Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/920 E. 2023/183 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/920
KARAR NO: 2023/183
DAVA: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali-Kooperatif Üyeliğinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ: 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali-Kooperatif Üyeliğinin Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin miras bırakanı olan —— tarihinde vefat ettiğini, davalı —– numaralı üyesi iken,——- tarihli —— üyelik yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiası ile üyelikten ihraç edildiğini ve bu ihraç kararının murisin ölmeden önceki adresine tebliğ edildiğini, —- tarihinde vefat eden müvekkilinin murisi —— tebligat yapılamayacağını, müvekkilinin annesinin bu üyeliğini ve ihraç kararını ——- içerisinde haricen öğrendiğini, gerek ———- aykırı olarak müvekkilinin mirasçı olması sebebiyle üyeliğe davet edilmediğini, bildirim yapılmadığını ve buna rağmen murisin üyelikten ihraç edildiğini, müvekkilinin murisi—- şu ana kadar —-ne kadar ödeme yaptığını—– bilmediğini, zira —- yapmak istediği görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin annesinin ——- murad ettiği arzusunu yerine getirmek istediğini, onun halefi olarak üyeliğe devam etmek istediğini belirterek müvekkilinin murisi olan —— üyelikten ihracına ilişkin kararın iptaline, müvekkili —— üyeliğinin tespitine, mümkün olmadığı takdirde ödenen aidatların faiziyle iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kooperatifler Kanunu’nun 14.maddesine göre ortağın ölümü ile ortaklık sıfatının sona erdiğinin ana sözleşmede gösterilen şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmalarının sağlanabileceğini, Kooperatif Ana Sözleşmesinde ise ferdi münasebete geçilmeden önce ölen ortağın kanuni mirasçılarının 3 ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde ortaklık hak ve yükümlülüklerinin kanuni mirasçıları lehine devam edeceği hükmü bulunduğunu, bunun sağlanamaması halinde 15.madde uyarınca ölenin alacak ve borçlarının tasfiye edileceğini, müvekkili kooperatifin murisin mirasçılarına bu hususta bilgi verme yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkili kooperatifte —-no.lu üyeliği bulunan davacının murisi —– aidatlarını ödemediğini, bu nedenle iki kez ihtarname gönderdiklerini, her ikisinin de tanınmıyor ibaresiyle iade döndüğünü, muris ——-veya mirasçıları tarafından kooperatife ölümünün ve herhangi bir adres değişikliğinin bildirilmediğini, mevcut adrese ihtar yapılarak yasal prosedürü yerine getirdiklerini, davacının Kooperatifler Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca davayı hak düşürücü süre içinde açmadığını, her ne kadar davacı dava dilekçesinde annesinin üyeliği ve ihraç kararı hakkında — ayında bilgi sahibi olduğunu ifade etmiş ise de davacının bu beyanının hak düşürücü süreyi aşmak için söylendiğini, gerçek dışı bir beyan olduğunu, ihraç kararına yönelik olarak yönetim kurulu üyesi——– tarihinde telefon görüşmesi yapıldığını,—– yazışmalarından da davacının ihraç kararını dava tarihinden ve hak düşürücü süreden önce öğrendiğinin açıkça görüleceğini, dolayısıyla davacının ihraç kararından haberdar olduğu tarihin engeç —– olarak kabul edilmesi gerektiğini, oysaki davanın 24/11/2022 tarihinde açıldığını, davacının hak düşürücü süreyi öğrendikten sonra 3 aylık süre içinde ihraç kararının iptali yönünde dava açması gerektiğini, davanın bu yüzden hak düşürücü süreden de reddi gerektiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesinde —- çıkan ya da çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının —— üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret olduğunun bu hakların yedek akçeler hariç olmak üzere ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplandığının da düzenlendiğini, iade edilecek bedelin belirlenmesi usulünün değiştirilmesinin ve faiz talebinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;——-alınan ihraç kararının iptali ve davacının ——- üyesi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı mahkememizde açtığı davada miras bırakanı olan——– tarihinde vefat ettiğini, davalı —– üyesi iken ——- tarihli genel kurul kararıyla üyelik yükümlülüklerinin yerine getirilmediği belirtilerek üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararının murisin ölmeden önceki adresine tebliğ edildiğini, annesinin ——hakkında bilgisi olmadığını, üyeliği ve ihraç kararını—– içinde haricen öğrendiğini. —- tarihinde vefat eden murise tebligat yapılamayacağını, Kooperatifler Kanunu ve Yargıtay uygulaması gereğince mirasçı olmasından ötürü kendisine üyeliğe davet için bildirim yapılması gerektiğini, bu işlem yapılmadan murisin üyelikten ihraç edildiğini ve ——– tarihli ihraç kararı alındığını belirterek muris üye—- üyelikten ihraç kararının iptali ve kendisinin ——-olduğunun tespitine, mümkün olmadığı takdirde ödenen aidatların faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf Kooperatifler Kanunu’nun 14.maddesi ve kooperatif ana sözleşmesinin 16.maddesi gereği ——– ortağının vefatı durumunda mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde ölen ortağın alacak ve borçları için 15.madde hükmüne uygun olarak tasfiye işlemi uygulanacağını, kooperatifin murisin mirasçılarını resen araştırma ve tespit etme yükümlülüğü olmayıp bilakis mirasçıların temsilci tayin ederek kooperatife bildirme yükümlülüğü olduğunu, davacının vefat akabinde kooperatife veraset belgesiyle müracaat edip bildirimde bulunmadığını, davacının murisinin ——ödememesi nedeniyle kendisine ihtarnamelerin gönderildiğini, sonuç alınamadığını, ortaklıktan çıkarmaya ilişkin genel kurul kararının da tebliğe gönderildiğini, ——- tarihinde tanınmadığından bahisle tebligatın iade olduğunu, söz konusu ihtarname ve kararın murisin kooperatife bildirdiği adresine gönderildiğini, murisin sağlığında ve vefatından sonra mirasçıları tarafından adres değişikliğinin bildirilmediğini, mevcut adrese ihtar yapılarak yasal prosedürün yerine getirildiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının dava dilekçesinde annesinin üyeliği ve ihraç kararı hakkında —– bilgi sahibi olduğunu ifade ettiğini, ancak bu beyanın hak düşürücü süreyi aşmak için söylenen gerçek dışı bir beyan olduğunu, ihraç kararına yönelik olarak yönetim kurulu üyesi ile davacı arasında —-tarihinde —– yazışması ve telefon görüşmesi yapıldığını, dolayısıyla davacının ihraç kararından haberdar olduğu tarihin engeç 12/03/2022 olarak kabul edilmesi gerektiğini, davanın 24/11/2022 tarihinde açıldığını, bu yüzden davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesinde kooperatiften çıkan ya da çıkarılan ortaklarla hesaplaşma süresi ve yükümlülüklerini düzenlediğini, iade edilecek bedelin belirlenmesi usulünün değiştirilmesi ve faiz talebinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 25/01/2023 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak sonuca gidilmiştir.
Dosyaya sunulan —– yevmiye no.lu mirasçılık belgesinden —– tarihinde vefat ettiği ve davacının—— tek mirasçısı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının murisi——- davalı —— üyesi olduğu uyuşmazlık konusu olmayıp davalı ——–tarafından —– hitaben düzenlenen —tarihli aidat borçlarının ödenmesi ile ilgili ilk ihtar—— tebliğe gönderilmiş, tebligat —tarihinde tanınmıyor şerhi ile iade olmuştur. Davalı tarafça gönderilen — tarihli 2.ihtar da aynı şekilde —– tarihinde tebliğ edilememiştir. Davalı kooperatifin —- tarihli genel kurul toplantısında ——– gündem maddesi ile ——– ihracına karar verilmiş, iş bu kararın —- yevmiye no.lu ihtarnamesi ile gönderildiği ancak bu kararında tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
Kooperatif Ana Sözleşmesi dosyaya sunulmuş olup Ana Sözleşmenin 16.maddesinde ——- münasebete geçilmeden önce ölen ortağın kanuni mirasçılarının 3 ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder.
Mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde ölen ortağın alacak ve borçları 15.madde hükümlerine göre tasfiye edilir” hükmü düzenlenmiştir.
Kooperatifler Kanunun 14.maddesinde de “Ortağın Ölümü ve Ortaklığı Devri”başlığı ile ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Ana sözleşmede gösterilecek şartlarla, ölen ortağın mirasçılarının —– ortak olarak kalmaları sağlanabilir”hükmü düzenlenmiştir.
Davalı —— düzenlemelere dayanarak ——- murisin mirasçılarını resen araştırma ve tespit etme yükümlülüğü bulunmadığını, aksine mirasçıların temsilci tayin ederek —– bu hususu bildirmekle yükümlü olduklarını, davacının bu bildirim yükümlüğüne aykırı davrandığını ileri sürmüştür.
Davacının murisi ve ——- ortağı ———– tarihinde vefat ettiği ve ortaklık sıfatının son bulduğu, ortaklıktan doğan hak ve yükümlülüklerinin mirasçılarına geçtiği, ana sözleşme uyarınca mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde ölen ortağın alacak ve borçlarının tasfiye edileceği belirtilmiş ise de murisin hissesinin tasfiye edilmediği aksine davacı mirasçılarının bu davayı açarak ortaklığa devam etme yönünde iradesini ortaya koyduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Öte yandan ölen ortağa gönderilen ve doğal olarak tebliğ edilemeyen ihtarnameler ve alınan ihraç kararınında geçersiz olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu konuda emsal nitelik taşıyan———–sayılı kararlarında da aynı mahiyette açılan davalarda Kooperatifler Kanunu 14.maddesi, Kooeparatif Ana Sözleşmesinin 16.maddesi hükümlerinin uygulanırken amaçsal yorum yapılması gerektiği, gerek bu düzenlemelerin gerekse hakkın özünün gözetilmesi gerektiği, öte yandan olayların mutat çıkışı gereği davacının, murisinin davalı kooperatif üyesi olduğunu bilmesinin kendisinden beklenemeyeceği, aksinin davalı tarafça savunulup ispat edilmediği, bu durumda ölen ortağın mirasçılarının ortaklığa devam edip etmeyecekleri konusunda yönetimine uygun şekilde uyarılmadan mirasçıların kendiliğinden harekete geçmediklerinden bahisle ve ölü kişi hakkında ihraç kararı verilemeyeceği hususu da gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı sonucuna varıldığı görülmüştür.
Davalı yan ayrıca davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının dava dilekçesinde “annesinin kooperatif üyeliği hakkında bir bilgisi olmayan müvekkil davacı, annesinin bu üyeliğini ve ihraç kararını Şubat ayı içinde haricen öğrendiğini “ifade ettiğini, bu beyanın hak düşürücü süreyi aşmak için ileri sürülen bir beyan olup davacının ihraç kararına yönelik olarak —- tarihide kooperatif yönetim kurulu üyesi ile yazışma yaptığını ve telefonla görüştüğünü, bu durumda ihraç kararının en geç —- tarihinde öğrenildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, —- tarihinde açılan dava yönünden hak düşürücü sürenin dolduğunu bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davanın —- açıldığı, —— dosyada verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesi ile dosyanın mahkememize ——– tarihinde tevzi edildiği anlaşılmış, davacının ihraç kararını öğrendiği tarih itibariyle davayı hak düşürücü süre içinde açtığı, davalının kendi anlatımıyla örtüştüğü anlaşılmış, davalı yanın hakdüşürücü süreye yönelik itirazları da yerinde görülmeyerek, davacının mirasçı sıfatıyla ortaklık hissesini iktisap ettiği, bu yüzden çıkma payını talep etme şartlarının oluşmadığı, davalı kooperatifin ölen ortağın mirasçılarının ortaklığa devam edip etmeyecekleri hususunda yöntemine uygun şekilde mirasçıları uyarmadan ölü kişi hakkında ihraç kararı veremeyeceği, alınan ihraç kararının geçersiz olduğu kabul edilip aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı kooperatifin üyesi ——– tarihli genel kurulda alınan ihraç kararının iptali ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine,
2-Karar harcı 179,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 92,20 TL ilk masraf, 116,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 208,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023