Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/16
KARAR NO: 2023/220
DAVA: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı miras ortaklığı temsilcisi dava dilekçesinde özetle; —–dosyasında merhum —– ve kızları —- terekesine temsilci olarak —- tarihli tensip kararı ile atandığını, —- mirasçılarının—– olduklarını,—– dahil olup elbirliği halinde malik olan hissedarlar adına şirket genel kurullarına iştirak edip kararlara katılmaya, denetleme haklarını kullanmaya, davalar açmaya yetkili olmak üzere temsilci atanması talep edilen şirketler arasında davalı şirketin de bulunduğunu, söz konusu şirketin —- tarihinde gerçekleşen genel kurul toplantısında —– el birliğiyle malik olan mirasçılar tarafından sunulan ve tutanağa geçen davalı şirket ve bağlı iştiraki —– bilgi alma ve özel denetçi atanması taleplerinin genel kurul tarafından yeterli gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, bu konuda muhalefet şerhinin tutanağa yazıldığını, —– organlarının kanunu ve esas sözleşmeyi ihlal ettiklerini, hissedar miras ortaklığını zarara uğratmış olabileceklerini, bu nedenle ——- Sayılı dosyasından alınan izin ve yetki belgesi uyarınca; TTK 438, 439, 440 ve 200. maddeleri ile ilgili sair yasa hükümleri de göz önüne alınarak davalı şirket ile iştiraki —– atanmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tamamına itiraz ile haksız ve hukuka aykırı açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili şirketin bütün hissedarlarına kanundan doğan inceleme hakkının kullandırıldığını ve bu hususta talepte bulunulması halinde gerekli ve doyurucu bilgi verildiğini, en son yapılan genel kurulda hem davacı hemde diğer hissedarların avukat ve mali müşavir vekillerine şirketin bütün bilgilerinin açıldığını, birer örnek verildiğini, aksi halde davacı tarafın davaya sundukları bilgi ve belgeleri elde etmesinin mümkün olmadığını, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddelerine göre , denetçi atanması için gerekli şartların davacı açısından gerçekleşmediğini, davacının genel kurulda özel denetçi ile ilgili bir talepte bulunmadığını, aksi durumda dahi genel kurulca reddedilen bir denetçi talebi olmadığı için kanunun verdiği süreler içerisinde dava açılmadığını, davacının T.T.K nunun aradığı dava açma şartına haiz olmadığını, davacının dilekçe ile talep ettiği bilgilerin davacı şirketin iştiraki olan şirketlerce cevap verilebilecek bilgiler olduğunu, bu bilgilerin kanunun öngördüğü talep hakkının da ötesinde bir talep olduğunu belirterek davacının haksız ve hukuka aykırı talepler ile açtığı davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; 6102 sayılı TTK 438 ve devamı maddelerinde düzenlenen özel denetçi tayini talebine ilişkindir. Her pay sahibinin pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmış ise belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulması gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebileceği, genel kurulun talebi reddetmesi halinde sermayenin en az 1/10’unu halka açık anonim şirketlerde 1/20’sini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az 1 milyon TL. olan pay sahiplerinin 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını talep edebileceği ve verilen kararın kesin olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizdeki dava—–miras ortaklığı adına tereke temsilcisi tarafından açılmış olup davacı,—— sayılı dosyasında ——— terekesine temsilci tayini talebiyle devam eden yargılamada — anne ve babasının vefatından ötürü intikal eden miras hisseleri nedeniyle miras ortaklığına TMK 640/3 maddesi uyarınca geçici temsilci atanmasına karar verildiğini, davalı şirketin de—– dahil olduğunu, söz konusu şirketin—– tarihinde gerçekleşen ——hisselerine el birliğiyle malik olan mirasçılar tarafından sunulan ve tutanağa geçen davalı şirket ve bağlı iştiraki —-hakkında bilgi alma ve özel denetçi atanması taleplerinin genel kurul tarafından yeterli gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, bu konuda muhalefet şerhinin tutanağa yazıldığını, —– sayılı dosyadan alınan izin ve yetki uyarınca davalı şirkete özel denetçi atanması için iş bu davayı açtığını belirterek davalı şirket ve bağlı iştiraki———- bağımsız uzman bir denetçi atanmasını istemiş, davalı cevap dilekçesiyle, davalı şirketin tüm hissedarlarınca inceleme hakkının kullanıldığını, bu konuda kendilerine gerekli ve doyurucu bilgilerin verildiğini, —–terekesinin davalı şirket hissedarı olmadığını, bu yüzden dava açamayacağını, hissedar kabul edildiği takdirde de yapılan son genel kurulda tereke adına katılan olmadığından ve denetçi talebinde bulunulmadığından bu davayı açma koşulunun oluşmadığını,—-şirket payının mirasçılarına intikal ettiğini, paylı mülkiyete geçildiğini, şirket pay defterinde—- veya terekesinin hissedar olmadığını, bu durumun genel kurul tutanaklarıyla belli olduğunu, nitekim——yılında yapılan genel kurulda da mirasçıların vekilleri vasıtasıyla kendi payları için toplantıya katıldıklarını, davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin—-günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları tespit edilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davalı şirketin sicil kayıtları dosya içine alınmış şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde kaldığı, mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan veraset ilamlarının incelenmesinden —- tarihinde vefat ettiği, eşi——- tarihinde vefat ettiği, —— intikal eden miras hisseleri üzerinde miras ortaklığına temsilci tayin edildiği,———- tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla miras ortaklığı adına mahkememizdeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunmuş —— şirket ortağı olmadığını, şirketteki payının mirasçılarına intikal ettirildiğini, mirasçılarının imzası ile paylı mülkiyete geçildiğini, ——yılında yapılan genel kurulda da kendilerini vekille temsil ettirerek kendi payları için toplantıya katıldıklarını, bu durumda terekeyi temsilen açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
—- vefatı ile geriye mirasçı olarak ———- kaldığı veraset ilamından anlaşılmıştır.
Davalı şirketin pay defteri kayıtlarının ve genel kurul tutanakları ile hazerun cetvellerinin incelenmesinden —- tarihinde vefatı ile şirketteki hissesinin varislerine intikalinin yapıldığı, aynı şekilde —– ölümü ile de sahip olduğu hisse yanı sıra —- veraseten gelen hissesinin mirasçılarına intikal ettirildiği, en son —- —- vefatı ile de gerek kendi adına kayıtlı hisseler ve gerekse—–veraseten gelen hisselerin mirasçıları ——intikallerinin yapıldığı, bu durumun —– tarihli —- cetveli ile de sabit olduğu, —– mirasçılarının kendi payları adına toplantıya katılıp oy kullandıkları, hazerun cetvelinde miras ortaklığının değil kendi isimlerinin bulunduğu, kendilerini temsilen imza attıkları anlaşılmıştır. Davacı tereke temsilcisi iddia ve talebini ——–kurul toplantı tutanağına dayandırmış olup bu genel kurula da —- vekili olarak ——– katıldığı ve ölüm nedeniyle geçen şirket hisselerinin el birliği mülkiyetinde olduğunu ileri sürdüğü görülmüş ise de şirket pay defterinde veraseten intikallerin yapıldığı, bu doğrultuda daha önce yapılan genel kurullarda intikal eden paylar uyarınca mirasçıların kendilerine intikal eden paylar doğrultusunda oy kullandıkları, artık miras ortaklığının paydaş sıfatının kalmadığı görülmüş, TTK 438 ve devamı maddelerinde özel denetçi tayini talep etme hakkı pay sahibine tanındığından ——- ortaklığının davalı şirket yönünden pay sahipliği sıfatı kalmadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN AKTİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair kesin olarak verilen karar davacı miras ortaklığı temsilcisinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023