Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/756 E. 2022/798 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/756 Esas
KARAR NO : 2022/798

DAVA : Yargılamanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dosya davalısı tarafından davacı——–numarasına ————– dosyasında destekten yoksun kalma tazminat davasının açıldığını, söz konusu kararın —————-ilamıyla onanıp kesinleştiğini, davacı müteveffanın——- tarihinde vefat ettiğini, davacıya ait destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanırken davacının ————– süresine göre hesaplama yapıldığını, ancak davacının yargılama sırasında vefat ettiği dikkate alındığında yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Destekten yoksun kalma tazminatının belirlenirken davacının desteğinin —–tarihinden davacının —– ———–kadar olan süre zarfında —–Yoksun Kalma tazminatı hesaplaması yapılmasının gerektiğini, Davacının yargılama sırasında vefat etmesi ve lehine fazladan —— hesaplama yapılmasının hukuka açıkça aykırı olduğunu ve yargılamanın yenilenmesi talebi için yeterli bir neden olduğunu, Davacı hakkında—- destekten yoksun kalma tazminatının yapıldığını, söz konusu kararın davacı aleyhine kesinleştiğini, müteveffanın vefat ettiğinden habersiz yapılan yargılama neticesinde verilen kararın müvekkilini mağdur ettiğini, davacı aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenilen —————dosyasına konularak takibin başlatıldığını, ——- borç çıktığını, Davacı şirketin kesinleşen bu ilam sebebiyle haciz ve borç tehdidi altında olduğunu, —————– hukuka açıkca aykırı verilen kararının HMK hükümlerine göre kaldırılmasına karar verilmesini; müvekkili aleyhine açıkça hukuka aykırı verilen ve kesinleşen kararın icrasının durdurulmasına————-Tehiri İcra Kararı verilmesini, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul edilerek, talepleri yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ———- onamasıyla ilamın kesinleştiğini, ortada kesin bir hükmün olduğunu, ———————- dava devam ederken ——————- aşamasındayken vefat ettiğini, Bu nedenle yargıtay incelemesinden geçtiğinden yargılamanın iadesi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, Destekten yoksun kalma tazminatında kişinin muhtemel ömrünün değerlendirilerek hesaplandığını, Türk Medeni Kanunun 25/4 md gereği, manevi tazminat isteminin miras bırakan tarafından ileri sürülmedikçe mirasçılara geçmeyeceğinin ön görüldüğünü, murisin bir yargı mercinde manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise ölse bile mirasçıların manevi tazminatı talep edebileceklerini, destekten yoksun kalma tazminatında da şayet destek sahibi bunu talep etmişseler ———- onun adına bu bedeli talep edebileceğini, ——————-davacının vefat etmesine rağmen dosyayı onamasının sebebinin bu olduğunu, ayrıca davacının ölü kişiye dava açılamayacağını, davanın mirasçılara açılması gerektiğini, bu nedenle haksız olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hakem heyeti tarafından verilen karara karşı yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 374 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi talebi, hukuki niteliği itibariyle ayrı ve bağımsız bir davadır.
İBK 23.05.1956 gün ve 8/9 sayılı kararında da yargılamanın yenilenmesi talebinin müstakil bir dava olduğu, bu sebeple harca tabi olduğu (492 sayılı Harçlar Kanununun 10.maddesi) ve mutlaka usulüne uygun duruşma daveti yapılmak suretiyle karara bağlanması gerektiği, evrak üzerinden değerlendirme yapılamayacağı hususu vurgulanmıştır. ——-
Her ne kadar Mahkememizce——– zaptında davacı —–, davalı taraf da ———– olarak gösterilmiş ise de bu hususun sehven yapıldığı anlaşılarak gerekçeli kararda ——– üzerinde taraflar doğru olarak kaydedilmiş ve davacı——– gerekli başvuru harcını ve maktu harcı verilen süre içinde tamamlamıştır.
Somut olayda davacı ——— yargılamanın yenilenmesi istemini HMK’nın 443. maddesine dayandırmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılamanın iadesi” başlıklı 443.maddesinde “Yargılamanın iadesine ilişkin yukarıdaki Sekizinci Kısmın Üçüncü Bölümü hükümleri, niteliğine uygun düştüğü şekilde tahkime de uygulanır.
Tahkimde, yargılamanın iadesi sebeplerinden sadece 375 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (e), (f), (g), (h), (ı) ve (i) bentleri uygulanır. Yargılamanın iadesi davası mahkemede görülür.
Yargılamanın iadesi talebi kabul edilirse mahkeme,——- kararını iptal eder ve uyuşmazlığı yeniden bir karar verilebilmesi için —– veya ———— kuruluna gönderir.
Bu durumda hakem veya hakem kurulu 421 inci maddeye göre yeniden seçilir veya oluşturulur.” şeklinde belirtilerek aynı Kanunun 375. maddesine göndermede bulunmuştur.
Aynı Kanunun “Yargılamanın iadesi sebepleri” başlıklı 375.maddesinin (b), (c), (e), (f), (g), (h), (ı) ve (i) bentlerinde ise, ” (…) b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
(…)
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
(…)
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
(…)
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın,———- ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, ————- kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine —————— Mahkemesine yapılan başvuru hakkında —————- tek taraflı ———— sonucunda düşme kararı verilmesi.” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda davacı ———– vekili, ———-kendilerine karşı açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasının sonucunda verilen hakem kararının—- incelemesinden geçerek onandığını ancak ——————- tarihinde vefat ettiğini, yargılama sırasında ———– destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanırken—————- süresinin esas alınarak hesaplama yapıldığını, ancak ————-yargılama sırasında vefat ettiğini, vefat ettiği dikkate alındığı takdirde hesaplamanın hatalı olduğunu,—— içtihatlarına göre de gerçek belli iken varsayıma dayanılamayacağını ve —— muhtemel bakiye————— hesaplandığını ancak vefatı ———-fazla olarak olarak hesaplandığını ve tazminat miktarının da bu hesaplamaya göre değişeceğini belirterek yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak olarak ——–ölümü ve nüfus kayıtlarını ileri sürerek elde edilen yeni bir belge nedeniyle yargılamanın yenilenmesini talep etmiş ise de bu durumun HMK 375/1-ç hükmüne göre elde edilen yeni bir belge niteliğinde sayılamayacağının açık olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca HMK 375/1-ç maddesi —— ilişkin olarak yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden biri olarak sayılmamıştır.
Dosyaya sunulan dilekçeler, yargılamanın iadesi talep edilen ——dosyası—— dosyasında destekten yoksun kalma tazminat davasının —————, isteme dayanak teşkil eden ve yukarıda incelemesi yapılan —— vefatına ilişkin bilgiler ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, her ne kadar davacı tarafça ”yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.” sebebine dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilmiş ise de, 6100 sayılı HMK 374. ve devamı maddelerinde yargılamanın yenilenmesi müessesesinin düzenlendiği, aynı yasanın 443. Maddesinde —— kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin sınırlı sayıda ayrı ayrı belirtildiği, ancak talep eden vekilinin dilekçesinde belirtmiş olduğu sebeplerin hiçbirisinin yargılamanın yenilenmesi sebebini oluşturmadığı, yargılamanın yenilenmesi talebinin HMK’nın 375.maddesinin (ç) bendindeki şartları taşımadığı gibi asıl olarak 443.maddenin gönderme yaptığı 375.maddenin ilgili bentlerindeki şartlara da uygun olmadığı anlaşıldığından HMK’nın 379. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi talebinin ve kesinleşen karara ilişkin icranın durdurulması ——–. Sayılı dosyası için tedbir kararı verilmesi taleplerinin reddine karar verilerek aşağıda gösterildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılanmanın yenilenmesi talebinin REDDİNE,
2-Davacının kesinleşen ——- ilişkin icranın durdurulması—————dosyası için tedbir kararı verilmesi taleplerinin reddine,
3-Yeteri kadar harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, alınan 80,70 TL maktu harcın hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ————- esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.