Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/85 E. 2022/426 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/85 Esas
KARAR NO : 2022/426

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket, ———-olup ——— ——– önem veren ve ———- amaçlamış, —— sayesinde sürdürülebilir enerji konusunda —– olduğunu, müvekkili şirket tarafından, —. sayılı dosyasında borçlu aleyhine — sözleşme nolu fatura alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu tarafından söz konusu icra takibine itiraz edildiğini, bu sebeple itirazın iptali davasını açma zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkili şirket, —- davalı——— dikkate alınarak kullanılan ve harcanan — ancak müvekkili ——-ödemediğini, müvekkili şirket üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş ve sözleşme gereği gibi ifa edildiğini, taahhüt edilen —– tam eksiksiz sağlandığını, müvekkili —uyarılarına ve çabasına rağmen söz konusu alacağını tahsil edemediğinden, yasal yollarla alacağının tahsili yoluna giriştiğini, ancak davalı, dava konusu icra takibine haksız ve yersiz olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirketçe müvekkili şirkete ne işin yapımı sırasında ne de sonrasında herhangi bir eksiklik veya ayıp ihbar edilmediğini, icra takibine yapılan itiraz ödemeyi geciktirmek, takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığının açık ve net olduğunu, bu nedenlerle borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: haksız ve yersiz açılan işbu davanın tüm talep ve sonuçlarıyla birlikte reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, elektrik kullanımı nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali talebidir.
—– karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince taraflar tacir olduğundan hizmet sözleşmesinden doğan davanın mutlak ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
———-yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının gerçek——işletme kaydının bulunmadığı,———–yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının — kaydının olmadığı,—- — yazılan —-verilen cevapta davalının basit usulde vergi mükellefi olduğu, —- ettiğinin bildirildiği görüldü.
Somut olayda davacı şirketin tacir olduğu şüphesiz ise de, davalı———- yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile tacir olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacı tacir olsa da davalı tacir olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (—-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin görevsizliğine,
2-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Mahkememiz ile—- Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmuş olacağından dosyanın İstinaf ilgili dairesine gönderilmesine,
3-Kararın masrafı mevcut avanstan karşılanarak taraflara tebliğine,
4-HMK 331/2 md uyarınca yargılama giderleri konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.