralanmış olduğunu, kaza nedeniyle davacının yaşadığı ameliyat ve tedavi sürecine dair yapılan hastane masrafları, taksi giderleri v.s. tedavi masrafları olmak üzere 6.000-TL maddi tazminat ile Ayrıca kaza nedeniyle davacının çektiği acı ve ızdırap, bedensel işgücü kayıpları nedeniyle oluşan acı nedeniyle ortaya çıkan manevi zararın giderimi için 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Arabuluculuk şartının yerine getirilmediği, davalının kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, Diğer davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığı, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; tazminat davasıdır.
Mahkememizin 09.02.2023 tarihli celsesinin —-numaralı ara kararı gereği dosyanın davalı —– Şirketi yönünden TEFRİKİNE karar verildiği ve tefrik edilen dosyanın mahkememizin—– Esasına kaydedilerek 15.06.2023 tarihine duruşma günü verildiği anlaşıldı. Verilen bu tefrik kararından sonra tefrik edilen dosyanın davalısı —– Sigorta vekilinin davacı ile aralarında imzalanan sulh protokolünü dosyamıza sunduğu ancak işbu dosyada kendileri yönünden tefrik kararı verildiği ve tefrik edilen dosyada 10.02.2023 tarihinde arabuluculuk başvurusu bulunmadığından davanın (tefrik edilen —–davalı —– Sigorta) usulden reddine karar verildiği, akabinde feragat nedeniyle 10.04.2023 tarihinde Ek karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Davacı vekilinin 24.03.2023 tarihli dilekçesi ile “Ekte sunduğumuz ibraname ve sulh anlaşması uyarınca, davalı sigorta şirketi ile sulh protokolü imzalanmış olup tüm davalılar yönünden maddi tazminat davamızdan feragat etmekteyiz. Davalı —– ŞİRKETİ yönünden manevi tazminat davamızdan feragat etmekteyiz. Davalı … ve davalı … yönünden manevi tazminat talebimiz yönünden davamız devam etmektedir. Feragat nedeniyle davalının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmamaktadır.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.
Davacı vekili tarafından sunulan 24/03/2023 tarihli dilekçe ile ; taraflar arasında imzalanan ibranameyi mahkemeye sunduğunu, davacı vekilinden feragat beyanı sonrası yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin vekaletname uyarınca, açılan davadan feragat etmeye, sulh olmaya yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Somut olayda, davacı vekili 24/03/2023 tarihli duruşmada sunulan ibraname doğrultusunda tüm davalılar yönünden maddi tazminat yönünden feragat ettiklerini, Davalı —- sigorta şirketi yönünden manevi tazminat davamızdan feragat ettikleri, Feragat nedeniyle davalının vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada ilk celsenin yapıldığı ve daha sonra feragat edildiği anlaşıldığından alınması gerekli harcın 2/3’ünün alınmasına karar verilmiştir. Davalı … ve davalı … yönünden maddi tazminat talebinden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davalı …, …—– Şirketi yönünden maddi isteminin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar kanuna göre alınması gereken 119,93 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Diğer tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile —– Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.