Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/884 Esas
KARAR NO:2023/781 Karar
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/11/2022
KARAR TARİHİ:25/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından ——dosyası ile müvekkili aleyhine 01/02/2011 tarihli bonoya dayalı icra takibi yapıldığını, müvekkilinin bu dosya borcunu 17/01/2019 tarihinde tamamen ödeyerek kapattığını, bu hususta davalı tarafın müvekkiline ıslak imzalı ibraname verdiğini, bu nedenle de bu tarihten itibaren davalı alacaklının takibe devam etmediğini, dosyanın 11/03/2020 tarihinde kapatıldığını, aradan 2 yıl süre geçtikten sonra 16/02/2022 tarihli taleple dosyanın kötü niyetli olarak yenilendiğini ve müvekkilinin aleyhine hacizler başlatıldığını, müvekkilinin her ne kadar davalı ile uzlaşmaya çalışsa da somut uyuşmazlığın halen dahi çözüme kavuşmadığını, müvekkilinin aleyhine maaş haczi dahil her anlamda hacizler uygulandığını, gerçek anlamda mağdur olduğunu, belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı taraf usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle ; kambiyo senedine dayalı olarak takipten sonra açılmış menfi tespit davasıdır.Davacı davalının ——- takip dosyasıyla hakkında kambiyo takibi başlattığını, borcun ödenip davalı tarafça ibraname verildiğini, buna rağmen takibin yenilendiğini belirterek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 22/03/2023 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davalı ön inceleme duruşmasına da mazeretsiz olarak katılmamıştır. Bunun üzerine davalıya duruşma zaptı ve tahkikat duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı izleyen duruşmalara da katılmamıştır.——– Müdürlüğü dosyası ve bu dosya içinde bulunan 17/01/2019 tarihli ibraname aslı getirtilmiş, ibraname aslı mahkememiz kasasına alınmıştır. İbranamenin davalı isim ve imzasını taşıdığı, davacıdan ve ——- açık bulunan ———numaralı dosyadan dosya bedeli dahil olmak üzere hiç bir hak ve alacağının kalmadığının yazılı olduğu görülmüştür.İbraname aslı eklenmek suretiyle davalının adresine isticvap davetiyesi gönderilmesi, duruşmaya gelmesi halinde beyanının alınması için ——–talimat yazılmış davalı ihtarlı davetiye tebliğine rağmen belirlenen duruşma gününde mahkemeye gitmemiştir. Talimat mahkemesince davalıya gönderilen davetiyenin HMK 171 maddesine uygun olarak düzenlendiği, davalıya ibraname örneği gönderilmek suretiyle ibranamedeki imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere mahkemeye gelmesi ,geçerli bir özrü olmaksızın gelmez yahut gelip sorulan sorulara cevap vermezse ibraname içeriğini ve ibranamedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş sayılacağı hususlarının davetiyeye yazıldığı görülmüştür. İsticvap davetiyesinin davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliğ edildiği de anlaşılmıştır.İsticvap, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 169. maddesi ile 175. maddeleri arasında düzenlenmiştir. İsticvabın en önemli sonucu, müeyyidesinde kendisini göstermektedir. Yani isticvap için çağrıldığı duruşmaya gelmeyen veya duruşmaya gelip sorulan soruları cevapsız bırakan taraf bu vakıaları ikrar etmiş sayılır. İkrar edilmiş vakıalar ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 187/f. 2 gereğince çekişmeli sayılmaz ve bunun sonucu olarak da ispatı gerekmez (HMK m. 188/f. 1).Hâkim, bir tarafın isticvabına kendiliğinden karar verebilir (HMK m. 169/f. 1). Taraflardan biri de, diğer tarafın belli bir vakıa hakkında isticvap edilmesini talep edebilir. İsticvap edilecek tarafın davet edilmesi HMK m. 171 hükmünde düzenlenmiştir. İsticvabına karar verilen kimseye bizzat davetiye gönderilir ve belirlenen gün ve saatte isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği belirtilir.(HMK m. 171/f. 1). İsticvap davetiyesinde, ayrıca isticvap konusu vakıalar gösterilir; ilgili tarafın geçerli bir özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği takdirde, isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı ihtarı da yapılır (HMK m. 171/f. 1) Ayrıca gerektiği takdirde isticvap davetiyesine isticvap olunacağı konu ile ilgili belgelerin (fatura, senet, sözleşme gibi) fotokopileri de eklenir. Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de sorulara cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar edilmiş sayılır (HMK m. 171/f. 2).Madde hükmünde “sayılabilir” ifadesi kullanılmamış, “sayılır” ifadesi kullanılmıştır. Dolayısıyla madde hükmündeki ikrar edilmiş sayma, hâkimin takdirine bırakılmış bir durum olmayıp hâkim, isticvap davetiyesi üzerine gelmeyen veya gelip de cevap vermeyen tarafı, kendisine sorulan vakıaları ikrar etmiş saymak zorundadır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde davacı tarafça delil olarak dayanılan ibraname taraflar arasındaki borç ilişkisini sona erdirecek içerikte olup davalı isim ve imzasını taşıdığından mahkememizce davalının isticvabına karar verilmiş , talimat mahkemesi kanalıyla gönderilen usulüne uygun olarak düzenlenip yine usulüne uygun olarak tebliğ edilen isticvap davetiyesine rağmen davalı asil duruşmaya özürsüz olarak katılmayarak ibraname içeriği ve imzayı ikrar etmiştir. Mahkememizin 04/10/2023 günlü duruşmasına davalı vekili olarak katılan vekil tarafından sunulan aynı tarihli dilekçe ile davalının yazı ve imza örneklerinin alınması tekrar isticvabı yönünde talepte bulunulmuş ve davalı vekili tarafından davalının rahatsızlığı dile getirilmiş ise de davalı vekilinin sunduğu hastane evraklarının 27/09/2023 tarihi ve sonrasına ait olduğu, davalının davet edildiği duruşmanın ise 05/07/2023 tarihi olduğu, bu belgelere itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır. Davalı vekili davadan 04/10/2023 tarihinde haberdar olduğunu bildirmiş ise de davalının davadan haberdar olduğu bizzat kendisi tarafından mahkememize sunulan16/05/2023 tarihli mazeret dilekçesi ile de sabit olup bu nedenlerle davalı vekilinin imza incelemesi ve tekrar isticvap talepleri yerinde görülmemiş, davalının imzasını taşıyan ibraname ile dava konusu takip dosyası borcunun dosya bedeli dahil olmak üzere son bulduğu davacının davalıya borcunun olmadığı, açtığı bu davada haklı olduğu sonucuna varılmış ayrıca davalının borç olmadığını bilerek takibi yenileyip tekrar davacıya ödeme emri göndermesinin de haksız ve kötü niyetli bir davranış olduğu kabul edilerek davanın kabulüne, davacının ——–sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,davalının takip konusu tutarın %20’si oranında 212.628,90 TL tazminata mahkum edilmesine, karar verilip aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davacının ———–takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davalının %20 oranında 212.628,90 TL tazminata mahkum edilmesine, davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2- Karar harcı 91.466,93 TL’den davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 22.866,74 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 68.600,19 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 22.866,74 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 92,20 TL ilk masraf, 402,00 TL tebligat, müzekkere ve talimat gidiş geliş masrafı olmak üzere toplam 494,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 177.289,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2023