Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/663 E. 2022/918 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/663 Esas
KARAR NO : 2022/918

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirket tarafından, müvekkili aleyhine —–İcra Dairesinin —— Esas sayılı dosyasında, 70.000,00 TL bedelli 09.03.2016 tanzim, 22.02.2017 vade tarihli senetten doğan borç olduğundan bahisle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip talebi gönderildiğini, takibin kötüniyetli olduğunu, teminat senedine dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna başvurulamayacağını, müvekkilinin senetten doğan herhangi bir borcunun söz konusu olmadığını, teminat senedine dayanarak icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, esas hakkında karar verilene kadar ——-Esas sayılı dosyaya konu takibin tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin takip konusu senet ve —— Esas sayılı dosya yönünden davalıya borcunun bulunmadığının tespitini, ——– Esas sayılı dosyaya konu haksız ve kötüniyetli takibin iptalini, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması nedeniyle dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, müvekkilinin ticaret sicil adresinin —– olduğunu, dosyanın ——Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davacı ve dava dışı üçüncü kişiler müvekkiline sahte imzalı ve kaşeli senetler vererek zarara uğrattıklarını, bu kişiler aleyhine yapılan resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık şikayetleri sonucunda davacının da içinde bulunduğu kişiler aleyhine ——- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dosyanın derdest olduğunu, müvekkili tarafından dava dışı—–aleyhine alacak davası ikame edildiğini, dava——.Asliye Ticaret Mahkemesi—— Esas sayılı dosyası ile kabul edildiğini, davanın derdest olduğunu, davaya konu edilen ticari alacak ile davacının keşide ettiği kambiyo senedi benzer hukuki ilişkilerden kaynaklandığını, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın ——Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davanın reddine karar verilerek yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, takibe konu senedin teminat senedi olup kambiyo vasfını taşımadığından ve davacının davalıya senetten doğan bir borcu bulunmadığı iddiasına dayalı takip ve takibe konu senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinnde yetkiye ilişkin itirazda bulunduğu, HMK 6. maddesine göre genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bu nedenle —— Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 6/1. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir”
-10/1. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.”
-19. maddesinde ise “1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükümlerine yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 6 ve 10. maddelerindeki hükümler karşısında sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda seçimlik yetki sözkonusudur. Kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde davacının seçim hakkını kullanmayarak yetkisiz mahkemede dava açması halinde seçim hakkı davalıya geçer. Seçim hakkı kendisine geçen davalı yetki itirazında bulunurken sadece bir mahkemeyi yetkili olarak bildirmelidir. Yetki itirazında birden fazla mahkemeyi gösterirse yetkili mahkemeyi kesin olarak bildirmemiş olduğundan böyle bir yetki itirazı geçersizdir.
Dava konusu olayda davacı, davalı ile davadışı —–arasında Anahtar Teslim İnşaat Taahhüt Sözleşmesi olduğunu, kendisinin dava dışı ——mimar olarak çalışıp davalı şirketten bu işi alabilmek için teminat senedi vasfında olan bu senedi davalıya verdiğini, işi yapıp davalıya teslim ettiklerini, ancak davalı şirketin teminat senedini iade etmeyip takibe koyduklarını belirtmiştir. Davalı taraf da cevap dilekçesinde en azından——ile davalı şriket arasında mevcut olan ilişkiye itiraz etmemiştir. Görüldüğü üzere somut olayda taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Akdi ilişkinin varlığı davalı tarafça inkar edilmediğine göre alacaklı şirket merkezinin bulunduğu ——Ticaret Mahkemeleri Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinin 1. fıkrasına göre yetkilidirler. Ayrıca sözleşmenin ifa edileceği yerin de —— olduğunun belirtildiği, yine davaya konu bononun keşide yerinin —–olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliği ile ——Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——- Karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE
2-Yetkili mahkemeninin—— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,Dair davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.