Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/675 E. 2023/173 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/675 Esas
KARAR NO : 2023/173

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/10/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın sürücü —— sevk ve idaresinde karıştığı 28/01/2015 tarihli kaza sebebiyle hasar gören—— araç hakkında —– plakalı araç kusurlu bulunduğundan müvekkili ——Sigorta tarafından 3500- TL ödeme yapıldığını, mezkur kaza sonrası düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile sabit olduğu üzere; müvekkili şirket tarafından sigortalı bulunan araç sürücüsünün alkollü olarak kazaya sebebiyet vermesinden dolayı ağır kusurlu olduğunu, işbu dava ile müvekkili şirketçe sigortalı bulunan davalı/borçluya rücu hakkının bulunduğu hususunda tereddüt bulunmadığını beyanla davalının borca itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, davanın kabulüne yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
—– Tüketici Mahkemesinin—— sayılı kararıyla; dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine, görevli —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, dosya mahkememize gelerek yukarıda yazılı esasa tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; sigorta şirketinin sigortalı araç malikinden kusura dayalı rücuen tazminat talebi istemine ilişkindir. KTK’nun 95. maddesinde; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir” hükmüne yer verilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.c maddesinde ise; “Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” nedeniyle sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında olayın salt alkol etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekmektedir. O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkol etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir.Dosyada kusur oranlarının belirlenmesi, zararın tespit edilmesi ve kazanın münhasıran alkol sebebiyle meydana gelip gelmediği hususunda makine mühendisi ve nöroloji uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi Heyeti —–tarafından hazırlanan 05/01/2021 tarihli rapordan özetle; Kazanın oluşumunda davalı —–maliki olduğu—–plakalı aracını sevk ve idare eden sürücü —— %100 Asli Kusurlu olduğunu, Sürücü —–gerek polis, gerek hastane tarafından yapılmış bir alkol ölçümü olmadığından, tetkike ve teşhise elverişli yeterli somut delil oluşmadığını, bu nedenle kazanın oluşumunda tıbben alkol etkisinin olduğunun ve münhasıran alkol etkisinde meydana geldiğinden bahsetmek mümkün olmadığını, davacı sigorta şirketinin rücu hakkına dayanan tazminat alacağı şartlarının oluşup oluşmadığının taktirinin mahkemede olduğu yönünde rapor sunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamından; 28.01.2015 günü sürücü —– sevk ve idaresindeki ——plaka sayılı araç ile —– mevkiinde aracı ile ışıklarda beklediği ve kendisine ışık düzenince geçiş izni verildiği anda harekete geçtiği esnada aracının arka kısımlarına aynı istikamette seyir halinde olan sürücü —–sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı aracın ön kısımları ile çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davacı sigorta şirketi tarafından trafik kazasında —— plaka nolu araç sürücüsünün alkol almış olması nedeniyle kazanın meydana geldiğini ileri sürdüğü, kazanın münhasıran alkol etkisiyle meydana gelmiş olmasının gerektiği, somut olayda sürücünün alkol kullandığına yönelik herhangi bir tespit olmadığı, yalnızca dava dışı —— adlı şahsın tahmine dayalı beyanının olduğu, bu beyanın da tek başına kazanın davalıya ait araç sürücüsünün alkol etkisiyle kaza yaptığını göstermeyeceği, nöroloji uzmanı tarafından düzenlenen raporda da bu hususun irdelendiği, dosya kapsamında kazanın salt ve münhasıran alkol etkisi ile meydana geldiği davacı tarafından ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 63,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 116,78‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen dava değerini geçmemek üzere 3.695,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.