Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/825 E. 2023/487 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/825 Esas
KARAR NO : 2023/487

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili davacı şirketin, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42/1-a.ç mevzuatına uygun olarak tahakkuk ettirdiği kaçak elektrik tüketim borcunun davalı/borçlu şirket tarafından ödenmediğinden borcun tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, kaçak elektrik kullanımı tespiti üzerine, bahse konu yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre hesaplanan kaçak elektrik tüketim borcunun tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptalini, davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra- inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.davalı cevap dilekçesinde özetle: tarafına yapılan haksız ve yersiz suçlamaları kabul etmediğini, kötü niyetli olmadığını, kaçak elektrik kullanmadığını, —— sözleşme yapmak istediğini ancak kabul olunmadığını, sözleşme yapılmasının engellendiğini, faturaların kaçak bedelleriyle tahakkuk ettirildiğini, haksızlığı kabul etmediğini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davalının gerçek kişi olması nedeniyle Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı araştırılmasına gidilmiştir. —— Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, mal alış satış tutarının sınırın altında kaldığı,——- Ticaret Odasına yazılan yazıya verilen cevabi yazıda davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda her ne kadar davacı tarafça düzenlenen makbuzda davalının abone tipinin ticarethane olarak belirtilse de, —— Ticaret Odasının cevabi yazısında davalının tacir kaydının bulunmadığının bildirilmesi ve Vergi Dairesinin cevabi yazısında işletme hesabı bulunduğunun bildirilmesi karşısında dava tarihinde davalının tacir olmadığı anlaşılmış olmakla, ticarethane mahiyetindeki yere ilişkin abonelik bakımından davalının yasadaki tüketici tanımına uymadığı, yapılan araştırmada davalının tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, elektrik kullanılan yerin iş yeri olmasının, davalıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olamayacağı, davalının tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması, davanın da mutlak yada nispi ticari davalardan olmaması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca—— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.