Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/982 E. 2023/306 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/982
KARAR NO : 2023/306

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan … ile—– 19/07/1972 yılında davalı şirketi kurduklarını, şirket ortaklarından ——sözleşme ile tek başına şirketi temsile yetkilendirildiğini, şirketin kuruluşunun 24/07/1972 yılında ilan edildiğini, 15/07/1976 yılında ise ana sözleşme değişikliğine gidildiğini,—– 1978 yılında vefat ettiğini, geriye şirket ortağı olarak davacılardan —-kaldığını—– diğer davacılar ve dava dışı—- murisi olduğunu, —— ölümü ile şirket faaliyetlerinin durduğunu, kalan ortak ile mirasçıların şirketin devamı yönünde aldıkları bir karar bulunmadığını, şirketin öz sermayesi olmadığını, aktif olarak kullanılmadığını, şirketin ana sözleşmesinde ortaklardan birinin ölümü halinde şirketin ne olacağı hakkında bir hüküm bulunmadığını, tasfiye memurunun da nasıl seçileceğine dair bir madde bulunmadığını, şirket amacının gerçekleşmesinin mümkün olmadığını iddia ederek şirketin münfesih olduğunun tespiti ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak da —– yahut uygun görülecek bir mirasçının atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ olmuş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı şirketin münfesih olduğunun tespiti ve şirketin tasfiyesi, bunun için şirkete tasfiye memuru atanması taleplerine ilişkindir. Davacılar mahkememizde açtıkları davada davalı şirket ortaklarından—– 1978 yılında vefat ettiğini, geriye şirket ortağı olarak davacılardan —– kaldığını, —– diğer davacılar ve dava dışı … murisi olduğunu,—–ölümü ile şirket faaliyetlerinin durduğunu, kalan ortak ile mirasçıların şirketin devamı yönünde aldıkları bir karar bulunmadığını, şirket amacının gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bu nedenle şirketin münfesih olduğunun tespiti ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak da … yahut uygun görülecek bir mirasçının atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmişler,davalı yan cevap vermemiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 15/02/2023 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak sonuca gidilmiştir.Davalı şirketin——Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tutulan kayıtları getirtilmiş, şirketin 19/07/1972 tarihinde tescil edilen ana sözleşme ile kurulduğu, kurucu ortaklarının ——olduğu, kollektif şirket olduğu, şirketin 1 yıl süreli olarak kurulduğu ancak sürenin bitimine 1 ay kala ortaklardan herhangi birisi Noter vasıtasıyla diğer ortağa şirketin feshini ihbar etmediği sürece ana sözleşmenin aynı şartlarda 1 sene daha yenileceğinin kabul edildiği, bu ana sözleşmede yazılı olmayan hususlarda TTK hükümlerinin uygulanacağının kararlaştırıldığı, şirketin temsil görevinin —–verildiği, aynı zamanda münferit imza yetkilisi olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan —– Sulh Hukuk Mahkemesinin—–sayılı mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin karardan davacı … dışında kalanların —– mirasçıları oldukları, şirket ortağı —– 17/11/1978 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Mirasçılardan dava dışı .. tebligat gönderilmiş davaya ilişkin bir beyanda bulunmamıştır.
—– Vergi Dairesinden geleln cevapta 1986 yılı sonrasında şirketin mükellefiyet kaydının bulunmadığı, —– gelen cevapta da şirket kaydının 15/12/2000 yılında kapatıldığı bildirilmiştir.
Kollektif şirket 6102 sayılı TTK.nun 211 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup Kanun’un 253 maddesinde “Ortağın Ölümü” başlığı ile “Şirket sözleşmesinde şirketin ölen ortağın mirasçılarıyla devam edeceğine ilişkin düzenleme yoksa, mirasçılarla diğer ortakların oybirliği ile verecekleri karar üzerine şirket bunların arasında devam edebilir. Mirasçılar veya içlerinden biri şirkette kalmaya razı olmazlarsa, diğer ortaklar, ölen ortağın razı olmayan mirasçılarına düşen payları ödeyerek onları şirketten çıkarır ve aralarında şirkete devam edebilirler. Bu durumda sağ kalan ortaklardan birinin şirketin devamına onay vermemesi sebebiyle oybirliği sağlanamadığı takdirde şirket sona erer. Şirketin, ölen ortağın mirasçılarıyla diğer ortaklar arasında kollektif şirket olarak devam edeceği hakkında şirket sözleşmesinde hüküm varsa, mirasçılar kollektif sıfatıyla şirkete devam edip etmemekte serbesttirler. Mirasçılar şirketin devam etmesini isterlerse, diğer ortaklar bu isteği kabul etmek zorundadır. Ancak, kollektif sıfatıyla şirkette kalmak istemeyen mirasçı varsa, ölen ortağın payından kendisine düşen tutar ile komanditer olarak şirkete kabul edilmesini önerebilir. Diğer ortaklar bu öneriyi kabul etmek zorunda değildir. Mirasçılar şirkete kollektif ortak veya komanditer olarak girip girmeyeceklerini ortağın ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde şirkete ihbar etmelidir. Durumun şirkete ihbarına kadar, mirasçılar şirkette komanditer olarak kalmış sayılırlar. Bu süre içinde ihbarda bulunmamış olan mirasçılar, sürenin sona ermesinden itibaren kollektif ortak sıfatını alırlar.”hükmü getirilmiştir.Davalı şirket ana sözleşmesinde ortaklardan birinin ölümü halinde ne yapılacağına ilişkin düzenleme mevcut değildir. İncelenen karar defterinde —— mirasçılarının hissedarlığa alındığına dair bir karar yoktur. TTK 253 maddesindeki düzenlemeye göre şirket ana sözleşmesinde şirketin ölen ortağının mirasçılarıyla devam edeceğine ilişkin düzenleme yok ise mirasçılar ve diğer ortakların oy birliği ile verecekleri karar üzerine şirket devam edebilir. Ortaklardan birinin şirketin devamına onay vermemesi sebebiyle oy birliği sağlanmazsa şirket sona erer. Somut olayda da şirketin kuruluş sözleşmesinde şirketin ölen ortağının mirasçılarıyla devam edeceğine ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi, mirasçılar ve kalan diğer ortak davacı .. da bu yönde oy birliği ile aldıkları bir karar bulunmayıp aksine kalan ortak ile vefat eden ortağın mirasçılarının bir kısmı tarafından şirketin feshi açıkça talep edildiğinden TTK 253 maddesi uyarınca şirketin münfesih olduğunun tespiti ile fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak da … atanmasına, aynı zamanda davacı olan … duruşmada alınan beyanı ile ücret talep etmediği anlaşıldığından ücret taktirine yer olmadığına, dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
—–Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün—– sicil numarasında kayıtlı ——- münfesih olduğunun tespiti ile fesih ve tasfiyesine,
Tasfiye memuru olarak resen davacılardan … T.C. Kimlik nolu …’ın atanmasına,
Tasfiye memurunun ücret talebi olmadığından ücret takdirine yer olmadığına,
2-Karar harcı 179,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı taraffça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 92,20 TL ilk masraf, 192,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 284,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilme
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.