Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/678 E. 2022/618 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/678
KARAR NO: 2022/618
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 16/09/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan —–diğer davalı —- hakkında —- dosyasıyla alacak takibi başlattığını ve alacaklının diğer davalıdan alacağını tahsil edemeyince müvekkili şirket adına İİK 89.madde uyarınca —– Haciz İhbarnamesi gönderdiğini, müvekkili şirketin usulsüz tebliğatlar sebebiyle icra dosyasından haberdar olamadığını ve bu sebeple icra dosyasında haciz ihbarnamelerine karşı itiraz edilemediğini, müvekkili şirketin banka hesabındaki —- icra dosyasına gönderildiğini, herhangi bir ticari ilişki bulunmamasına rağmen müvekkiline hangi sebeple İİK.nun 89/1-2-3 maddesi ihbarnamelerinin gönderildiğini anlamadıklarını, haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu, davalının müvekkili şirketin takip borçlusuna karşı borçlu olmadığından haberdar edildiğini fakat davalı tarafın müvekkili şirketin borçlu olmadığını bilmesine rağmen hukuka, yasaya ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olarak müvekkili hakkında haciz işlemleri tatbik ettiğini ve dosyaya yatan parayı haksız bir şekilde tahsil ettiğini, davalının müvekkili şirketin malvarlığına, banka hesaplarına haciz koyma ve alacağını bu yolla tahsil etme eyleminin hukuka aykırı olduğunu, davalının müvekkili şirketten haksız bir şekilde elde ettiği kazancın müvekkiline iadesi gerektiğini, davalı şirketin bu tutumunun temel hukuk kaideleri ile bağdaşmaması sebebiyle hukuken de korunamayacağını ileri sürerek müvekkilinin davalılara—– sayılı takip dosyası üzerinden İİK.nun 89.maddesi hükmüne dayalı olarak gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlı olmadığının tespitine ve haksız yere ödenen tutarın icra dosyasına ödenme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ olmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK’nın 89. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
—– sayılı takip dosyasının incelenmesinden davalılardan —- takip alacaklısı, —- ise takip borçlusu olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, haczin dayanağının —-bedelli çek olduğu dosya kapsamında davacıya İİK.nun 89/1,2 ve 3 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
İcra takip dosyasının tarafları arasında 3. kişi durumunda olan davacıya, davalı alacaklının talebiyle İİK’nın 89. maddesine dayalı —— adet ihbarname gönderildiği davacı şirketin icra takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığı ileri sürülerek İİK’nın 89/3. maddesi gereğince dava açtığı anlaşılmış olup, davacı şirket ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır.
Bu anlamda uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık değil takip hukukundan kaynaklanmakta olup, İİK’nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir——–
—– kararında da özetle:— Somut olayda; İhbarnamenin gönderildiği icra dosyasında takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçluya kambiyo senedi vasfında çek ve bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Ancak davacı, takip konusu kambiyo senetlerinde keşideci, lehtar, ciranta olarak taraf olmadığı gibi tacirde değildir. Başka bir ifadeyle davacı taraf olmadığı icra takip dosyasında kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığından menfi tespit talep etmiş olup davacı 3.şahıs ile davalı alacaklı arasındaki ilişki ticari iş niteliğinde de değildir. Dava, İİK’nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davası olup bu davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Mahkemece, bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir…”denilmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir ve taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile mahkeme re’sen ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamakla yükümlüdür. Uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddi ile dosyanın görevli ——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli———- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine dair,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 19/09/2022