Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/758 E. 2023/259 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/758 Esas
KARAR NO : 2023/259

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşıma faaliyetinde bulunduğunu ve taraflar arasında taşımacılık işine ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya taşıma hizmeti sunulduğunu, davalının bu hizmet karşılığı kesilen fatura borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağın tahsili için —— Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava; itirazın iptali davasıdır.
Mahkememiz dosyasının ilk olarak —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— sayılı dosyası üzerinden incelemeye alındığı; 14/06/2022 tarihli karar ile her iki tarafın muamele merkezlerinin—– yakasında bulunduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilerek dosya; mahkememize tevzi edilmiş olup, yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak incelemeye alınmıştır.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 04/02/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu 03.03.2021 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 03.03.2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Dilekçeler aşaması tamamlanmış, ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmıştır.Hukuk Muhakemeleri Kanunu 315. maddesinde sulhun davayı sona erdireceği, kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı düzenlenmiş olup, yine aynı maddede “Mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmü yer almaktadır.Sulh ise kanunun 313. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, yargılaması devam eden bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapılmış olan sözleşme sulh olarak tanımlanabilir. Sulh sadece davacı ve davalının üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalar açısından söz konusudur. Feragat ve kabulden farklı olarak sulh şarta bağlı olarak da yapılabilir. Dava konusu dışında kalan hususların da sulhun kapsamına dahil edilmesi mümkündür. Sulh aynı zamanda davayı sona erdiren ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuran bir taraf işlemidir. Hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Mahkeme tarafların talebi doğrultusunda sulh sözleşmesine göre karar verebileceği gibi taraflar sulhe göre karar verilmesini istemezler ise karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verir. Zira sulh, davaya son veren bir sözleşme olduğundan, şarta bağlı sulh ile dava kendiliğinden sona erecek ve mahkeme de sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığını tespit ile yargılamayı sona erdirecektir.
Somut olayda; Davacı vekili tarafından 13/03/2023 tarihli dilekçe ile ; sulh protokolü sunulduğunu, sulh protokolüne istinaden ödeme yapıldığını, davanın konusuz kaldığını, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, ancak arabuluculuk ücretinin davalı tarafa yükletilmesini haricinde bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığının beyan edildiği; Davacı vekilinin vekaletname uyarınca, açılan davadan feragat etmeye, sulh olmaya yetkilerinin bulunduğu anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada ilk celsenin yapıldığı ve daha sonra feragat edildiği anlaşıldığından alınması gerekli harcın 2/3’ünün alınmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle konusuz kalan dava hakkında talep doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olduğu anlaşılmakla ; 01/03/2022 tarihli sulh protokolünce HMK m. 315 gereğince KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ,
2-492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre davada ön inceleme yapıldıktan sonra tarafların sulh anlaşılmakla; davanın reddi halinde alınması gerekli maktu harcın (179,90TL) üçte ikisi (2/3) olduğu anlaşılmakla; alınması gereken 119,93 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ‭ile bakiye 39,23 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin taraflar arasında imzalanan 01/03/2022 tarihli sulh protokolü de dikkate alınarak; davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile —–Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.