Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/573 E. 2023/622 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/573
KARAR NO : 2023/622

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından —– hakkında başlatılan icra takibine karşı borçluların haksız olarak itiraz etmesi sonucu, duran takibin devamı için bu davanın ikame edildiğini, dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari ilişkisinden kaynaklandığı için görevli mahkemenin ATM olduğunu ve yetkili mahkemenin —- Mahkemeleri olduğunu, müvekkiline ait —- marka — plaka nolu araç ile davalı araç sü e ait —- plaka nolu araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı araç sürücüsünün 94100 kusurlu olduğunu, müvekkili şirkette meydana gelen hasarın tespiti için 333,14 TL tutarında ekspertiz ücreti ve araç hasar onarım bedeli için 22.256,88 TL ödendiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkili şirkete 15.914,77 TL ve 333,14 TL tutarında bir ödeme yaptığını, bunun üzerine kalan bakiye hasar bedeli olan 6.266,14 TL’nin tahsili için davalılar aleyhine—-İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haklı ve hukuka uygun davanın kabulünü, borçlunun takibe, asıl alacağa, ferilerine ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptalini, takibin devamını, alacağın %20′ sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı talebinin kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı—- plaka nolu aracın 27.06.2019 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle —-plaka nolu aracı uğradığı maddi hasarını tespit için atanan eksper raporuna göre, 28.11.2019 tarihinde 15.914,77 TL ve 05.03.2021 tarihinde ise 333,14 TL ödeme yaptığını ve değer kaybı olarak da 5.109,30 TL ödeme yaptığından, poliçeden kaynaklı tüm sorumluluklarını ifa ederek borcundan kurtulduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca delillerin taraflarına tebliği gerektiğini, davacının sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğinden davanın reddini, poliçe kapsamında müvekkili sigorta şirketi tarafından davacıya eksper raporuna istinaden hasar ödemesi yaparak maddi hasar gerçek zarar nispetinde tazmin edildiğini, dosyaya ibraz edilen eksper raporunun hatalı olduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, ödenen maddi hasar tazminatı ile ödenmesi gereken maddi hasar tazminatı arasında fahiş fark olduğunu, ekspertiz raporu gideri talebinin reddi gerektiğini, sigortalı araç sürü in tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca dava konusu aracın ticari araç olmadığından ticari faiz talep edilemeyeceğini, bütün bu nedenlerle, öncelikle davanın usulden reddini, aksi taktirde esastan reddini, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddini, haksız ve mesnetsiz davayı ikame etmiş olan davacının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı ve davalı —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın davacıya ait —– plakalı araca arkadan çarparak hasar verdiğinden bahisle bakiye hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 15/08/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı—-icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu ve—-İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüşse de davalılardan sigorta şirketinin merkezinin —- olduğu ve davacı şirketin merkezinin —– olduğu anlaşılmakla icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.—-. İcra Dairesinin—- Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı sigorta şirketi ve dava dışı —-aleyhine 6.266,14 TL asıl alacak, 629,36 TL işlemiş faiz, 863,95 TL işlemiş faiz,, 192,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.952,11 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’ini ileri sürmüş olsa da; kazanın 27/06/2019 tarihinde meydana geldiği, takibin 2 yıllık zaman aşımı süresi dolmadan 18/03/2021 tarihinde başlatıldığı, dolayısıyla zaman aşımı süresinin kesildiği ve her işlemden sonra yeniden işlemeye başladığı, davanın 2 yıllık zaman aşımı süresi dolmadan 07/08/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla zaman aşımına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Kazaya karışan — plaka nolu otomobilin,—–Tarafından, —-numaralı poliçe ile 01.11.2018- 2019 tarihleri arasında Trafik Sigortası yapıldığı, poliçenin olayı kapsadığı, poliçenin dosyada mevcut olduğu, araç başına maddi teminat limitinin 36.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Makine Mühendisi bilirkişi Prof. Dr.— tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalı sigorta şirketine trafik sigortalı—- plaka nolu otomobil sürücüsü davalı —- olayda %100 (Yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait —– plaka nolu otomobil sürücüsü —olayda kusursuz olduğu, davacı tarafa ait —– plaka —otomobilin kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanının 28.115,88-TL olup, davalı tarafa sigortlı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olması nedeniyle, davalı ve davalı sigorta şirketi bu bedelin tamamından sorumlu olacağı, ancak, davalı sigorta şirketi daha önce 21.024,07 ödeme yaptığından kalan 7.091.81-TL’den sorumlu olacağı, ancak talebin 6.266,14 TL olduğundan, bu bedelden sorumlu olacağı, davacının talep ettiği 333,14-TL eksper ücertinin davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı ve davalı —sevk ve idaresindeki —plakalı aracın davacıya ait —– plakalı araca arkadan çarparak hasar verdiğinden bahisle bakiye hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti ve bakiye hasar alacağının bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi raporu alındığı, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı,
Kazanın, —- ilçesi, —caddesinde, gündüz, hava açık, meskun mahalde, yol yüzeyi kuru ve asfalt kaplı, yol şerit çizgisi ve yaya kaldırımı ve olan, düz ve bölünmüş tek yönlü caddede seyreden sürücünün aracı ile, önünde seyreden ve trafik nedeniyle yavaşlayan sürücünün arka kısmına çarpması biçiminde meydana geldiği, olayın cereyan tarzına ve tespitlere göre, davalı sigorta şirketine trafik sigortalı —-plaka nolu otomobil sürücüsü davalı —meskun mahaldeki tek yönlü caddede, caddeyi ve caddedeki araç trafiğini dikkate almadan oldukça hızlı ve önündeki aracı yakın mesafeden seyrettiği, önünde seyreden ve trafik nedeniyle yavaşlayan sürücünün aracına duramayıp arkadan çarparak, kazaya neden olduğu sabit olup, bu duruma göre, meskun mahalde hız kuralını ve emniyetli takip mesafesi kuralını ihlal etmesi, dalgın, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle olayda birinci derecede ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, davacı tarafa ait —- plaka nolu otomobil sürücüsü —- meskûn mahaldeki tek yönlü caddede, caddeyi ve caddedeki araç trafiğini dikkate alıp, kendi yol ve şeridinde kurallara uygun olarak seyrettiği ve trafik nedeniyle yavaşladığı sırada, aracına arkadan çarpma olayında, alabileceği bir tedbir olmadığından kusursuz olduğu,
davacı tarafa ait — plaka nolu plaka nolu, —- model, —–marka otomobilin hasarı, 29.06.2019 tarihli eksper raporu ile tespit edildiği, eksper tespiti, tutanaklar ve fotoğraflar ile incelendiğinde, eksper tespitindeki her bir malzemenin hasarlanabileceği ve bu parçaların —–marka otomobile ait olduğu, otomobilin hasarlanan kısımları ile değişen parçaların uyumlu olduğu, piyasa araştırmasına göre, malzeme ve işçilik giderlerinin kaza tarihi itibariyle uygun olduğu, davaya konu aracın hasar bedelinin KDV dahil 22.985,88-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı —– 15.914,77 TL hasar bedeli, 05.02.2021 tarihinde 333,14 TL eksper ücreti ve 15.10.2019 tarihinde 5.109,30 TL değer kaybı bedeli ödendiği, davacının bakiye hasar bedeli alacağının (22.985,88 TL – 15.914,77 TL = 7.071,11 TL) 7.071,11 TL olduğu, davacı tarafın icra takibinde 6.266,14 TL asıl alacak talebinde bulunduğu, taleple bağlı kalınmak suretiyle davacının asıl alacak talebinin kabul edilmesi gerektiği, söz konusu zarar bedellerinden her iki davalının da sorumlu olduğu, her ne kadar davalı vekili onarımın yetkili serviste yapılmaması nedeniyle iskonto yapılması gerektiğini ileri sürmüş olsa da; Yargıtay —-. Hukuk Dairesi —- Sayılı kararında açıklandığı üzere; “Davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması, davacı sigortalıyı bağlamaz. Davacı aracını kendi imkanları ile bir başka serviste tamir ettirmiş ve bu servis tarafından iskonto yapılmamıştır. Dosya kapsamına göre, ekspertiz raporunda belirtilen 2.097 TL iskonto yapılmadan, davacının gerçek zararının tespiti gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz” şeklindeki karardan da görüleceği üzere davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanmasının, davacı sigortalıyı bağlamayacağı, iskontosuz gerçek zararın tespiti gerektiğinden bu yöndeki savunmaya itibar edilmediği,Yine davalı vekili KDV’siz zarar bedeli hesaplanması gerektiğini ileri sürmüşse de Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin—– Sayılı kararında görüldüğü üzere; “Sigortacı, ZMSS sözleşmesinden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödemek zorundadır. Bu nedenle mahkemece, tespit edilen zararın, KDV ilave onarıma ilişkin fatura olmadığı vs. gerekçelerle KDV hariç tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.” şeklindeki kararı dikkate alındığından aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi de zarar görene ödemek zorunda olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına itibar edilmediği,
Davadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine 19/09/2019 tarihine başvurulduğu, davalı sigorta şirketinin 8 iş günü sonrası 30/09/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, temerrüt tarihi ile icra takibi tarihi olan 18/03/2021 tarihi arası % 9 oranı üzerinden yasal faizin mahkememizce resen hesaplandığı (6.266,14 TL x 535 gün x % 9 faiz = 838,10 TL, faiz miktarının 838,10 TL olduğu, takibe yönelik itirazların bu miktarlar yönünden iptalinin gerektiği, söz konusu alacak miktarı kusur durumları, zarar miktarı belirli olmadığından dolayısıyla yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine, her ne kadar davalı taraf kötüniyet tazminatı talep etmişse de davacı taraf takip başlatmakta haksız olmadığından bu yöndeki talebin reddine karara verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların —-İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 6.266,14 TL asıl alacak, 838,10 TL işlemiş faiz 7.104,24 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 485,29 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 16,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 96,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 388,59 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 16,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 177,40 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 202,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.202,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.073,84 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktarı geçmemek üzere 7.104,24 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 847,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 154,01 TL’sinin davacı taraftan, 1.214,99 TL’sinin davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı —-ve davalı —-vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.