Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/121 E. 2023/804 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2023/121 Esas
KARAR NO:2023/804
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/02/2023
KARAR TARİHİ: 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihli ve —— ile —-genelinde ——– edildiğini, bu kapsamda çıkarılan — kararnameler ile —– kapatıldığını, kapatılan şirketin davalı ——— alacağının olduğunu, borcun ödenmesi için davalıya 02.01.2018 tarihinde ödeme emri ve 22.12.2017 tarihinde mektup gönderildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını ve borcun ödendiğine dair belge sunmadığını, bu nedenle alacağın tahsili bakımından ———-dosyasında borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı yanın itirazı üzerine arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunulduğunu ve yapılan arabuluculuk görüşmeleri anlaşamama olarak sonlandığını, bu kapsamda itirazın iptali için dava açma gereği hasıl olduğunu, borçlunun itirazında haksız olduğunu itirazının kötü niyetli olduğunu itirazının iptalinin gerektiğini, inceleme ve değerlendirme raporunda davalı şirketin —- tarihli cari hesap ekstresinde —- satıcılar hesabının —– alt hesabında davalının 11.759,69 TL alacaklı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının mahkemeye iddialarını ispatlar nitelikte bir delil sunmadığını, ispatlanamayan davanın reddini talep ettiklerini, davacının ———-halefi haline geldiğini, davacının taraflar arasında ne mal/hizmet alımına dair bir sözleşme bulunduğunu ne de herhangi bir mal/hizmet verdiğini ispatlamış veya ispatlamak üzere bir delil sunamadığını, dava konusunun miktarı sebebiyle davacının, iddiasını senetle ispat zorunda olduğunu, ancak davacının ispata yönelik hiçbir belge sunmadığını, yalnızca kendileri tarafından düzenlenen araştırma raporunu mahkemeye sunduğunu, davacı tarafça düzenlenen yanlı raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, davacı tarafça sunulan araştırma raporu düzenlenirken, kapatılan ———ticari kayıtları ile hak ve alacaklarına ilişkin bir araştırma yapılmadığını, davacı tarafından ileri sürülen raporda dahi kapatılan kurumun ticari kayıtlarının incelenmediğinin ikrar edildiğini, kapatılan kurumun defterleri incelenmeksizin müvekkili firmadan alacaklı olduğu iddiasının dayanağı yersiz olduğunu, raporda yine kapatılan kurumun hak ve alacaklarına ilişkin hiçbir tespit yapılamadığının da açıkça belirtildiği, gerek arabuluculuk sürecinde gerekse dava açıldıktan sonra müvekkil şirket nezdinde araştırma yapılmış olup iddia edilen alacağa dair hiçbir kayda rastlanılmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, alacağın likit olmaması ve huzurdaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığını, davacının yeterli ve denetime elverişli bir araştırma yapmaksızın kapatılan kurumun müvekkilden alacağı olduğu iddiası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını, davacının alacak iddiasının belirlenebilir nitelikte olmadığını, bu sebeple davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığını, müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve arz etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 16/02/2023 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.—— sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine — Asıl Alacak ————+ 6.395,00 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 18.154,69 TL tutarındaki alacağının icra gideri, vekâlet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek reeskont faizi oranında avans faizi ile birlikte tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi amacıyla ara karar kurularak taraflara tefhim ve tebliğ edilmiştir.20.07.2023 tarihli mali müşavir bilirkişi—– tarafından hazırlanan raporda özetle: Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davalının ticari defterlerinin TTK’nın 66 ve HMK’nın 222. maddesi uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, takip dayanağı yapılan cari hesap ekstrasına dayanan açık cari defter bakiyesinden kaynaklı davalı şirketin davacıdan 3.290,56 TL asıl alacağı bulunduğu;Davacı tarafından CD içerinde sunulan dayanak belge ve kayıtların yapılan incelemesinde; davacı kurumun, davalı şirketten inceleme ve değerlendirme raporuna dayalı açık C/H bakiyesinden kaynaklı olarak 11.759,69 TL alacağı bulunmadığı, davacı kurum tarafından düzenlenen inceleme ve değerlendirme raporuna istinaden takip/dava konusu alacağın dayanağının, mal ve hizmet faturasına veya belge ile ispat edilebilir bir borç olmadığı, defter ve belgelerin incelemesi sonucu olmadığı, tamamen inceleme ve değerlendirme raporuna dayandığı, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri incelendiğinde, davacı kurumun raporuna göre davacının iddia ettiği alacağı ile davalı şirketin borç alacak bakiyelerinin birbirini teyit etmediği, davacı kurumun, davalı şirketten 11.759,69 TL asıl alacağı bulunduğu hususunun ispata muhtaç olduğu hususları tespit edilmiştir.Tüm dosya kapsamından, davanın ——– —– ile tespit edilen 11.759,69 TL alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı kurum tarafından düzenlenen inceleme ve değerlendirme raporuna istinaden takip/dava konusu alacağın dayanağının, mal ve hizmet faturasına veya belge ile ispat edilebilir bir borç olmadığı, defter ve belgelerin incelemesi sonucu olmadığı, tamamen inceleme ve değerlendirme raporuna dayandığı, alacağın ıspata muhtaç bir alacak olduğu, davacı kurumun raporuna göre davacının iddia ettiği alacağı ile davalı şirketin borç alacak bakiyelerinin birbirini teyit etmediği, davalının kayıtlarına göre takip dayanağı yapılan cari hesap ekstrasına dayalı açık cari defter bakiyesinden kaynaklı davalının 3.290,56 TL asıl alacağının bulunduğu, usulüne uygun tutulup tutulmadığına bakılmaksızın, her tacirin ticari defterlerinin kendi aleyhine daima delil vasfına haiz olduğundan, davalı yanın ticari defterleri dikkate alındığında, davacı yanın davalı yandan takibe konu bir cari hesap alacağının bulunmadığı, davalı yanın itirazında haklı olduğu, gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın reddine, davacı taraf takip başlatmakta haksız olsa da, davalı tarafından davacı tarafın kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden ve alacak likit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ deki esaslara göre belirlenen 11.759,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2023