Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/221 E. 2023/612 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/221
KARAR NO : 2023/612

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2023
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 24/01/2015 tarihinde sürücü —–sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı araç ile sürücü —– sevk ve idaresindeki —–plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili, meydana gelen trafik kazası sonucunda geçici ve kalıcı iş gücü kaybına uğradığını, trafik kazasında yaralanması sonucunda müvekkilinin sürekli maluliyet oranının % 5,2 olduğunu, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümleri ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca sürekli maluliyetinin %4 olduğunu, tazminata esas olmak üzere geçici iş göremezlik süresinin 90 gün olduğu ve geçirdiği trafik kazasından dolayı mevcut lezyonlar göz önünde bulundurulduğunda 25 gün geçici bakıcıya ihtiyacı olduğu, — Başkanlığı’nın 01/02/2023 tarihli raporu ile tespit edildiğini, kazaya karışan ve kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olan —- plaka sayılı araç, kaza tarihinde karşı taraf sigorta şirketi tarafından 2918 sayılı zorunlu trafik sigortası kapsamında sigortalandığını, kazaya neden olan aracın zorunlu trafik sigortası kapsamında sigortalanmış olmasının doğurduğu bir sonuç olarak; müvekkilinin işbu trafik kazasında yaralanması sebebiyle meydana gelen zararların sigorta şirketince karşılanmasının gerektiğini, maluliyet ve kusur tespitinin hakkaniyetli bir şekilde yapılmak suretiyle müvekkilinin söz konusu kaza neticesinde meydana gelen zararlarının karşı taraf sigorta şirketi tarafından giderilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK m.107/1 uyarınca şimdilik 50,00 TL tutarındaki sürekli iş gücü kaybına ilişkin tazminat miktarına, 50,00 TL tutarındaki geçici iş gücü kaybına ilişkin tazminat miktarına, 50,00 TL tutarındaki bakıcı giderine ilişkin tazminat miktarına, haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilerek karşı taraf sigorta şirketinden tahsilini, 3.500,00 TL tutarındaki —rapor ücretinin sigorta şirketinden tahsil edilmesini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanacak vekalet ücretinin sigorta şirketine yükletilmesini, yargılama giderlerinin sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: kazaya karıştığı ifade edilen —- plakalı aracın —–numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket ancak sigortalısının kusuru oranında ve ancak teminat limitleriyle sorumlu olduğunu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, davaya ilişkin taleplerin zaman aşımına uğradığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesinin gerektiğini, huzurdaki davanın derdest ise reddinin gerektiğini, savcılık soruşturması aşamasında yada ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddinin gerektiğini, kaza ile sakatlık ve ölüm söz konusu ise kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, maluliyet oranının kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre —.İhtisas Dairesi tarafından tespit edilmesinin gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için —- Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğini, teminat dışında olduğunu, ilgili giderlerin —– tarafından karşılanmasının gerektiğini, bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90.maddesi çerçevesinde ZMMS Genel Şartlarına göre aktüryal yöntem ve teknik faiz kullanılarak yapılmasının gerektiğini, tazminat hesaplamasında Mortalite Tablosu olarak TRH-2010 tablosunun ve ZMMS Genel Şartları’nda belirtilen %1,8 teknik faizin uygulanmasını talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise —–tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesinin gerektiğini, —– tarafından davacının geçici iş göremez kaldığı iddia edilen dönemde hastalık/geçici iş göremezlik kolundan ödeme yapılmış olabileceğini, mükerrer ödemeye mahal vermemek adına bu hususun —- sorulmasını talep ettiklerini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesinin gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 87.madde uyarınca hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurunun tenzilinin gerektiğini, müvekkili şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, iş bu dava tarihine kadar herhangi bir ihbarın bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olmasının gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesinin gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek zarar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılmasının gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 92.maddesinde sigorta şirketinin sorumlu olmadığı hususların tek tek sayıldığın, bu durumlardan birinin varlığının tespiti halinde davanın reddinin gerektiğini, davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan —– Başkanlığı vekili tarafından sunulan dilekçesinde özetle: müvekkili kurum aleyhine açılan dava usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle kabul etmediklerini, müvekkili kurum aleyhine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesini, müvekkili kurum aleyhine hüküm tesis edilmemesini, müvekkili kuruma açılan davanın yersiz ve mesnetsiz olduğunu, hüküm kurulmamasını ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 24/01/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı dava dışı —- sevk ve idaresindeki —–plakalı araç ile davacının kullandığı —– plakalı aracın çarpışması sonucu davacı sürücünün yaralanması nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri ve—- ücret talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 24/03/2023 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davalı —-Şirket vekili tarafından sunulan 20/06/2023 tarihli dilekçesinde özetle: davacı taraf ile sulh olduklarını, bu kapsamda sulh anlaşması gereği davadan fazlaya ilişkin haklarından feragat etmiş bulunduğunu, davanın feragat nedeniyle reddini, davanın konusuz kalması nedeniyle karar vermeye yer olmadığına, taraflarca bu hususta anlaşmış olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı—- vekili tarafından sunulan 22/06/2023 tarihli dilekçesinde özetle: taraflar arasında sulh olduğunu, davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesini talep etmiştir. HMK 307.maddesi Feragat’ı düzenlemiş olup, buna göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 309.maddesine göre: Feragat beyanı dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Tüm dosya kapsamından, davacı vekili açılan davadan feragat ettiklerini belirttiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harç alınmış olmakla, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yokluğunda HMK 345.maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.