Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/747 E. 2023/28 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/747 Esas
KARAR NO : 2023/28

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı firma ile—–ürünlerin alımı hususunda anlaşma sağladığını, ekte sunmuş oldukları faturalar ile görüleceği üzere—bedelli ürün satın alındığını, ancak ürünlerin kendisine teslim edilmediği, bunun üzerine ekte sunulduğu şekilde davalı firmaya iade fatura düzenlendiğini, ancak söz konusu ürünlerin bedeli ile ilgili ilgili firmaya verilmek üzere hazırlanan ekte sunmuş olduğu —çek davalı firma tarafından müvekkiline iade edilmemiş olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile yukarıda izah edilen sebepler muvacehesinde öncelikle ihtiyaten tedbir kararı verilmesini ilgili bankaya müzekkere yazılmasını İİK 72 gereğince %15 teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına davalının mahkum edilmesini yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava menfi tespit talebine ilişkindir.
Davaya ilişkin yargılama devam ederken , davacı vekili tarafından —- dilekçe ile davalıya karşı açılmış olan davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin vekaletname uyarınca, açılan davadan feragat etmeye yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin —- celsede davacı tarafın feragati doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini beyan edilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından sunulan —– tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili —-tarihli celsede davacı tarafın feragati doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini beyan edilmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada ilk celsede feragat edildiği anlaşıldığından alınması gerekli harcın 1/3’ünün alınmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu 22. maddesi uyarınca alınması gereken 26,90 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53,80 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.