Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/957 E. 2023/275 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/957 Esas
KARAR NO : 2023/275

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 23.11.2021 tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki—- plaka sayılı otomobil ile —– istikametinden—– yönüne—-Caddesi üzerinde seyir halinde iken kaza mahalline geldiği ve idaresindeki aracın kontrolünü kaybederek karşı istikamete ayrılan yol bölümüne girdiği esnada idaresindeki aracın sol-yan kısımlarıyla; karşı yön bölümünde ve kendi şeridinde seyrini sürdüren müşteki şüpheli sürücü —– yönetimindeki —–plaka sayılı otobüsün ön kısımlarının çarpışması neticesinde ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Söz konusu kazada —– plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkil ağır yaralandığını, davacının kazadan dolayı ağır yaralandığını, uzun süre tedavi görmek zorunda kaldığını, kaza tarihinde asli kusurlu olan —- plakalı aracın —– şirketi ile tali kusurlu olan—— plakalı aracın ise —— tarafından ZMMS’na kayıtlı olduğunu, bu nedenle; Fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan müvekkil için, HMK 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, harca esas olmak üzere şimdilik 50,00TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 50,00TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 50,00TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00TL maddi tazminatın hesaplanarak, kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsil tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dosya içerisinde davalı vekili tarafından sunulan bir cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; tazminat davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 05/12/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 21/04/2022 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 21/04/2022 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Eldeki davada; davacı tarafından davalılardan —- Şirketi yönünden feragat edildiği, ancak davalı —– Sigorta yönünden dava taleplerinin devam ettiği anlaşılmakla, dosyada —– sigorta yönünden tefrik işlemi yapılmış olup; mahkememizin —–sırasına kaydedilerek bu dosya üzerinden yargılamaya devam edilmektedir.Davacı vekilinin 04/04/2023 tarihli duruşmada; —– tarafından dosyaya sunulan ibraname doğrultusunda eldeki davadan davalı —-yönünden davamızdan feragat ediyoruz, ancak diğer davalı olan davalı—— sigorta yönünden davamız devam etmektedir, eldeki dosyada—— yönünden feragat nedeniyle karar verilmesini ve usul ekonomisi gereği davalı —–yönünden dosyanın bu dosyadan tefrik edilerek yargılamaya devam edilmesini talep ediyoruz, şeklinde beyanda bulunduğu ve bu beyanını imzası ile tasdiklediği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan 16/02/2023 tarihli dilekçe ile ; taraflar arasında imzalanan ibranameyi mahkemeye sunduğunu, davacı vekilinden feragat beyanı sonrası yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiş olduğu görülmüştür.Davacı vekilinin vekaletname uyarınca, açılan davadan feragat etmeye, sulh olmaya yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.Somut olayda, davacı vekili 04/04/2023 tarihli duruşmada sunulan ibraname doğrultusunda davalılardan —– yönünden davadan feragat ettiklerini, davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından sunulan 16/02/2023 tarihli dilekçesi ile feragat beyanı sebebiyle davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını beyan etmiştir
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada ilk celsenin yapıldığı ve daha sonra feragat edildiği anlaşıldığından alınması gerekli harcın 2/3’ünün alınmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı —— yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre davada ilk celse öncesinde feragat edilme durumu olması nedeniyle, ön inceleme duruşmasının yapılmadığı da dikkate alınarak; davanın reddi halinde alınması gerekli maktu harcın (179,90TL) üçte biri (1/3) olduğu anlaşılmakla; alınması gereken 59,96 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ‭ile fazla alınan 20,74 ‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine ,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafaDair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ——Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.