Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/726 E. 2023/517 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/726 Esas
KARAR NO : 2023/517

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkiline ait —– plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan —– plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan —— plakalı aracın kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin 10/10/2019 tarihinde davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürünceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil etmeleri gereken tazminat alacaklarının yasal süresinde tahsil edilemediğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: trafik kazasından doğan alacakların kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, işbu davaya konu olan kaza tarihinin ise 15.09.2019 olduğunu, eğer munzam zarar alacağı müstakil bir alacak olarak kabul edilirse bu durumda var olduğu iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını kabul etmek gerektiğini ve bu durumda davanın esastan reddinin gerektiğini, sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limitinin 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bakiye herhangi bir zararının kabulü mümkün olmamakla birlikte sayın mahkememiz aksi kanaate ise de müvekkili şirketin başvuru öncesi ödemiş olduğu tazminatın bilirkişice takdir edilen miktardan karar tarihine dek işlemiş olan faizi ile tenzili gerektiğini, dosyanın aynı mahkememiz ——Esas numaralı dosya ile birleştirilmesini, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddini, esasa girilmesi durumunda davanın esastan reddini, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacının alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklı munzam zarar talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 28/09/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve hâlen görülmekte olması sebebiyle usûlden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır. Derdestliğin şartları; aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemelerde iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı olması şeklinde sıralanabilir. Aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. (Yargıtay —–. Hukuk Dairesi——
Mahkememizin —– Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının—– davalısının ——Olduğu, davanın, davacının alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklı uğramış olduğundan bahisle munzam zarar talebine ilişkin olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, dava dilekçesindeki talepler ve netice-i talebin dayanağı uyuşmazlık konuları ile davalının savunmaları birlikte dikkate alındığında, aynı uyuşmazlığa ilişkin olarak 16/09/2022 tarihinde Mahkememizin ——esas sayılı dosyası ile de dava açılmış olması ve aynı davanın daha önceden açılmış olup, halen görülmekte olmamasının 6100 sayılı HMK’nun 114 maddesi uyarınca dava şartlarından sayılması sebebiyle açılan davanın HMK’nun 114/(1)-ı maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.