Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/234 E. 2023/520 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/234 Esas
KARAR NO : 2023/520

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ : 29/03/2023
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin market sektöründe hizmet verdiğini, müvekkili şirket bünyesindeki marketin—— şubesinin kasap/şarküteri reyonu eski çalışanı —– 10.05.2022 tarihinde elini kıyma makinesine kaptırmış olduğundan parmaklarının koptuğunu, davalı kuruma ait hastane tarafından dava dışı —— parmaklarının dikilmesi maksadıyla ameliyata alınması için peşin olarak öncelikle 70.000,00TL ameliyat ücreti ödemesinin şart koşulduğunu, müdahalede geç kalınmaması ve derhal ameliyat işleminin başlaması maksadıyla müvekkili şirket tarafından olay tarihi olan 10.05.2022 tarihinde şart koşulan 64.000,00TL ödeme yapıldığını ve kazazedenin bu ödeme sonrasında ameliyata alındığını, taburculuk işlemleri esnasında davalı tarafından toplam 71.855,00TL talep edildiğini ve ilk başta ödenen 64.000,00TL’ den bakiye 7.855,00TL bedel de 14.05.2022 tarihinde müvekkili şirket tarafından davalı tarafa ayrıca ödemek zorunda kalmış olduğunu, müvekkilinin zor durumunu fırsata çevirmek isteyen hastanenin ameliyat yapılabilmesi için ücreti ön şart olarak koşmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket işçisinin sağlığına kavuşabilmesi adına işlem öncesinde ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı tarafın, müvekkili şirket çalışanı olan—– zor durumda kalmasını fırsat bilerek işlem öncesi ödemeyi şart koşan ve acil hal kapsamında bulunduğu halde müvekkili şirketten haksız olarak tahsil edilmiş olduğundan dava açma zaruretimiz hasıl olduğunu, ayrıca, acil hal kapsamında olan bir hastanın tedavisi için yapılacak işlemlerden ücret alınmaması gerekirken düzenlenen faturadaki ücretlerin talep edilmesinin de kabul edilemeyeceğini, davanın kabulünü, müvekkili işçisi—— almış olduğu tedavi hizmetleri için şart koşulan ödeme karşılığında haksız olarak düzenlenerek müvekkilinden tahsil edilen 26.05.2022 tarih ve ——- seri nolu 71.855,47 TL’lik fatura bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile beraber müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının ilgili olay sebebiyle müvekkili hastaneye başvurmadan önce birçok hastaneye başvurmuş olduğunu, önerilen tedavi yöntemini tercih etmemeleri üzerine müvekkili üniversite hastanesine başvurmuş olduklarını, müvekkili üniversite hastanesi tarafından “acil giriş” hükümlerinin uygulanmamış olduğunu, poliklinikten randevu alarak muayene olan hastaya ilişkin poliklinik giriş işlemleri uygulandığını, davacının hür iradesiyle müvekkili hastanenin tercih edilerek tedavinin yapıldığını, davacı tarafından kendisine haklı bir neden yaratma gayesi ile tebliğ maddesinin müvekkili üniversitenin ücret almama gerektiği yönünde bir algı yaratarak kanun ve tebliğ maddelerini hatalı ve eksik bir şekilde yorumlamış olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 21/2 gereğince faturanın içeriğine itiraz etme hakkının sekiz gün olduğunu, bu süreç içerisinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayılacağını, bu kapsamda davacının da bir şirket olduğu göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmemiş ve aksine ödenmiş bir faturanın iadesinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı taleplerle açılan davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı şirket çalışanının almış olduğu tedavi hizmetleri için ödeme karşılığında davacıdan tahsil edilen 71.855,47 TL bedelli fatura bedelinin davalıdan iadesi talebine ilişkindir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Ayrıca davalı borçlunun—– bir vakıf üniversitesi olduğu gözetildiğinde; vakıf üniversitelerinin kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzelkişiliği haiz olmak üzere kurulmakta olup; bu tüzel kişiliğinde, gerek 2809 sayılı Kanun hükümleri ve gerekse Anayasa Mahkemesinin 30.05.1990 günlü ve —— sayılı kararı uyarınca kamu tüzel kişiliği niteliğinde olduğu tartışmasızdır. (HGK’nun 13.05.2015 günlü ve—— sayılı kararı da aynı yöndedir) Belirtilen bu sebeplerle davalının tüzel kişiliğe sahip olduğu ancak tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmaması nedeniyle ticaret mahkemeleri görevli değildir. ( aynı doğrultuda bkz. Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin—– Esas,—–Karar, Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin —– Esas, —- BAM —– HD. —– Karar, —– Esas,——- Karar sayılı ilamları) Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 1. Maddesi uyarınca kamu düzeninden olduğu düzenlenmiş, 114/1-c bendi gereği dava şartlarından olduğu belirtilmiştir. Belirtilen bu sebeplerle davanın ticari dava olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığa bakmaya görevli mahkemenin genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış, görev hususunun yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkeme tarafından da re’sen göz önünde bulundurulabileceği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,Dair tarafların yüzüne karşı verilen karar HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.