Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/70 E. 2022/555 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/70 Esas
KARAR NO: 2022/555
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/07/2015
KARAR TARİHİ: 04/07/2022
—– karar ilamı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin —– esasına kaydının yapılmış, mahkememize gelen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve yönetimindeki — plaka nolu—- araca, davalılardan —-sevk ve yönetimindeki—— plaka nolu aracın çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, müvekkiline ait aracın sol ön farının ve kaportasının hasar gördüğünü, davalıya ait aracın geri manevra yaparken müvekkiline ait araca tamamen kusurlu olarak çarptığını, aracın —- serviste kaldığını, hasara uğrayan müvekkilinin aracını —–aldığını, kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarını zamanında yaptırdığını, aracında hiçbir hasar olmadığını, aracın davalı tarafın sigortası uyarınca yapıldığını, aracın onarılmış olmasının eski değerine kavuşacağı anlamına gelmediğini, bu nedenle —– değerinde bir düşme meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın tramer kaydı sorgulandığında far ve kaportada işlem gerekçesiyle hasar kaydı ortaya çıktığını, her ne kadar sigorta şirketi hasarı gidermiş ise de yapılan işlem sonucu söz konusu farın orijinali ile değiştirilmesi gerekirken yan sanayi far takıldığını, yapılan tüm uyanlara rağmen orijinal far takılmadığım, bu hususun kanuna aykırı olduğunu, mevzuatlara göre aracın değerini düşürecek eş değer parça takılamayacağının hüküm altına alındığını, müvekkili aracına takılan farın orijinal olması nedeniyle farın sürekli olarak buğulandığını, gerek görüntü kirliliğine, gerekse değer düşüklüğüne neden olduğunu, bütün bu nedenlerle araca orijinal far takılmaması nedeniyle ortaya çıkan kaybı da hesaplamak suretiyle müvekkili araçta meydana gelen değer kaybı için şimdilik —-, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı—— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talep ettiği değer kaybı tutarının müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, sorumluluğun sigorta şirketine ait olduğunu, bu nedenle davacı tarafça talep edilen değer kaybının muhatabının diğer davalı —- olduğunu, ayrıca davacı yanın müvekkili şirketten talep edilen orijinal parça takılmaması ile ilgili değer kaybı tutarının da muhatabının —– olduğunu, ayrıca talep edilen değer kaybı miktarının da fahiş olduğunu, bütün bu nedenlerle, haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın delil listesinde kasko sigorta poliçesini göstererek müvekkili şirketten değer kaybı talebinde bulunduğunu ancak belirtilen poliçeye şirket kayıtlarında rastlanmadığını, ayrıca müvekkilinin düzenlemiş olduğu kasko sigorta poliçesinde değer kaybı klozunun bulunmadığını bu nedenle davacının taleplerinin reddi gerektiğini, davacının kaza nedeniyle aracında meydana gelen hasarın onarım masraflarını müvekkili şirket tarafından karşılandığını, ancak kullanılan ön farın orijinal olmadığını, eşdeğer parça ile değiştirildiğini, bu nedenle araçlarının değer kaybına uğradığını iddia ettiği, ayrıca müvekkili şirketin — nolu aracın trafik sigortacısı olduğunu, poliçedeki teminat limitinin —- ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin orijinal parçalar ile onarılmış aracın onarım bedelini ödemek yükümlülüğünde olmadığını, talebi kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirkete sigortalı bulunan ——- nolu aracın karıştıkları kaza sonucunda zarar gören araç üzerinde meydana gelen gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket hakkında açılan haksız, usûl ve yasalara aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —cevap dilekçesinde özetle; sevk ve yönetimindeki —— plaka nolu araç ile davacı tarafa ait ——- plaka nolu araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın oldukça yavaş bir şekilde gerçekleştiğini, kazadan kaynaklanan maddi hasarın sigorta şirketi tarafından giderilmiş olduğunu ve bu nedenle davacı yana ait araçta sol ön fardaki hasardan başka ne kaportada ne de tamponda bir hasar meydana gelmediğini, mevcut hasarın da davacı tarafın iddia ettiği miktarda ve büyüklükte olmadığını, yine davacı yanın iddia edilen aracın kullanılmamasından doğan zararın giderilmesi talebinin de yerinde olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava trafik kazası sonucu araçta oluşan değer kaybı ile aracın kullanılmamasından doğan zararın tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile davacı vekiline davanın içeriği hakkında belirsizlik olduğundan açıklama yaptırılmış, davacı vekili, dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde her ne kadar talep kısmında ——-değer kaybı talep etmişse de bunu sehven yazdıklarını, dilekçe içeriğinde ve konuya ilişkin açıklama kısmında belirttikleri gibi davanın hem değer kaybı hem de aracın kullanılamamasından kaynaklı zarar talebine ilişkin olduğuna yönelik beyanda bulunmuş, böylece uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Olaydaki kusur durumunun ve zarar kalemlerinin belirlenmesi açısından makine mühendisi bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Makine mühendisinden alınan raporda özetle; davalı araç sürücüsü —– kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu, davacının ise kusurunun bulunmadığı, davacıya ait —- plaka nolu, —– tarihli servis faturasıyla tespit edildiği ve —- olarak değerlendirildiği, bu bedelin sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödendiği, otomobilin özellikle ———olmak üzere toplam —– parçanın hasarlandığı, bu hasarlı parçalardan bir kısmının değiştirildiği,——–meydana gelen hasar nedeniyle, araçta kaporta ve boya işçiliği, elektrik işçiliği yapıldığının anlaşıldığı,—-, olay tarihinde yaklaşık —– olması —— meydana gelen hasar ve bu hasarın düzeltilmesi ve boyanması ile aracın —- değer kaybına uğradığı, davacıya ait ———olmaması aracın değerini düşürmeyeceği belirtilmiştir.
Davacı vekili, raporda aracın ne kadar süre tamirde kaldığı, bu sürenin makul süre olup olmadığı, zarar gören aracın hasarlı haliyle ne kadar sürede tamir edilebileceği, aracın kullanılmamasından kaynaklı zararın hesaplanmadığını belirtmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna karşı, davalı sigorta vekili; aracın hala davacı şirkete ait olup olmadığı, ne amaçla kullanıldığı, kiralık araç olup olmadığı, daha önce hasar görüp görmediği, araç piyasa değerleri bakımından hangi kriterler esas alınarak rayiç değerin esas alındığının açıklanmadığını belirtimiştir.
Davalı —– vekili ise; kusur oranının çok yüksek olduğunu,—— rayiç bedeli kabul etmediklerini, araç değer kaybının hangi kriterlere göre hesaplandığının belirtilmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazlarının değerlendirilmesi açısından ve aracın ne kadar süre tamirde kaldığı, aracın kullanılmamasından kaynaklı zararın hesaplanması amacıyla bilirkişide ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda; kusur ve değer kaybı konusunda kök raporu tekrar ettiği, aracın onarım süresinin —- olduğu ve ulaşım kaybının —- olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesinde; araç değer kaybını —, ulaşım kaybını —— çıkardıklarını beyan etmiştir.
Davalı —-vekili, ıslahla talep edilen kısmın zamanaşımına uğradığını, ulaşım kaybının teminat dışı olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —- vekili önceki itirazlarının kabulü ile davanın reddini istemiştir.
Kaza tarihinin—– olduğu ve ceza zamanaşımı süresi dolmadığından davalı sigorta vekilinin zamanaşımına yönelik itirazının redddine karar verilmiştir.
Mahkememizce; davanın kabulüne, — değer kaybı alacağının davalılar —— yönünden kaza tarihinden, davalı —— yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; ——- aracın kullanılamamasından kaynaklanan ulaşım bedelinin ise davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmolunmuştur.
——-Davacı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebinin (alacağının) aynı davada birleştirebilir; yani birden fazla davasının aynı dava dilekçesi ile açabilir; buna davaların yığılması (objektif dava birleşmesi) denir. Bu halde davada birlikte açılan dava sayısı kadar istem sonucu (talep neticesi) ve dava konusu vardır. Davaların yığılmasında ileri sürülen talepler arasında, aslilik ve fer’ilik ilişkisi yoktur; taleplerin tamamı birbirinden bağımsızdır. Davaların yığılması için birlikte açılan davalar (talepler, alacaklar) arasında herhangi bağlantı bulunması gerekli değildir. Bununla birlikte davanın ayın davacı (alacaklı), aynı davalıya (borçluya) karşı açılması gerekir. Dava yığılmasında görünüş itibarıyla tek bir dava dilekçesi bulunmasına karşın, aslında dava dilekçesinde belirtilen talep sayısı kadar birbirinden ayrı, bağımsız dava vardır ve yargılama da her bir dava (talep) bağımsız olarak ayrı ayrı işlem görür ve karara bağlanır.
Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; dava dilekçesinde davanın konusunun değer kaybı tazminatı ile aracın kullanılmamasından doğan zararın tazmin edilmesi istemine ilişkin olduğunu belirterek ön inceleme duruşmasında bu talebini tekrar eden davacı vekilinin talep sonucunun yükseltilmesine ilişkin ıslah dilekçesinde; —-araç değer kaybı yanında kaza nedeniyle oluşan ulaşım kaybına ilişkin — tazminatın davalı —- dahil olmak üzere tüm davalılardan talep etmesi, böylece davacı tarafından davalı sigorta şirketine karşı trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı davası yanında ayrıca araç mahrumiyeti tazminatı istemine ilişkin dava açıldığının anlaşılması karşısında; davalı —– karşı açılan araç mahrumiyeti tazminatı istemine ilişkin dava bakımından olumlu yada olumsuz karar verilmemesi yerinde olmamıştır.” şeklinde mahkememiz kararının kaldırıldığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuyla; —- tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı davalı şirketin maliki olduğu, davalı —- sürücüsü olduğu —- plakalı aracın davacıya ait —– araça çarpması sonucu davacının aracının değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan zarar talebiyle mahkememizde dava açtığı, davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde aracın —- düzenlendiği, davalı —- meskun mahaldeki tek yönlü caddede seyrettiği ve ışıklı kavşakta beklediği sırada kavşaktaki araç trafiğini dikkate almadan kontrolsüzce geri geri manevra yaptığı ve arkasında duran davacıya ait araca çarparak kazaya sebep olduğu anlaşıldığından kazanın meydana gelmesinde davalı —– % 100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalılar değer kaybına ilişkin zarardan sigortalı olan sürücü —- kusuru oranında sorumlu olacaktır. Bilirkişi raporunda zarara ilişkin hesaplamaları —– belirtilen hesaplama yöntemine uygun olduğundan mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte kabul edilerek hükme esas alınmıştır. Bilirkişi tarafından ——–değer kaybı hesaplandığı, Mahkememizce de bu bedel uygun görüldüğü, ve değer kaybı alacağının dava dilekçesinde talep gibi yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiş, İstinaf ilamında bu husus değerlendirildiğinden bu kapsamdaki itirazlar reddedildiğinden değer kaybına yönelik hüküm aynen kurulmuştur.
Davacının bir diğer talebinin ise tamir süresince aracın kullanılamamasından kaynaklı zarar talebi olup, sigorta şirketinin bu talepten sorumlu tutulması mümkün olmadığından sigorta şirketi yönünden bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Aracın davacı şirkete ait araç olması, aracın hasarının giderilmesi için —– iş günü süreye ihtiyaç duyulabileceği, bu süre içinde davacı şirketin aracı kullanmaktan mahrum kalacağı ve bu şekilde zarara uğrayacağı açıktır. Davacı şirkete ait aracın bilirkişi tarafından da hesaplanan günlük kullanım bedeli mahkememizce de uygun görülmesiyle davacının—- aracın kullanılamamasından kaynaklı zarara uğrayacağı açık olmakla —— aracın kullanılamaması nedeniyle zarar bedelinin davalılar —-yönünden kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen yasal faiziyle birlikte belirtilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– değer kaybı alacağının davalılar—–kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren, davalı—– dava tarihi olan—– tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2——– aracın kullanılamamasından kaynaklı ulaşım bedelinin davalılardan —— tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı ——yönünden aracın kullanılamamasından kaynaklı ulaşım bedeli talebinin reddine,
4-Karar harcı 628,45 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 141,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 168,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 459,75 TL harcın 377,00 TL’sinin tüm davalılardan, 89,87 TL’sinin davalılar —— tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harcı, 141,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 168,70 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 494,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 550,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.044,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı ——–kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı, davalı ———- yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2022