Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/833 E. 2023/787 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/833 Esas
KARAR NO:2023/787
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/10/2022
KARAR TARİHİ: 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.06.2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı —- plakalı aracın —– plakalı araca arkadan çarpması sebebiyle yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu —–plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, müvekkili yolcu olmasından sebeple kusuru bulunmadığını, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, müvekkilinin kaza sebebiyle uzun bir süre çalışamadığını ve gelirinden mahrum kaldığını, davalı —– yazılı başvuru yapıldığını ve arabuluculuk görüşmesi yapılmış olmasına rağmen yapılan arabuluculuk görüşmesi neticesinde —– arabuluculuk dosyası ile anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, tüm bu sebeplerle meydana gelen trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan ve malul kalan davacı için başkaca dava ve hakları ile manevi tazminat davası saklı kalmak üzere ve HMK 107 kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00TL Sürekli İş Göremezlik, 100,00TL Geçici İş Göremezlik tazminatlarının ilgili bilirkişilerce hesaplanarak temerrüt tarihinden itibaren olmak üzere HMK 107. Madde kapsamında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,00TL maddi tazminatın ve işletilecek yasal faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin belirsiz alacak talebine konu olması mümkün olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 6704 Sayılı YAsa ile Değişik 97. Maddesi uyarınca işbu davadan önce müvekkili şirkete yapılmış usulüne uygun bir başvuru söz konusu olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru ispat edilmediğini, davacının tazminat talebine konu maluliyetinin iddia olunan kaza sonucu oluştuğu ve davacının iddia ettiği şekilde malul kaldığı ispata ve tespite muhtaç olduğunu, davacıya —— gelir sağlanıp sağlanmadığı hususunun araştırılmasını, davacının işbu davada taleplerine konu geçici iş göremezlik tazminatından müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, araç sürücüsü hakkında açılan ceza davası bulunması halinde sonucunun beklenmesini, uzlaşma sağlanmış olması halinde, 5271 Sayılı CMK’nın uzlaşmaya ilişkin hükümleri uyarınca uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespiti gerektiğini, davacı talebine konu tazminatın hesaplanması için gerçek gelirin davacı tarafça ispatı ve buna ilişkin delil sunulması gerektiğini, müvekkil şirket davacı tarafça usulüne uygun temerüde düşürülmediğinden faiz talebine ve oranına itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirket aleyhine tazminat hesaplanması halinde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, tüm bu sebeplerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi taktirde esasa ilişkin cevapları uyarınca davanın esastan reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
————- Raporunda özetle; belgelere göre—- oğlu, — doğumlu—– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle —— olarak tespit edildiğine göre, kişinin tüm vücut engellilik oranının % 4 (yüzdedört) olduğunu, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği kanaatine varılmıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından doğan tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin 29/09/2023 havale tarihli dilekçe verildiği anlaşılmıştır.
Yine davalı vekili de; feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.Davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekmekle; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 170,65- TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Davalı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Dair davalı vekilinin yüzene karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın davacı ve davalı vekiline tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup karar verildi. 26/10/2023