Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/797 E. 2022/833 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/797 Esas
KARAR NO : 2022/833

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin görevsizlik kararı verilen—–sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından daha önce açılan————- dosyasında, müvekkillerinin bakiye destekten yoksun kalma tazminatı alacaklarının var olduğunu belirterek davacı—– destekten yoksun kalma tazminat alacağının ve davacı baba ——- bakiye —-. destekten yoksun kalma tazminatı alacağına, davalılar —- tarihinden itibaren, davalı —– şirketi yönünden ise, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ——- teminat limitleri ile sınırlı olmak sureti ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin görevsizlik kararı verilen —– sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu ——- plakalı aracın davalı ——– ——- alındığını, davalı —– teminatı altına alınmış aracın karıştığı kaza neticesinde vefat eden şahsın ————- daha önce açılan dava neticesinde verilen kararın davalı şirketçe temyizi ve bu temyiz sebeplerinin haklı bulunması ve kararın bozulması sonrasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda nihai karara konu edilmeyen tutarların talep edildiğini, davaya konu hasar tarihi üzerinden iki yıl ve 10 yıllık sürelerin geçmesi nedeni ile davanın reddi gerektiğini,———olduğunu, davacı tarafça —– başvurusu yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, Kabul anlamına gelmemek üzere konu uyuşmazlığa ilişkin olarak davacı taraf açısından kesinleşmiş bir kararın mevcut olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketçe yapılan temyiz başvurusu üzerine müvekkili şirketin haklı bulunarak verilen bozma kararı üzerine alınan yeni tarihli rapor üzerinden ek dava açması hukuk düzeninin korumayacağı kötüniyet barındırmakla, aksinin kabulü hak arama özgürlüğünün açık bir şekilde ihlali anlamına gelmediğini, söz konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak açılan davaya ilişkin——–dosyada alınan rapora davacı tarafça itiraz edilmediğini ve yine karara karşı davacı tarafça kanun yoluna başvurulmadığını, karara davalı şirket tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine dosyanın lehlerine bozulduğunu, davanın davacı taraf açısından kesin hükümle sonuçlandığını, İlk davada alınan kusur ve tazminata ilişkin bilirkişi raporlarının işbu ek dava bakımından bağlayıcı kabul edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur oranının tespiti bakımından dosyanın—– gönderilmesinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere tazminat hesaplamasında——- kullanılması ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınmasının gerektiğini, davalı şirketçe davacı taraflara daha önce yapılan ödeme neticesinde—- bakiye kaldığını, aşan taleplerin davalı ———– yönünden reddini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, aksi halde dahi başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasının olmasının gerektiğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının ilk olarak ——-mahkemesinde açıldığı; ———–kararı ile; somut davada davalılar arasında ——-bulunmaktadır. —- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde,——- ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle davanın ticari dava olması sebebiyle iş bu tazminat davasına bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. İş bu tazminat davasında Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından; 6100 sayılı HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın görev yönünden reddine dair karar verildiği ve bu karar üzerine dosyanın ilk olarak yine mahkememizin ————- dosyası üzerinden incelemeye alınmış;
Mahkememiz ———- üzerinden yapılan yargılama sonucunda; “Arabuluculuk son tutanağının dava tarihinden sonra olduğu, dava tarihi itibari ile davanın ——–arabuluculuğa tabi olduğu ve dava açılmadan—– müracaat bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın Usulden Reddine,” dair karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olup; özetle; görevli mahkemenin değişmesi ile ——–gündeme geldiğini, taraflarınca ——- başvurulmuş ve anlaşamama tutanağı ile son oturum tutanağı dosyaya sunulmuş olduğunu, anlaşamama tutanağının mahkemece davanın esasına girilmeden önce ibraz edilmiş olduğunu, dosyada; 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’ nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A Maddesinin Birinci fıkrası uyarınca ticari davalarda aranan, arabulucuya başvuru şartı yerine getirilmiş olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesinin Anayasa’nın 36. Maddesinde düzenlenen——- hürriyeti maddesine aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuş olup;——–sayılı ilamı ile; “…davalı gerçek kişilere yöneltilen dava, ticari dava olmadığı ve dava şartı olarak ———— ihtiva etmediğinden bu davalı aleyhine açılan dava tefrik edildikten sonra, davalı —————dava şartı yerine getirilmediğinden HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ——– dava şartına tabii olmayan davalı gerçek kişi yönünden de yazılı olduğu şekilde usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır….” şeklinde hüküm tesis edilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile verilen kararın kaldırılmasına ve yerel mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine dosya mahkememizin ———üzerinden incelemeye alınmış,———- yönünden HMK 167 md gereği tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş olup, yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
—– günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce —— başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/1-2 maddesine göre; “Davacı, ———–sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını———- onaylanmış ———- dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü yer almaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde;
Mahkememizdeki———— açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirmediği görülmüştür.
7155 Sayılı Kanunun (23.) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A (2.) maddesi uyarınca yapılan incelemede, davacının arabulucuya ——- başvurduğu, tarafların anlaşamadıklarına ilişkin ——————- son tutanağının düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Davacı ve davalı ——— arasındaki uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olduğundan ve yukarıda da belirtildiği üzere ticari davalar açısından—— başvurunun dava açılmadan önce tamamlanmış olması hususu dava şartı olduğundan ve dosyaya sunulan ——— başvurusunun ve anlaşamamaya dair son tutanak tarihinin eldeki davanın açılma tarihinden sonra olduğu anlaşıldığından———-. sayılı kararı gereği dava şartı noksanlığı bulunması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1———— son tutanağının dava tarihinden sonra olduğu, dava tarihi itibariyle davanın—————–tabi olduğu ve dava açılmadan önce arabulucuya müracaatta bulunulmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar harcından, peşin alınan 44,40 TL harcının mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf davayı vekil ile takip ettiğinden—————— vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı ————-yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.