Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/620 Esas
KARAR NO : 2023/308
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 15.12.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle kazada %100 oranında kusurlu olan ve davalı sigorta şirketince —– sayılı Kasko İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta poliçe numarası ile sigortalı bulunan—– plakalı aracın sebep olduğu kaza nedeniyle müvekkile ait —- plakalı araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle ve sonradan bilirkişi raporu doğrultusunda bedel artırım yapılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL belirsiz alacak vasfında değer kaybı tazminatının kaza tarihi olan 15.12.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kasko ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi teminat limitleri dahilinde olduğunu, 15.12.2021 tarihinde —–plakalı araç sürücüsü müvekkile ait —–plakalı araca çarparak aracın maddi hasara ve değer kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini, düzenlenen kaza tespit tutanağına göre iş bu kazada —– plakalı araç sürücüsü müvekkilin aracına çarpması nedeni ile %100 oranında kusurlu olduğunu, anılan kazada kusurlu olan aracın Genişletilmiş Kasko İhtiyari Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortasını yapan davalı sigorta şirketi olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybını davalı şirketten talep zorunluluğu doğduğunu, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, KTY ve Yargı İçtihatları gereği müvekkilin aracında oluşan değer kaybından —–plakalı aracı 07.06.2021-07.06.2022 tarihleri arasında —— numaralı genişletilmiş kasko (İhtiyari Mali Mesuliyet Teminatı Kapsamında) sigorta poliçesi ile sigorta eden davalı şirketin sorumluluğu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkile ait —– plaka sayılı araçta meydana gelen hasar —– onarılmak suretiyle giderildiğini, —–tarafından kesilen fatura ile de tespit olunduğu üzere talebe konu araçta 101.640,26 TL hasar meydana geldiğini, hasar —– plakalı aracın——sayılı trafik ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğu dava dışı —– tarafından poliçe limitleri dahilinde karşılandığını, yapılan ödeme müvekkiline ait araçta oluşan değer kaybına ilişkin zarar karşılanmadığından ve poliçe limitleri de aşılmış olduğunu, trafik ZMMS poliçesinin tamamlayıcı poliçesi olan Kasko İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesine müracaat zorunluluğu olduğunu, (Dava dışı —– hasar ödemesini yapan sigorta şirketince rücu edildiği ve poliçe limitleri dahilinde dava dışı —– ZMMS limitinin tamamınca ödeme yapıldığına dair mail yazışmaları ektedir.) müvekkili adına taraflarınca davalı sigorta şirketine değer kaybının ödenmesi için başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketine 18.05.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığını, Anayasa Mahkemesi’nin —– Esas —- Karar 17.07.2020 tarihli iptal kararı gereği, değer kaybı zararın hesaplanması Borçlar Kanunu ve Genel Hükümler Çerçevesinde gerçek zarar hesabına göre yapılması gerektiğini, ayrıca Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca değer kaybının gerçek zarar kalemleri arasında bulunduğu ve sigorta poliçe teminatı içerisinde limit dahilinde yer aldığının açıkça belirtildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile 15.12.2021 tarihli kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta meydan gelen değer kaybı zararı net olarak belirleneceğini, zarar miktarı netleştirildiğinde bedel artırım dilekçesi verilerek artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL belirsiz alacak vasfında değer kaybı tazminatının 15.12.2021 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kasko ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; değer kaybı kasko poliçesi kapsamında olmadığını,—— plakalı araç, müvekkil şirkete 07/06/2021-2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, şirket nezdinde dava dışı—– Plakalı araç ZMMS sigortacısı—–Şirketi tarafından başvuruda bulunulduğunu, —–sayılı hasar dosyası açıldığını, gerekli tespit, araştırma ve incelemeler yapıldığını, davacı tarafça eksik evrakla başvuruda bulunulduğunu, araçta meydana gelen hasar ile ilgili bir tespitte bulunulmadığını, gerçek zarar ve poliçe limitleri ile sınırlı olarak, müvekkili sigorta şirketi davaya konu kaza kapsamında dava dışı kişi kurumlara ödeme yaptığını, müvekkili şirketin bakiye bir sorumluluğunun kalmadığını, kasko, ZMMS motorlu araç işleteninin, bu aracın işletilmesinden dolayı KTK ve genel hükümlere göre oluşan zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazılı azami hadlere kadar sigorta güvencesi altında alan sigorta türü olduğunu, üçüncü kişilere karşı olan sorumluluklar belli limitler dahilinde, ZMMS kapsamında kaldığını, üçüncü kişinin, haksız fiil sonucunda ortaya çıkan zararların sorumluluğu kasko kapsamı dışında olduğunu, mevcut olayda ZMMS sigortası limit dahilinde sorumluluğunu yerine getirmeden kasko sigortalı olan müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilmeyeceğini, kasko sigortası, taşıt sahiplerinin “kendi” araçlarının hasarlarını ve sözleşme ile kararlaştırılan zararlarını karşılayan bir mal sigortası olduğunu, kasko sigortası, sigortalının kendi aracının hasarı için yapılacağını, bu sigortadan yararlanabilecek olan araç sahibinin kendisi olduğunu, kasko sigortasından üçüncü kişiler yararlanamayacağını, davacıların dava hakkının bulunmadığını, hasarın tespiti için görevlendirildiğini, eksperler tarafından piyasadan (yetkili satıcılar, ikinci el araç satıcıları, galeriler v.b.) ve ilgili internet sitelerinden alınan en az 3 teklif raporuna konu ettiklerini, —– kesin eksper raporuna konu edilmiş tutarlar ile yine —–.tarafından bu konuda uzmanlığı olan harici bir firmaya yaptırılan piyasa güncel bedeli tespit çalışmasının sonucunun ortalaması alınarak belirlerdiğini, piyasa güncel bedeli, poliçede aksi belirtilmedikçe aracın fabrika çıkışındaki standart ekipman ve/veya donanımlari dikkate alinarak belirlendiğini, aracın piyasa güncel bedelinin belirlenmesi sırasında, aracın emsal veya muadilinin bulunamadığı ve/veya ortalama değerin hesaplanamadığı durumlarda —– web sitesinde hasar tarihi itibarı ile yayınlanan rayiç bedel dikkate alınacaktır.” kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, faiz hatalı talep edildiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun da düzenlenmiş olduğu üzere sigortacının gerek bedensel, gerekse eşyaya gelen zararları ödeme yükümlülüğü, sigortacının ödeme yükümlülüğün öğrendiği tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde geçerli olduğunu, eğer bir tazminat sorumluluğu doğacak ise ancak 8 iş gününün geçmesi ile müvekkili şirketin temerrüde düştüğünün kabul edilmesinin gerektiğini, şirkete başvuruda bulunulmadığını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğini, başvuranın faiz isteme hakkı doğmadığını, asla kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer bir faize hükmedilecekse şirkete başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 15/12/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine kasko sigortalı —-plakalı aracın davacıya ait —– plakalı araçla çarpışması sonucu davacının aracında meydana gelen değer kaybı alacağının tahsili talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 29/08/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi yazı cevabının, araçlara ilişkin trafik tescil kayıtlarının, —— yazı cevabının, —–müzekkereler celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır. 15.12.2021 günü saat 21:24 sıralarında — ilçesi, —-Mahallesi ana yol—– Caddesi üzerinde,—- sokak olan —– Sokak kavşağında,—- sokaktan kavşağa giriş yapan sürücüsü —–yönetimindeki —– plakalı araç ile —–Caddesi’nde seyreden ve kavşağa giren sürücü —- sevk ve idaresindeki ——plakalı otomobil kazaya karışmıştır.Kaza sonrası trafik ekibi tarafından tutulan maddi hasarlı Kaza tespit Tutanağı’na göre kazanın meydana gelişi;—- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile —- Skokak’ta seyir halinde iken —– Caddesi kavşağına giriş yapıp karşı yöndeki tabip sokağa girerken aracının sağ yan arka kısmına —– Caddesi’nde seyir halinde olan —— sevk ve idaresindeki —- plakalı aracının sol ön kısmı ile çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazanın oluşumunda —– plakalı aracın sürücüsü —–2918 sayılı KTK’nın 52/1-a ( kavşaklara yaklaşırken aracın hızını azaltmamak ) maddesini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.
Not: —–plakalı araç çarpmanın etkisi ile savrulmuş —– girişindeki telefon direğine çarparak kırmış, kırılan direk —–plakalı aracın üst kısmına zarar vermiştir.Mahkememizce ——plakalı aracın ZMMS teminat limiti, davalı kasko sigortacısının teminat şartları değerlendirilmek suretiyle kusur ve zarar raporu alınmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi —– alınan bilirkişi raporunda özetle; “kaza yerleşim yeri içinde gece meydana gelmiştir. —–Caddesi düz ve eğimsizdir. —-Sokağından kavşağa gelen araç—— Caddesi üzerinden kavşağa yaklaşan araçları çok uzun mesafelere kadar görebilmektedir. Görüşe engel bir cisim yoktur. Sürücü —-sevk ve idaresindeki —– plakalı aracı ile —–Caddesi üzerinde seyir halinde iken —- yol kavşağına geldiği esnada —– yol olan —–Sokak kavşağa giren—–sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ile kavşak içinde çarpışmışlardır. —- Caddesi anayol konumunda olup iki yönlüdür. —– sokak ise — yol konumundadır. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere —– yol —-Sokak üzerinde seyreden——-plakalı araç sürücüsü kavşağa yaklaşırken süratini yeterince azaltması ve kavşağa girerken durması, gerekli kontrolü yapması, ana yoldan gelen araca ilk geçiş hakkını vermesi ve müsait olduğunda kavşağa girmesi gerekirken, kavşağa yaklaşırken hızını yeterince azaltmamış, ana yoldan gelen araca ilk geçiş hakkını vermemiş, gelen vasıtanın hız ve yakınlık durumunu dikkate almamış, kavşağa kontrolsüz çıkış yapmış, trafik özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup diğer aracın kendi aracına çarpmasına neden olmuştur. —— plakalı aracın çarpışmanın şiddeti ile savrulması, telefon direğine çarparak direği kırması ve ancak bu şekilde durabilmesi çarpmanın kavşak hız kurallarının üstünde olduğunu, bu da —–plakalı aracın kavşak hız kurallarına uymadığını göstermektedir. Ancak —–plakalı aracın dosyaya sunulan sol arka taraftaki hasarlarına bakıldığında —– plakalı aracın aşırı hızlı olmadığı, sol arka tarafta büyük hasar oluşmadığı görülmektedir. —— plakalı aracın savrularak direğe çarpmasının araç dinamikleri dikkate alındığında çok büyük hızla çarpılmasına gerek olmadığı, bu nedenle trafik ekibinin düzenlemiş olduğu kaza tespit tutanağındaki kusur oranlarına iştirak edilmediği, —– plakalı araç sürücüsü ——kavşakta, ana yola girerken uzun görüş mesafesine rağmen ana yoldan kavşağa yaklaşan geçişini beklememiş, aracın hız ve yakınlık durumunu dikkate almadan kavşağa giriş yapmış, Karayolları Trafik Kanunu’nun ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinde açıklanan —– yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara, geçiş hakkını vermek zorundadır kusurunu işlemiş, trafik ve kendi güvenliğini tehlikeye atmış, kavşağa kontrolsüz girerek anayolda seyreden aracın kendisine çarpmasına neden olmuştur. Sürücü —–asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı otomobilin sürücüsü —– yönünden; yerleşim yeri içinde seyir halinde iken ve kavşağa yaklaşırken gerekli hız düşümünü yapmamış, aracının kavşak kurallarına uygun olmayan hızı ile kavşağa kontrolsüz giren araca hızlı şekilde çarpmıştır. Aracının hızının kazanın oluşumunda ve hasarın büyümesinde illiyet bağı olması nedeni ile kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. ——plakalı aracın hasar yönünden değerlendirilmesi —- plakalı araç—- model —-marka, —– tipi tipi —– yakıtlı hususi otomobildir. Davaya konu araç 05.01.2012 trafiğe çıkış tarihli, kaza anına kadar aracın katettiği kilometre 226.611 olup kaza tarihinde 10 yaşındadır. Davaya konu araca kaza tarihi için 637.000 TL rayiç değer takdir edilmiştir. —–plakalı aracın, dosyaya delil olarak konulan hasarlı araca ait hasar fotoğrafları, sigorta hasar ekspertiz raporu ve servis faturasından anlaşılacağı gibi aracın sol arka çamurluk, ön cam,arka yan panel, marşbiyel sacı, ,yan cam, aks taşıyıcı, salıncak kolu, yan ayna mekanizması, stop lambası, değiştirilmiş/boyanmış, tavan, ön sağ kapı, ön sol kapı, ön sağ tampon, onarılmış, boyanmıştır. Sigorta hasar ekspertiz raporu ve servis faturası kaza ile uyumludur. Değişen ve onarılan parçalar kaza ile uyumludur. kazada meydana gelen hasar bedeli, KDV dahi iskonto dahil 101.640,26 TL’dir.—-Sigortanın dosyaya sunmuş olduğu ödeme dekontları örneklerinden —–Sigorta Şirketi’nin 98.964,14 TL’lik ödeme yaptığı görülmektedir. Ancak bu ödemelerin hangi hasar dosyası kapsamında ödendiği belli değildir. Ayrıca onarımı yapan—– davaya konu araç için tek faturada 101.640,26 TL bedel talep etmektedir. —–Sigorta ödemelerinin ne olduğu anlaşılamamıştır. Ancak —– hasar bedeli olan 101.640,26 TL yi ödediği konusunda uyuşmazlık yoktur. 09/10/2020 tarihli Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve —– sayılı kararı dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesi: 09/10/2020 tarihli Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve —–sayılı kararı dikkate alınmak suretiyle, trafik kazalarında Yargıtay’ın uygulamış olduğu aracın kaza öncesi 2. el değeri ile kaza sonrası onarılmış aracın 2.el değeri arasındaki farkın değer kaybına eşit olacağı kriterine göre kaza tarihi itibarı ile yapılan piyasa araştırmasında; kaza tarihi için 2. El araç satan galerilerden yapılan araştırmada kaza öncesi 637.000 TL rayiç değeri olan emsal aracın yaşı , modeli markası, değer kaybı yaratacak olan hasarlı parçaları, hasar bölgesi, kullanım şekli, onarım bedeli , araç segmenti, yıpranma payı da dikkate alınarak, onarıldıktan sonraki 2.el piyasa değerinin 590.000 TL olacağı tespit edilmiş olup 47.000 TL değer kaybı takdir edilmiştir.” şeklindedir.Tüm dosya kapsamından; 15/12/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine kasko sigortalı —— plakalı aracın davacıya ait —– plakalı araçla çarpışması sonucu davacının aracında meydana gelen değer kaybı alacağının tahsili talebine ilişkin olduğu, mahkememizce alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, —– plakalı araç sürücüsü —–kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, —— plakalı otomobilin sürücüsü —— kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu, davaya konu kazada meydana gelen değer kaybı bedelinin bedelinin 47.000,00 TL olduğu, davalı —— plakalı aracın kasko sigortacısı olduğu, dosyaya sunulan aynı araca ait, aynı poliçe numaralı, aynı başlangıç bitiş tarihli 2 farklı kasko sözleşmesi sunulduğu, 250.000 TL olarak geçen kalem diğerinde ihtiyari mali mesuliyet sigortası olarak 250.000 TL olarak belirtildiği, ZMMS teminatları kapsamında 3. şahıslara verilen zararlardan ZMMS teminatının dolması nedeniyle soprumluluk aynı aracın Kasko teminatları içindeki İMM teminatları kapsamı içinde değerlendirilmekte olduğu, ihtiyari mali mesuliyet sigortası, ZMMS’nin yetmediği yerde 3. Şahıslara verilen zararlar nedeniyle teminat sağladığı, zmms teminat limitinin dolduğu, davalı —–Sigortanın davaya konu değer kaybından sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, bu nedenle —–Sigorta Şirketi’nin 47.000 TL * %25= 11.750 TL’den sorumlu olduğu, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi sunarak talebini raporda hesaplanan bedellerde artırdığı, davanın kabulü ile 11.750,00 TL değer kaybının temerrüt tarihi olan 28/05/2022 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-11.750,00 TL değer kaybının temerrüt tarihi olan 28/05/2022 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 802,64 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 184,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 264,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 537,94 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 184,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 345,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 123,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.323,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.