Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/961 E. 2023/510 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/961 Esas
KARAR NO : 2023/510

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklı Fatura Alacağı)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklı Fatura Alacağı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak —-Adliyesi Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını, izah edildiği üzere TTK’nın 5/a maddesinde belirtilen dava şartının yerine getirildiğini, müvekkilinin taraflar arasında yapılan anlaşmaya istinaden 24 Aralık 2021 günü — kanallarından olan —- kanalında gerçekleşen —- canlı yayınında davalı tarafa sponsorluk ve prodüksiyon hizmeti sunduğunu, hizmete ilişkin davalı adına 28.12.2022 tarihli—- numaralı 135.120,00 TL bedeli fatura düzenlendiğini ve davalıya gönderdiğini, faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, zaman kazanmak amacıyla ödeme yapmadığını, müvekkili şirket ile davalı firma arasında geçen e-mail yazışmalarından görüleceği üzere fatura bedelinin davalıdan talep edilmesine rağmen davalının bu fatura bedelini ödemediğini, müvekkilinin alacağının temini tahsil amacıyla davalı hakkında—- İcra Dairesi’nin —-Esas sayılı dosyası üzerinden genel taciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığını, davalının, tamamen zaman kazanmak amacıyla borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, takip konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda taraflar arasında hiçbir ihtilafın olmadığını, davalının faturayı ticari defterlerine kaydettiğini, davalının 14/03/2022 tarihinde faturaya karşılık 50.000,00 TL ödeme yaptıklarını, takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini, davalının bizzat kendisinin hazırladığı mutabakat mektupları ile müvekkile 85.120,00 TL borçlu olduğunu ikrar ettiğini, kısaca davalının zaman kazanmak amacıyla haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini, asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, takip öncesi faiz başta olmak üzere fazlaya dair hakkımız saklı kalmak kaydıyla davaların kabulü ile, takibin devamına, itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatın ödemeye mahkum edilmesini, yargılama harç ve giderleriyle, ücreti vekaletin davalına yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından takibe dayanak gösterilen fatura konusu hizmete ilişkin taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, yalnızca yapılan yayına ilişkin video kaydının sunulduğu, buna dayanarak da fatura düzenlendiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan video kaydı incelendiğinde, müvekkili şirketin marka ve logosunun yer almadığını, —- marka ve logosunun ekranda yer aldığını, başka şirketlerin marka ve logosundan hareketle müvekkili —-bedel talep edilmesi ve fatura düzenlenmesini, tamamen haksız ve dayanaksız olduğunu, video kaydı incelendiğinde bu hususun görüleceğini, bu nedenle öncelikle davanın husumet yönünden reddini, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmadığını, sunulmuş herhangi bir delilin de bulunmadığını, Yerleşik Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, sadece faturanın gönderilmesi ve faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemiş olmasının yeterli olmadığını ispat yükü kuralları çerçevesinde öncelikle davacı yanca faturaya konu hizmete ilişkin sözleşmenin varlığının ispat edilmesi gerektiğini, aksi halde davacının alacak iddiasının dinlenmesi hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşme olmadığını, bu nedenle anlaşma bedelinin sözde 135.120,00 TL olduğunu, gönderilen fatura içeriğinin kabulü mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından 14.03.2022 tarihinde 50.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının da kabul ettiğini, ayrıca şunu da eklemek gerekir ki, dosyaya delil olarak sunulan yazışmalarda, müvekkil şirket tarafından borcun kabul edildiğine dair herhangi bir beyan bulunmadığını, işbu maillere dayanılarak davacının takip konusu bakiye alacağa hak kazandığının kabulü mümkün olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanca haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibi açıkça kötü niyetli olduğundan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, müvekkili şirket davacıya herhangi bir borcu olmamasına karşın davacı yanca haksız olarak fazla tahsil amacıyla icra takibine geçilmiş olmakla bu nedenle kötü niyetli davacı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yargılama masrafları ile ücreti vekâlet alacağının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından davalıya sponsorluk ve prodüksiyon hizmetinin verilmesi nedeniyle düzenlenen 28/12/2021 tarihli faturadan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 06/12/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 85.120,00 TL asıl alacak, 7.970,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 93.090,38 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Mali müşavir bilirkişi —– tarafından bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından ibraz edilen 2021-2022 yılı ticari defterlerinin noter açılış ve yasa gereği yapılması zorunlu yevmiye defter noter kapanış onamalarının usul ve yasaya uygun olarak yasal sürelerinde yaptırılmış oldukları, defterlerin usule uygun olduğu, davacı şirketin incelenen ve yukarıda listelenen ticari defter kayıtları itibarıyla, davacı şirketin takip/dava tarihinde davalı şirketten satış faturasına dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak 85.120,00 TL asıl alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirket tarafından ibraz edilen 2021-2022 yılı ticari defterlerinden yevmiye defteri ve d. kebir defterlerinin —- sıra no.lu elektronik defter tutulmasına ilişkin tebliğ kapsamında elektronik ortamda tutulmuş oldukları, davalının defterlerinin usule uygun olduğu, davalı şirketin incelenen ve ticari defter kayıtları itibarıyla, davalı şirketin takip/dava tarihinde davacı şirkete bir adet satış faturasına dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak 85.120,00 TL borçlu durumda bulunduğu, tarafların Mükellefi bulundukları Vergi Dairelerinden dosyaya celp edilmiş bulunan 2021-2022 yılı BA/BS Formu beyanlarının tetkiki sonucunda; davacı yanca davalı şirket adına düzenlenmiş ve takip dayanağı yapılmış bulunan 28.12.2021 tarihinde davalıya tebliğ edilen 1 adet 135.120,00 TL tutarlı faturanın 2022 yılı BS FORMU ile KDV hariç tutar olan 120.000,00 TL matrah üzerinden davalı şirkete mal/hizmet satışı olarak beyan edilmiş olduğu, buna mukabil olarak davalı şirketin BA Formu beyanında davaya konu işbu faturaların beyan edildiği, davaya/ihtilafa konu faturanın davacı ve davalı şirketlerin ticari defter kayıtlarında yer aldığı ve mutabık oldukları,
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirket tarafından davalıya sponsorluk ve prodüksiyon hizmetinin verilmesi nedeniyle düzenlenen 28/12/2021 tarihli faturadan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, dosya kapsamı ve davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulduğu tespit olunan ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; davacı şirketçe davalı şirket arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmaksızın 2021-2022 yıllarında hizmet alım/satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketçe davalı şirkete reklam filmi karşılığı 1 adet hizmet satışı sonucunda e-fatura düzenlenerek elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ edildikleri ve düzenlenen bu faturanın davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydetmiş bulunduğu, davacı şirketin incelenen ve usul/yasaya uygun tutulduğu tespit olunan ticari defter ve kayıtlarında, davalı şirket adına borç kaydı yapılmış bulunan işbu faturaya ilişkin olarak davalı şirket tarafından davacı şirkete kısmi olarak 14.03.2022 tarihinde 50.000,00 TL tutarında olmak üzere havale/eft ödeme gerçekleştirilmiş olduğu ve yapılan bu kısmi ödemelerin davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alınmış olduğu ve davacı şirketin ticari defter kayıtları itibarıyla davalı şirketten faturaya dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 85.120,00 TL alacak bakiyesi kaldığı, söz konusu faturanın davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, yine faturanın hem davacı tarafça hem de davalı tarafça BA-BS bildirimine konu olduğu, böylece davacı tarafın davaya konu faturaya konu hizmetin davalıya verildiğini ispatlamış sayıldığı, buna mukabil davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını iddia eden davalı şirketin 14.03.2022 tarihindeki 50.000,00 TL ödemenin dışında herhangi bir ödeme belgesi (dekont, makbuz, vb.) sunmadığı, dolayısıyla davacının davalı şirketten satış faturalarına dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak 85.120,00 TL asıl alacağı bulunduğu, takibe yönelik itirazın bu miktar üzerinden iptalinin gerektiği, her ne kadar davacı taraf icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talep etmişse de mahkememiz dava dilekçesinde dava değeri olarak asıl alacak miktarının gösterildiği ve harcın bu miktar üzerinden yatırıldığı, ayrıca talebinde takibe yönelik asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptalinin talep edildiği, dolayısıyla davcaı tarafın takip öncesi işlemiş faiz talebi olmadığından bu hususta bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmediği, alacak fatura bakiye alacağı olup likit olmakla, hüküm altına alınan 85.120,00 TL’nin takdiren % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar davalı vekili kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da takip haksız olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —- İcra Müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 85.120,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 85.120,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 5.814,55 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 988,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.826,36 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 988,19 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.068,89 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 27,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.727,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 20,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 13.619,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.