Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/623 E. 2023/180 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/623 Esas
KARAR NO : 2023/180

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, icra dosya borçlusu —— ile aralarında şu anda ve geçmişte hiç bir borç – alacak ilişkisi olmadığını, müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelendiği zaman, iddialarının kolayca ispatlanacağını, müvekkili şirketin kuruluş tarihinin 03/02/2020 olduğunu ve 2016 yılında açılmış ilgili icra takibi sırasında şirketin mevcut bile olmadığını, kurulduğu tarihten itibaren de borçlu ile hiç bir ticari alışverişinin olmadığını beyan ederek taleplerinin kabulünü, dava dışı —— ile müvekkili arasında mevcut ve geçerli bir borç – alacak, ticari ve hukuki ilişkinin bulunmadığının tespitini, 3. haciz ihbarnamesi nedeniyle haklarında oluşabilecek haksız icra takibinin durdurulmasına (İİK 89/3), fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, alacaklının davalının borçlu ile müvekkili şirket arasında hiçbir borç – alacak ilişkisi olmadığını bilmesi nedeniyle, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların yasa gereği alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından başlatılan takibin işçilik alacaklarına ilişkin bir icra takibi olduğunu, borçlu tarafın şirket yetkilileri, işçilik alacaklarını ödememek için bir çok şirket kurmuş olduklarını, borçlu şirket ile huzurdaki davacı şirketin organik bağ ile birbirlerine bağlı olduğunu, ortaklarının ve faaliyet konusunun aynı olduğunu, hem bu şirket hem de borçlu şirketin aynı vekil tarafından temsil edilmekte olduğunu, davacı tarafa usulünce birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, İkinci haciz ihbarnamesine de cevap/ ya da itiraz edilmemesi üzerine üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, davanın açılmasına müvekkilinin sebep olmadığı gibi davanın açılmasında kendisine izafe edilecek bir kusurun da bulunmadığını, davacının talep sonucunu kabul ettiklerini, davacının borçlu şirket ile organik bağı olduğunu tekrar etmekle birlikte, davacının kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri sebebi ile borçlu olmadığına yönelik davasını kabul ettiklerini, ferilere ilişkin olarak, yargılama giderleri ile kötü niyet tazminatı talebini kabul etmediklerini, 6100 sayılı HMK’nın feragat ve kabul hâlinde yargılama giderleri başlıklı 312/2 maddesinde : ”Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” denilmekte olduğunu ve davanın açılmasına müvekkilinin sebep olmadığını, müvekkili hakkında yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunmaması, davada ispat yükünün davacı tarafa düştüğünü, ön inceleme duruşmasından önce davacının talep sonucu kabul edilmiş olduğundan, ayrıca dava açılmasına müvekkilinin değil, birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen davacı sebep olduğundan müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini beyan ederek kabul beyanlarının dikkate alınmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacının —– Esas sayılı dosyasında borçlu olan dava dışı —– borcu olmadığından bahisle bahsi geçen takip dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. ——- Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; Alacaklı —–tarafından borçlu —–aleyhine 23.477,51 TL kıdem tazminatı, 14.390,45 TL işlemiş faiz, 4.245,68 TL fazla çalışma ücreti, 849,19 TL yargılama gideri, 3.338,78 TL ilam vekalet ücreti olmak üzere toplam 46.401,61 TL üzerinden takip başlatıldığı, takibin kesinleştirildiği, alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda üçüncü şahıslara haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüştür.—– Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacısının —–, davalısının—— olduğu, davanın icra emrine şikayet olduğu, şikayetin kabulü ile—— Esas sayılı takip dosyasında davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin tebligat tarihinin 01/09/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın 24/10/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı vekili ——nolu celsede; “Dava dilekçemizi tekrarlıyoruz. İcra dosyasından takip kesinleşmeden alacaklı taraf işlemlerine devam etmiştir, haciz yapılmıştır, tarafımıza haciz ihbarnameleri gönderilmiştir, biz icra hukuk mahkemesinde dava açtık ve talebimiz kabul edildi, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu düşünüyoruz, biz takibin kesinleştiğini düşündüğümüz için bu davayı açmış olduk, yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalı taraf üzerinde bırakılsın” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davalı vekili ——- nolu celsede; “biz de cevap dilekçemizi tekrarlıyoruz, biz davacı tarafın talep sonucunu kabul ettik, dosya kesinleşse de kesinleşmese de bu husus icra müdürlüğünün görevidir, davacı tarafa İİK’nın 89/1-2 fıkraları uyarınca haciz ihbarnameleri gönderilmiştir, davacı taraf cevap vermemiştir, bu nedenle bu davanın açılmasına müvekkilim değil davacı taraf sebep olmuştur, bu hususta birçok Yargıtay kararları sunduk, HMK’nın 312. Maddesi gereği aleyhimize vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.Tüm dosya kapsamından; davacıya davalı tarafından İİK’nın 89. Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olduğu, başlangıçta davalı alacaklı —– tarafından dava dışı ——-aleyhine takip başlatıldığı, takibin usulsüz kesinleştirildiği, takip usulsüz kesinleştirildikten sonra davalı alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda üçüncü şahıslara haciz ihbarnameleri çıkarıldığı, haciz ihbarnameleri çıkarılan şirketlerden birinin de davacı şirket olduğu, dava dışı borçlu ——- icra hukuk mahkemesine yapılan şikayet sonucu ödeme emrinin tebliğ tarihinin 01/09/2022 tarihi olarak belirlendiği, dolayısıyla davacıya çıkarılan haciz ihbarnameleri takip kesinleşmeden çıkarıldığından geçersiz olduğu, dava talep sonucunun davalı tarafça kabul edildiği, HMK’nın 308. Maddesi uyarınca dava sonucu kabul edildiğinden davanın kabulü nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.Her iki taraf da aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir. Mahkememiz dava tarihinin 30/08/2022 olduğu, —— Mahkemesi tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinin değiştirilmesine ilişkin kararın 29/09/2022 tarihinde verildiği, dolayısıyla mahkememiz davacı şirketin bu husustan haberdar olmadan dava açtığı, ancak davacı şirketin de tebliğ edildiği aşamada kesinleştiği sanılan icra takibinde haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği, dolayısıyla her iki tarafın da dava açılmasında kısmen kusurlu kısmen de haklı olduğunun anlaşıldığı, HMK’nın 312/2. Fıkrasına göre; “Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davanın talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez.” hükmü dikkate alındığında, davalı tarafın talep sonucunu ilk duruşmadan önce kabul ettiği, davanın açılmasına açıklanan nedenlerle tek başına neden olmadığı anlaşılmakla, hakkaniyet gereği taraflar leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı tarafın davayı kabulü nedeniyle KABULÜNE,
Davacının davalıya——Esas sayılı takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli harç başlangıçta alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.