Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/401 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/76 Esas
KARAR NO: 2022/401
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 11/10/2021
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin —- verdiği dava dilekçesinde özetle: davalı müvekkili şirketin — sigortalı —-sevk ve yönetimindeki — plakalı araç ile —sevk ve idaresindeki —- maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, trafik kazası sonucu müvekkili şirket tarafından yaptırılan —–maddi hasar bedeli olan —- hasar gören araç adına ödendiğini, kaza sonrası tanzim edilen tutanaklarda —– plakalı araç sürücüsünün ağır kusurlu/ehliyetsiz olduğundan %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini,—–gereği araç sahibine müşterek müteselsil sorumluluk gereği rücu imkanı doğduğunu, bu doğrultuda müvekkili alacağının tahsilinin temini için —– dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığını, borçlu borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibine haksız itirazın iptali ile takibin devamını, davalıların %20’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: —- sahip — sevk ve yönetimindeki — plakalı araç ile — sevk ve idaresindeki — plakalı araç ——– tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, — tarihli trafik kazasında, zarar gören —plakalı araç için davacı tarafça —- tutarında tazminat ödemesi yapıldığının belirtildiğini, davacı tarafça kaza sonrası düzenlenen tutanaklar gözetilerek kazaya karışan araç/sürücünün ‘’ağır kusurlu/ehliyetsiz’’ olduğunun belirtildiğini, ——- dosyasındaki icra takibi haksız ve kötüniyetle başlatıldığı için davacı aleyhine icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, davacının İtirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddini, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile —- tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan rucüen tahsili talebine ilişkindir.
Davanın önce —– görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
— tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a maddesinin 1.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.” aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamına göre, davanın tazminat davası olduğu, davanın — tarihli celsesinde davacı vekilinin ——- tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu beyan ettiği, oysa dosyamıza sunulan ve tarihlerindeki uyumsuzluk nedeniyle dosya numarası arabuluculuk bürosundan teyit edilen arabuluculuk tutanağına göre davacı tarafça arabuluculuğa —- tarihinde başvurulduğu anlaşılmıştır. Tüketici mahkemesinde davanın açıldığı —- tarihinden önce arabulucuya başvurulmamıştır. Her ne kadar davacı tarafça —— davanın görev yönünden reddine dair verilen kararından sonra dosya henüz ticaret mahkemelerine gönderilmeden arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ileri sürülmüş ise de, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğine dair emredici ve özel nitelikteki düzenlemesi dikkate alındığında, emredici ve özel nitelikteki bu düzenleme karşısında genel nitelikteki HMK m.115/3 maddesi hükmünün uygulanma yeri bulunmadığından, ticaret mahkemesine görevsizlik kararı ile gönderilen hukuki uyuşmazlıklar bakımından sonradan arabuluculuk dava şartının tamamlanmasını mümkün kılan bir düzenleme yer almadığından ve Tüketici mahkemelerinde görülen davalar içinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuru yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, davacı tarafça davadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmış olduğundan —– gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.—————
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK 114/2 ve 115. Maddeleri gereğince davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 110,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,27 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022