Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/746 Esas
KARAR NO : 2023/429
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 24.09.2021 tarihinde saat 17:00 sularında —– istikametinde seyir halinde olan——plakalı aracın yine aynı mevkide seyir halinde olan müvekkiline ait —— plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza neticesinde Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından oluşturulan trafik kazası kayıtlarında karşı tarafa %100 kusur atfedildiğini, —–plakalı müvekkiline ait araçta mezkur kaza nedeniyle hasar, değer kaybı ve hak kaybı meydana geldiğini, davalıların bu kazada müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkiline ait araçta meydana gelen 100 TL hasar bedeli, 100 TL reel değer kaybı ve 100 TL hak mahrumiyeti bedellerinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının TMK m.2’ye aykırı olarak ileri sürdüğü haksız ve hukuki dayanaktan yoksun taleplerinin reddinin gerektiğini, belirsiz alacağa konu yapılarak talep edilen maddi zararın, sigorta şirketi tarafından karşılanmış olduğunu, bu sebeple zaten ödenmiş olan tazminat tutarının belirsiz alacağa konu edilerek dava edilmesi TMK m.2 kapsamında hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.2/1’e göre, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan davanın asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan işbu davasının dava şartı yokluğundan bahisle reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; haksız fiilden kaynaklı tazminat davasıdır.
TTK’nın 12. maddesinde bir ticari işletmeyi kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Esnaf ile tacir ayrımı mevzuatımızda keskin çizgilerle tam olarak yapılmamış, bir takım kriterler ve ayrımlar esas alınarak ve de karinelerden hareket edilerek bir kişinin esnaf veya tacir olacağı belirlenecektir. Emek ve sermaye yoğunluğu, gelir kriteri, ticari işletmeye sahip olma, Bakanlar Kurulu’nca çıkarılacak kararname, ticaret veya esnaf siciline kayıt v.s unsurlar dikkate alınacaktır.Yapılan yargılamada toplanan bilgi ve belgelere göre davacının tacir kaydının bulunmadığı, haksız fiilden kaynaklanan davanın ticari dava olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK 4.ve5.maddelerine göre ticari iş ve mutlak ticari dava sayılamayacağı, davanın genel mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla; açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli mahkemenin—– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,Dair tarafların yüzüne karşı verilen karar HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.