Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/977 E. 2023/265 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/977 Esas
KARAR NO : 2023/265

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/08/2019
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı —– kusurlu eylemleri neticesinde meydana gelen trafik kazasında , yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde net olarak tespit edileceği üzere , uğramış oldukları zararın ve —- plakalı araçta meydana gelen araç değer farkının ; davalı —–aracın maliki olarak sorumlu olduğundan , davalı —– adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu hükümleri kapsamında sorumlu olduğundan ve davalı —– kusurlu eylemleri ile trafik kazasına sebebiyet vermesi sebebiyle sürücü olarak sorumlu olduğundan davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.

SAVUNMA:
Davalı —– vekili tarafından ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; olayla ilgi ve alakası olmayan ve ünvan karışıklığı sebebiyle aleyhlerine açılan davanın öncelikle husumet itirazları nedeniyle reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.Davalı —— vekili tarafından ibraz olunan cevap dilekçesi ile özetle; Huzurdaki davanın öncelikle Asliye Ticaret mahkemeleri görevli olduğundan bahisle görev yönünden ve dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini ve davaya ilişkin husumete itirazlarının bulunduğunu , dava konusu kaza tarihi itibariyle davaya karışan aracın işleteni olmadıklarından davacıya karşı sorumlulukları bulunmadığından bahisle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile 26.05.2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle davacının uğradığı ileri sürülen aracının değer kaybı,çekici ücreti,araç kiralama bedeli,satış vekalet ücreti,ikinci motorlu taşıtlar vergisi bedeli olmak üzere zarar ve masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine ilişkindir.Davanın önce —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı ve ilgili mahkemenin —–Karar, 04/11/2020 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevdi edildiği; —— karar ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2 ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, kararın istinaf edildiği, kararın BAM—- HD’nin —– sayılı ilamı ile;ilk derece mahkemesince davalı —— hakkında, davacının TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığından, bu davalı aleyhine açılan davanın elde ki davadan tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesi, davalı şirketler yönünden ise zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olmayan davalı gerçek kişi yönünden de yazılı olduğu şekilde usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır. Gerekçesi ile reddine karar verildiği, bu sebeple davanın Mahkememiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedildiği ve —-Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesinin —– Karar sayılı ilamı doğrultusunda mahkememizin 16.12.2022 tarihli ara kararının —– numaralı bendi uyarınca davalı ——yönünden eldeki dosyanın tefrik edilerek mahkememizin —— esasına kaydedildiği anlaşıldı. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; BAM —-. HD’nin —– sayılı ilamı uyarınca usuli işlemler yapılarak davalı —–yönünden arabuluculuk dava şartı olarak eldeki davada aranmayacağından (TTK m.5/A gereğince) dosya tefrik edilerek mahkememizin —— Esasına kaydedildiği, yine ilgili istinaf ilamı uyarınca davalı şirketler yönünden arabuluculuk başvuru şartının yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğinden davalı olan —–ve davalı —–Şirketi yönünden davanın usulden reddedilmesi gerektiği, ayrıca her ne kadar görevsiz mahkeme olan —–Asliye Hukuk Mahkemesince dava dışı ——Şirketi yönünden davacının talebi doğrultusunda “dahili davalı” olarak Uyapa kaydedilip davalı tarafa özgü işlemler yapılmış ise de 6100 Sayılı HMK’da dahili davalı adı altında bir kurum bulunmadığı ( HMK m. 124 ayrık tutularak ) , işbu şirket yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığı , görevsiz mahkeme tarafından yapılan dava dışı —–Şirketine yönelik dahili davalı işleminin görevli mahkememizce HMK’ya aykırı olarak bu minvalde dikkate alınamayacağı, bu hususta dava dışı —–Vekili tarafından tavzih dilekçesi verilmiş ise de açıklanan nedenlerle tavzihe konu bir hususun bulunmadığının görevsiz mahkemede açılan dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı ve HMK m.305/2 uyarınca yasal şartları da oluşmadığından tavzih talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ( tefrik edilen davalı —–hariç olmak üzere ) davalı —— yönünden AYRI AYRI USULDEN REDDİNE,
2——Şirketi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ,
3-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 235,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,63 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —— Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
5-Davalı —–Şirketi tarafından 800,00 TL bilirkişi ücreti olarak yapılan yargılama giderinin ve davalı ——tarafından 5,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 805,00 TL’nin davacı taraftan alınarak bu davalılara ödenmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Dava dışı —— yönünden taraf sıfatı bulunmadığından ve usulüne göre açılmış bir dava bulunmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile —— Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.