Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/69 E. 2022/406 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/69 Esas
KARAR NO : 2022/406

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2016
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ——–. ——olduğunu, ——— tarihinden beri işletmecisi olduğu ve —– mülkiyetinin—-tarihinde—- ettiğini, önceki malik —– işletmeciliğini yapmakta iken bu kere değişen adıyla —- —– işletmeciliğini yapması hususunda yeni malik ——- ile anlaştığını,—- eski—— davalı tarafından —–. saydı dosyasıyla,——- bedelli alacak takibiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin kendilerine hiç ulaşmadığını, fakat her nasılsa tanınmıyor ibaresiyle iade olunduğunu, bunun üzerine, 20.11.2015 tarihinde Tebligat Kanunu nun 35. Maddesine göre yapılan tebligatın — verilmek suretiyle gerçekleştirildiği ve böylece takibin kesinleştirildiğini, alacaklı tarafından takibin kesinleşmesini müteakip 01.12.2015 tarihinde —- haczedilerek seferden men’i talep edildiğini, bunun üzerine icra müdürlüğünce— müzekkere yazılarak borçlu şirket adına kayıttı ise —- isimli—haczine, —dair karar verildiğini, —- kayıtlarının tutulmasının söz konusu olmadığını haciz ve seferden men kararının verildiği — tarihinde —— adına kayıtlı olmamasına rağmen, kararın tatbik edildiğini ve —-suretiyle seferden men edildiğini, işbu seferden men hadisesi ile takibe —– derhal durumu —– bildirdiğini, ——, o tarihte yapılan ———- sözleşmesi gereğince ———–yapmak zorunda olduğundan yeni malik tarafından derhal borcun ödenip haczin kaldırılması ve — çıkması talimatı verildiğini, bunun üzerine, —- yeni malik nam ve hesabına borcu icra dosyasına ödeyerek, haciz ve seferden men kararını kaldırttığını, ancak icra müdürlüğünce düzenlenen tahsilat makbuzunda sadece dosya borçlusunun adının zikredildiğini, ödemenin, doğrudan —- yeni ———- talimatı ile yapıldığını, —– satışını ——mülkiyetinin devir ve tesliminden sonra eski borçlunun, —– salıverilmesi için para ödemesinin hayatın olağan akışına aykı olduğunu,—-adına hareket ettiği ——– dava konusu bu parayı alacaklıya hiçbir şekilde borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını belirterek işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu belirtilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan davanın hukuka aykırı olup davanın reddi gerektiğini, dava taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayanarak ödenen paranın istirdadına yönelik olup 6102 sayılı T.T.K.’nun 5/2. maddesi gereğince Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın konusunun dava konusu —- verilen— hizmetine ilişkin olup bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, bu tür davalara bakmakla görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olup görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davaya müvekkili şirketin adresi itibariyle davaya bakmakla yetkili mahkemenin ise—- Ticaret Mahkemeleri olduğunu , davacı şirket tarafından dava dilekçesinde açıkça bahsedildiği——– davacı— şirketin ————-olduğunu, T.T.K. hükümleri gereğince ——–davada temsil yetkisi (bu konuda yetki verilmesi hâlinde) olup —– böyle bir yetkisi bulunmadığını, tebliğ edilen evrak incelendiğinde—– değil ——– olduğunu, dolayısıyla davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddinin gerektiğini, ayrıca dosyaya sunulan— —– sözleşmelerinde taraflara ait hiçbir kaşe ve imza bulunmadığını, —– imzanın yer aldığını, —— işletme sözleşmeleri ——— edilemediğini, —-hem —– tarafından———– verildiği sabit olmadığından husumet itirazında bulunulduğunu, davalının —– tamir bakım hizmeti veren—-olduğunu, davalının ——dava konusu —- tamir ve bakım—- bulunan —– yaptığını, —- hizmete ilişkin —-tarihli ——- bedelli faturaları düzenleyerek davacı şirkete teslim etliğini, davacı şirketin de söz konusu fatura borçlarına karşılık çeşitli tarihlerde kısmi ödemeler yaptığını ancak borcun ——– kısmının ödenmediğini, aradan yaklaşık 8 yıl geçmesine rağmen borcun bir kısmının ödenmemesi üzerine davalının davacı şirket aleyhinde icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini ve borcun bizzat borçlu—– tarafından ödendiğini, dosya borcunun davacı ——tarafından ödenmediğini, dosya borcunun borçlu dava dışı —- ödendiğinden davacı —– işbu davanın açılmasında hukuki menfaati bulunmadığı gibi taraf ehliyeti de bulunmadığından bu açıdan da husumet itirazında bulunulduğunu, dava konusu — ilişkin hizmetlerin müvekkili şirketin —-bulunan— verildiğini, davanın esasına geçilmesi halinde söz konusu —— müzekkere yazılarak —-ilişkin hizmetlerin müvekkili şirket tarafından verilip verilmediğinin sorulmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça icra tehdidi ile ödendiği iddia olunan icra takibine konu edilen meblağın istirdatı talebine ilişkindir.
Davanın ilk önce — tarihli —— —— sayılı kararının —— sayılı kaldırma ilamının sonrasında——- kararı verilmesi üzerine ———sayılı yetkisizlik kararı sonrasında mahkememize tevzi edilmiştir.
—— sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafından ———- verilmiş olduğu, —- şirketinin dosyaya ibraz olunan ——- sözleşmeleri çerçevesinde gerek bakım ve onarımın gerçekleştiği dönemde gerekse geminin seferden men edildiği dönemde —- yöneticisi olduğu, yerine getirdiği hukuki işlemleri gemi —- gerçekleştirdiği, — onarım ve bakımı zamanında malikinin —- olduğu, — men edildiği tarihte ise ——olduğu, İcra Müdürlüğü’ne ödemenin banka dekontlarının incelenmesi sonrasında—— tarafından yapıldığının anlaşıldığı, istemin borçlusunun —– olduğu, istemin TTK m. 1320 f. 1 anlamında sahibine —–alacaklısı hakkı veren bir istem olmadığı için yeni malik —— üzerinde —- sürülebilecek bir rehin hakkı vermediği, ——– arasında —- bulunduğunun davalı tarafından ispat edilemediği, tüm bu bilgiler çerçevesinde davacının bakım ve onarım alacağının borçlusu ve sorumlusu olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından ; davacı vekilinin adına hareket ettiği — adına cebri icra tehdidi altında icra dosyasına ödenen paranın istirdadını talep ettiği olayda, davalı tarafından eski adı —— bakım ve onarım hizmeti verildiği hususunun —cevabı ve dava dışı —– ile sabit olduğu, dava konusu olayda hukuki uyuşmazlığın davacının —bakım onarım masrafından bakiye borçtan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Davacı asile———- aktif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı açısından yapılan değerlendirmede, dosyada yer alan —yönetim sözleşmelerinin tarihlerinin —- Yönetim Sözleşmesinin taraflarının ——-olduğu, sözleşmede —— ——olarak gözüktüğü,——— tarihli —– Yönetim Sözleşmesinin taraflarının ——- olduğu, sözleşmede———– maliki,—— ————olarak gözüktüğü, —- eski adı—————olduğu, yerine getirdiği hukuki işlemleri—- gerçekleştirdiği,— dava açmasının hukuken mümkün olsa da, yargılama devam ederken davalı vekilince davacı şirkete—haline girdiğini belirtilmesi üzerine mahkemece— yazı yazıldığı, —–yazılan yazıya davacı ——karar verildiği—— sayılı dosyasında yürütüldüğünden bahisle yanıt verilmesi üzerine davacı asil adına vekaletname sunulması üzerine dosyada davacı asil açısından da taraf teşkili sağlanmıştır.
Dosyada mevcut ——- tarafından —— devir teslim tutanağı, 03.12.2015 tarihli —- kağıdına—— senedi birlikte değerlendirildiğinde,—— bakım ve onarımı zamanında —- olduğu, —– seferden men edildiği —- tarihinde ise mülkiyetinin el değiştirmiş olduğu, adının ——-olarak değiştirildiği ve malikinin——– olduğunun anlaşıldığı, talep konusu—– alacağının TTK m. 1320 anlamında ——alacaklısı hakkı veren bir istem olmadığı, yeni malike karşı ileri sürülemeyeceği, istemin borçlusunun ——- olduğu, nitekim davacı vekilince de ——– yapıldığı, icra dosyasına ise ödemenin takipte borçlu olarak yer almayan—— yapıldığı, istirdat talebinin haciz baskısı altında olan ve ödemeyi yapan borçlu tarafça ileri sürülebileceği, halbuki ödemeyi yapanın takipte borçlu olarak yer almayan —– olması karşısında davalıya karşı istirdat talebinde bulunamayacağı ancak davacı ——dava hakkının —— karşı olabileceği nitekim davalı (alacaklı) vekilince takibin ve hukuki yolların borcun doğumundaki malike karşı başlatıldığı anlaşılmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.167,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.086,77 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 9.687,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından tebligat ve müzekkere gideri olarak yapılan130,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.