Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/81 E. 2023/32 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/81 Esas
KARAR NO: 2023/32
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 04/02/2022
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
——– Görevsizlik Kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacı — firmasından —- tarihinde —– olarak ——- olarak araç satın aldığını, söz konusu aracı —- tarihinde bakımının yapılması için yetkili servis olarak davalı tarafa teslim ettiğini, bakım için —– ödeme yapıldığını ancak bakım yapıldıktan hemen sonra araçta sürekli olarak —– yanmaya başladığını, söz konusu arıza sebebiyle yetkili servis olan davalı firmaya defalarca başvurulmuş olup her seferinde arızanın sebebi olarak farklı aksamların değiştirilmesi gerektiğinin söylendiğini, mevcut sorunun aynı şekilde devam ettiğini, söz konusu arızanın giderilmesi amacıyla müvekkili tarafından yaklaşık —– ödeme yapıldığını, aracın ——yapıldığını arıza devam edince son olarak aracın sensörleri değiştirildiğinde araçtaki arızanın sona erdiğini, araçtaki arızanın sebebinin sensörlerden kaynaklanmaktayken sensör değişimine dek birçok farklı parça değiştirilerek müvekkiline fatura edildiğini beyanla müvekkilinin uğradığı zarar için şimdilik ——– davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının usulüne uygun ayıp ihbarında bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu Hükümlerinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacı taraf tüketici sıfatına haiz olmadığını, yasaların kendisine yüklediği yükümlülüklerin hiçbirisini de yerine getirmediğini, davacı tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, ayıp iddialarını kesin olarak reddetmekle birlikte, alıcının tekeffül hükümlerinden yararlanabilmesi için süresi içinde ayıbı ihbar etmekle yükümlü olduğunu, tacirler arasındaki ayıp ihbarı TTK 18. maddesine göre şekle tabi olduğunu, noter kanalı ile ya da iadeli taahhütlü mektupla yapılmaz ise geçerli ayıp ihbarı yapılmadığının kabul edildiğini, dolayısıyla davacının TTK 23 ve—- ———- gereği ayıp ihbarını malın kendisine tesliminden itibaren, maldaki ayıp açık ise 2 gün, basit bir muayene ile ortaya çıkması mümkün değil ise 8 gün içerisinde müvekkili şirkete iadeli taahhütlü mektupla yahut noter kanalı ile yapmasının gerektiğini, tacirin basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğünün bir uzantısı olduğunu, davacının bu şekilde usulüne uygun ve süresinde yapılmış ayıp ihbarının olmadığını, davacının ihtarnamesi —- olup kanunun aradığı süreler içerisinde yöneltilmiş olmadığını, Kanun hükmüne uygun davranmayan tacir malı ayıbı ile birlikte kabul ettiğini, davanın bu nedenle reddini talep ettiklerini, dava konusu araçta meydana gelen arıza ürün veya hizmet kaynaklı olmadığını, araç —- tarihinde trafiğe çıktığını, —- tarihindeki son servis kaydına göre toplam —– yaptığını, davacı tarafından, ————iddia edildiğini, davacı taraf, müvekkili şirketin sorumluluğuna neden olacak ispat vasıtalarını sunmaktan tamamıyla uzak olduğunu, dava konusu araçta ürün veya hizmetten kaynaklı ayıp söz konusu olmadığını, konusunda uzman bilirkişiler tarafından yapılacak incelemede araçta ayıp olmadığı net bir şekilde anlaşılacağını, bir otomobilin ürün veya hizmet kaynaklı ayıplı olup olmadığının tespiti, kullanıcının kişisel takdirine göre değil objektif ölçütlere göre belirlendiğini, bu bakımdan dava konusu olaydaki gibi, davacının hiçbir teknik incelemeye dayanmaksızın aracın hizmet kaynaklı ayıplı olduğunu iddia etmesinin hiçbir hukuki ve maddi bir dayanağı bulunmadığını, dava konusu otomobil olduğundan, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği takdirde —–konusunda uzman bir heyet tarafından incelenmesinin gerektiğini, —- konusunda —– kabul ettiği bilirkişi raporları, bünyesinde —– dalı bulunan üniversitelerden seçilecek heyet tarafından düzenlenen raporları olduğunu, aracın teknik yeterliliği olan bir ———-incelenmesi, ayıplı olup olmadığı konusunda bünyesinde otomotiv anabilim dalı bulunan 3 kişiden müteşekkil akademisyen heyet tarafından araştırma yapılması gerektiğini, davacının tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacıların taleplerinin Medeni Kanunun 2.maddesine aykırı olduğunu, esasa yönelik beyan, cevap ve her türlü itiraz haklarını saklı tutmak kaydıyla, davacının tüm iddia ve taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, davacının tüm iddia ve taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacıya ait aracın davalı yetkili serviste bakımı yapıldıktan sonra arızalandığı ve bu aşamadan sonra defalarca araca gereksiz yere işlemler yapıldığı iddiasıyla ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararların tazmini talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 2021 yılında açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——- Muhteviyatından; ————– olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı taraf iddiası, davalı savunması, servis kayıtları değerlendirilerek ve araç üzerinde inceleme yapılmak suretiyle davalı servis tarafından gerçekleştirilen bakımın ve sonrasında yapılan tamirlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davalı tarafça yapılan işlemlerin usule uygun olup olmadığı ve yapılması gerekip gerekmediği, davalı tarafından araca yapılan tamirlerin kendi hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının ayıplı hizmet nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı hususlarının değerlendirilmesi ve varsa zarar hesabının yapılması için bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi ——tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu —– plakalı araç üzerinde yaptığım incelemede, tespit tarihi itibariyle araç km göstergesinden araç kilometresinin—– olduğu, teknik özellikleri itibariyle ——–marka olduğu, davacı tarafından dava konusu aracın aşağıda belirtilen farklı tarihlerde araç giriş kartı formlarından aracın —-girişinin yapıldığı, bunların tarih sırasına göre ilkinin —— tarihinde tamir ve onarıma alındığı, bunlardan —— numaralı açılan iş emri ile yapılan tamir ve onarımların garanti kapsamında bedelsiz yapıldığı, —– yapılan onarımda aracın —-bakımına alındığı —– —– sarfedildiği, yapılan işlemin bakıma yönelik işlerden olduğu, ————- tarihli faturada belirtildiği üzere ————elemanları bakımının garanti kapsamında bedelsiz yapıldığı, dosyaya sunulan —– tarihli fatura —— bakım işçiliği, direksiyon ——- değişimi işlemlerinin yapıldığı, dosyada mevcut —– tarihli fatura muhteviyatından anlaşılmış olup, fatura içeriğinde sarfedilen bu parçaların aracın yaptığı kilometreye bağlı olarak yapılması gereken tamir, onarım ve bakım hizmetlerinden olduğu cihetiyle davalı servis tarafından yapılan bu hizmetin ayıplı hizmet olarak değerlendirilmediği,—– numaralı fatura ile —– bakımında———— sarfedildiği, fatura içeriğinde sarfedilen bu parçaların aracın yaptığı kilometreye bağlı olarak yapılması gereken tamir, onarım ve bakım hizmetlerinden olduğu cihetiyle davalı servis tarafından yapılan bu hizmetin ayıplı hizmet olarak değerlendirilmediği, ancak tespit konusu aracın deneme/test sürüşünde ön camına zarar verildiği, bu kapsamda aracın markası, tipi, cinsi gibi teknik özellikleri kapsamında yapılan piyasa araştırmasında ön camına verilen hasarın giderilmesine yönelik ön cam ve ön cam fitilinin yenilenmesi bedelinin ——–olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacıya ait aracın davalı yetkili serviste bakımı yapıldıktan sonra arızalandığı ve bu aşamadan sonra defalarca araca gereksiz yere işlemler yapıldığı iddiasıyla ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararların tazmini talebine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı tarafça ayıp ihbarının usulüne uygun yapılmadığı ileri sürülmüşse de araçta meydana gelen arızanın davalıya ihbar edildiği, hatta bu kapsamda davalı tarafça onarım yapıldığı, davalının ayıp iddiasından haberdar olduğu, bu nedenle ayıbın usulüne uygun yapılmadığı savunmasına itibar edilmediği, mahkememizce bilirkişi vasıtasıyla araç üzerinde inceleme yapılarak ve servis kayıtları incelenerek rapor hazırlandığı, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı—– tarihinde ——numaralı açılan iş emri ile yapılan onarımların garanti kapsamında bedelsiz yapıldığı,—–açılan iş emri ile servise geldiği, parça, aksam ve bağlantı elemanlarının —- kapsamında tamir ve onarımının garanti kapsamında bedelsiz yapıldığı, ——— tarihli faturalarla sarfedilen parçaların aracın yaptığı kilometreye bağlı olarak yapılması gereken tamir, onarım ve bakım hizmetlerinden olduğu cihetiyle davalı servis tarafından yapılan bu hizmetin ayıplı hizmet olarak değerlendirilmediği, davacının maliki olduğu ——— davalı tarafça aracın ön camına zarar verildiği, bu zararın davalı tarafa karşılanmadığı, davalı tarafın bu zarardan sorumlu olduğu, aracın ön camına verilen zararın —– olarak hesaplandığı, davalının bu bedelden sorumlu olduğu, davanın başlangıçta — üzerinden açıldığı, davacı vekilince —- tarihli ıslah dilekçesi ile —- Plakalı aracın ön camına davalı tarafça verilen zarar sebebiyle —–tarihinden işleyecek avans faizi uygulanarak tahsili talep ettiği, zarar bedelinin —- olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile ——— tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– dava tarihi olan —— tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Karar harcı 495,25 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harç, 111,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 170,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 324,95 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 111,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 229,60 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 91,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.091,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.055,12 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen kabul edilen miktarı geçmemek üzere 7.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 680,00 TL arabuluculuk ücretinin takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, e-duruşma yolu ile duruşmaya katılan davacı vekili ve e-duruşma yolu ile duruşmaya katılan davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023