Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/936 E. 2023/750 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/936 Esas
KARAR NO: 2023/750
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/11/2016
KARAR TARİHİ: 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının davalıya ait emtiaların taşınmasını çeşitli zamanlarda üstlendiğini, davacının davalı ile ticari ilişkisi nedeni ile cari hesabında davalı taraftan toplam 30.368,04 TL alacaklı bulunduğunu, davalı tarafın bu miktarı ödemekten imtina ettiğini, bu nedenle alacağın tahsili amacı ile——- sayılı dosyası ile icra takibi başltıldığını, davalı borçlunun itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.———–takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 30.368,04 TLlik 16.05.2016 vade tarihli carin hesap alacağı sebebine dayanılarak 30.368,04 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizden verilen ———-sayılı kararı ——– Karar sayılı ilamıyla mahkememizin kararının kaldırıldığı görülmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi.Taraflar tacir olduğundan her iki tarafın dava konusu talebi kapsayacak şekilde ilişkin tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişisi tarafından defterlerin inceleme yapılmasına karar verildiği, inceleme gün ve saatinde davalı tarafların hazır bulunmadığı ve mazeret dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın ticari defterleri talimat mahkemesinde incelenmiş buna ilişkin mali müşavir bilirkişi raporu dosya içerisine sunulmuştur. 12/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı firmaya ait defterlerin açılış-kapanış onaylarının yapılmış olduğu, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden davacı şirketin davalı şirket adına 3 adet CMR Konvansiyonu kapsamında taşımacılık yapıldığı, taşıma evraklarında taşımaya yönelik hasar ve kayıp şerhi bulunmadığı, davacı şirketin defterine göre davacı şirketin davalı şirketten faturaya dayalı açık C/H bakiyesinden kaynaklı olarak 30.368,04 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafa ise ticari defterlerini sunması için ihtaratlı kesin süre verilmiş olup inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini ibraz etmediği ve mazeret sunmadığı anlaşılmıştır.Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun ve davacının talep ettiği alacağının varlığını ispatladığı mahkememizce kabul edilerek davanın kabulüne, davalının ———- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına, alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının ——— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 30.368,04 TL’nin % 20’si olan 6.073,60 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.074,44 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 366,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.707,66 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 366,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 395,98 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 915,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 4.915,5‬0 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluklarında kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023