Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/88 E. 2022/411 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/88 Esas
KARAR NO : 2022/411

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:—- ile müvekkili şirket aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket adına başlatılan söz konusu takibin ödeme emri İ.İ.K 35. Maddesine göre muhtara teslim edildiğini, — teslim edildiği konulu , kapıya yapıştırıldığı iddia olunan ihbarname evrakı müvekkil şirket tarafından kapıda bulunamadığını, iş bu sebep ile müvekkil şirket borçtan banka hesaplarına haciz konulduğunu öğrenmesi ile icra takibinden haberdar olduğunu sonuç itibari ile ilamsız takip ile başlatılmış olan ve tebliğ edildiği iddia olunan ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilemediğini beyan ederek — takibin iptaline karar verilmesine, dava sonuna kadar icra dosyasına ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile takibin durdurulmasına, alacağın %20 sin den az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin de davalıya tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: HMK 2. Madde gereği malvarlığına ilişkin davalarda, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle mahkemenin görevine itiraz ettiklerini, müvekkilinin yukarıda bahsi geçen davacı ve dava dışı —– aranmış olduklarını ——- verdiklerini, kendileriyle çalışmaları halinde ciddi kazançlar elde edileceğini vaad etmek suretiyle sürekli taciz edildiğini, hileli işlemler sonucu müvekkilinin 460.000,00 TL dolandırılmış olduğunu beyan ederek davanın, görev yönünden reddine, bu taleplerinin reddolunması halinde dava şartı yokluğundan reddine ve bu talebimizin reddolunması halinde esastan reddine, ——- takibinin devamına, davacı şirket tarafından dolandırılmak suretiyle mağdur edilen müvekkilin hakkına hakkına kavuşması için yürütülen icra işlemlerinin iptalini talep etmek suretiyle haksız ve kötü niyetli davranan davacı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, —- esas sayılı icra dosyası dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir.
Davalının gerçek kişi olması nedeniyle Mahkememizce davacının tacir olup olmadığı araştırılmasına gidilmiş, —- dairesine yazılan yazıya verilen cevapta davalının —— tarihinde başladığı faaliyetinin —— olarak işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu görülerek —gerektiği belirtilmiştir.
—– verilen cevabi yazıda davalının gerçek kişi ticari işletme kaybının bulunmadığı bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Somut olayda, davalı —- tacir olmadığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —– ——— Sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemeninin— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli—- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.