Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/536 E. 2022/654 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/536 Esas
KARAR NO : 2022/654

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2016
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin— işlettiğini, davalılar tarafından——– binası ve —— çalışmaya başladıklarını, davalı tarafların işe başlama tarihinden bu yana, işbu çalışmayı yaparken gerekli özen ve tedbiri almadıklarından dolayı, müvekkili şirketin işletmesinin her gün toz altında kaldığını ve müşterilerinin rahatsızlığı nedeniyle işletmenin her gün zarar eder hale geldiğini, ciroların düştüğünü ve kazancın aşırı derecede azaldığını,—- çalıştığı—- sayısının —- düşürüldüğünü, işten çıkarmalar nedeniyle de ayrıca zararlar oluştuğunu, gerekli tedbirlerin alınması ile meydana gelen zararın tazmini—- keşide edilmesine rağmen davalılar tarafından gerekli tedbirlerin alınmadığını, bu ncdenle huzurdaki davayı açtıklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile davalıların ——– alanında yapmış oldukları çalışmalar nedeniyle zarara uğrayan davacı şitketin bütün zararlarının tespit edilerek şimdilik —- davacılardan müşterek ve müteselsilen faizi ile beraber tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı——cevap dilekçesinde, özetle; müvekkili iş ortaklığınca —– gerçekleştirdikleri———- olduğunu, işin yürütümü için —– sair kapsamlı tüm çalışmaların yine ilgili idareden de onay alınmak suretiyle yasalara uygun bir biçimde ,——– incelendiğini ve şikayete konu herhangi bir ihlal gerçekleştirilmediğinin anlaşıldığını, davacının işletmesi ile ilgili ekonomik sıkıntılarının müvekkili iş ortaklığına yüklenmek amacıyla kötü niyetli hareket ettiğini ve sebepsiz zenginleşme gayesinde olduğunu, müvekkilinin çalışma yaptığı alanın davacının işletmesine olan konumu/ uzaklığı dikkate alındığında iddiaların gerçeği yansıtmadığını, bu durumun yargılama esnasında keşif yapılmak suretiyle de ortaya konulabileceğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı —-özetle; davacının iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, zira ——- çalışmaların tüm önlemlerin alınarak yapıldığını, bu hususta— tarafından sahada— eliyle sürekli denetimlerin yapılmakta olduğunu, bu denetimlerde herhangi eksik bir çalışmanın tespit edilmediğini, davacı tatafından bugüne kadar — nedeniyle işletmesinde —- oluştuğuna dayalı — — yapılmış bir tespitin söz konu olmadığını, sahanın — tarihinde ortaklığa teslim edildiğini,—- tarihinde başlandığını, zaman aralığının dikkate alındığında davacının iddia ettiği gibi bir zararın oluşmasının —- akışına göre mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddi ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı —. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasında—– çalışmalardan söz konusu zarara uğradığını belirtiyor ise de,—– bulunduğunu, davacının —- olduğunu, davacının söz konusu zararlara uğradığına dair beyanları haricinde somut hiçbir delil dosyaya sunmadığını, bu nedenlerle, davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; davalı—— yapmış oldukları—-kaynaklı ortaya çıkan —-müşteri azalmasından dolayı davacıya — oluşan ciro kaybı—— istemine ilişkindir.
Mali müşavir tarafından hazırlanan — bilirkişi — raporunda özetle: — dikkate alınarak yapılan hesaplamada, davacı —- gerçekleşen ciro tutarlarında, sadece ——– olduğu, sonrasında —ayından itibaren artış olduğunun belirlendiği, bir önceki yılın aynı ayına göre — dönemindeki cirodaki azalışın — olduğu, bir önceki yılın — cirodaki azalışın — olduğu, davacı şirketin—– itibariyle yapılan maliyet ve giderler de dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplama neticesinde şirketin—– olduğu belirtilmiştir.
İnşaat mühendisi, makine mühendisi —hazırlanan 27/06/2018 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle: davalı—,—- kontrol altına almadıklarını, insanı ve ——– ortamındaki kirlenmelerden doğacak tehlikelerden ve —sebebiyle çevrede ortaya çıkan — münasebetlerine önemli zararlar verdiklerinı, olumsuz etkileri gidermeye ve bu etkilerin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik yeterli tedbirleri almamış olduklarını, bu nedenlerle davacı işyerinin —kalmasına, müşterilerinin rahatsız olmasına ve davacı firmanın zararına sebep olduklarını, davalı şirketlerin —– davacı —- zarara uğraması arasında illiyet bağı olduğunu, zararın meydana gelmesinde davalı ——— tam kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Hesap ——-tarafından —— özetle: — heyetince de davalı tarafların kusurlu oldukları tespit edilmiş olsa da dava konusu olayda davacının alabileceği tazminat miktarının tespitinde —– olmasaydı katlanmayacağı giderlerin hesaplanması ve zarar miktarı olarak bu tutarın tespitinin yapılması hakkaniyete uygun olacağını, davacının sunmuş olduğu masraf listesine bakıldığında dava tarihi öncesi eski adresine yapmış olduğu —- yılları masrafları da —- götüremeyeceği için talep ettiğinin anlaşıldığını, ancak —- olmasaydı dahi,—— bu masraflar yapılacağını, dolayısıyla bu masrafların yapılması— arasında doğrudan—– bulunmamakta olduğunu, ayrıca benzer harcamaların yeni adrese de yapılmış olması ve yeni adresindeki faaliyetinin de devam ediyor olması düşünüldüğünde ayrıca yeni adresteki işleri nedeniyle——— dava tarihi öncesi masrafların talep edilmesi hakkaniyete uygun olmayacağını, hem eski adrese yapılan masrafların hem de yeni —– harcamaların davacıya ödenmesi halinde, davacı sonuçta herhangi bir masraf yapmadan kazanımda bulunmuş olacağını, bu ise davacıyı haksız fiil gerçekleşmeseydi içinde bulunacağı durumdan daha iyi bir duruma koyacağını, tazminatın amacı haksız fiilin olumsuz sonuçlarını gidermek olduğundan zarar göreni haksız fiil gerçekleşmeseydi içinde bulunacağı durumdan daha iyi bir duruma getirmek olmaması gerektiğini, bu nedenle eski işyerine yapılan 481.933,88 TL masraf tutarının talep edebileceği hususunu bildirmiştir.
Mahkememiz dosyasının —- incelemeye alındığı, — ile, “Dava dilekçesinde davacı taraf haksız fiil iddiasına dayanmıştır. Davanın bu haliyle mutlak ya da nispi ticari dava olarak değerlendirilmesi, TTK.hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlık olarak kabulü mümkün değildir.” gerekçesi nedeniyle görevsizlik nedeni dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği;
—– davanın tarafları tacir olup, uyuşmazlık da ticari işletmelerinden kaynaklandığı—– arasındaki haksız fiilden doğan eldeki davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. ” gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilmiş ve ilk derece mahkemesinin kaldırılmasına ve yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında incelemeye alınmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği ; verilen karar sonrasında mahkememiz dosyasının yukarıdaki esas sıra numarasına kaydı yapılarak incelemeye alındığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı Borçlar kanunun 49. md.si “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Hukuka aykırı fiil ile bir kimsenin özel hukuktan doğan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklarına karşı yönelmiş saldırılar haksız fiil niteliğindedir. Bu haksız fiil ile oluşan zarar, tazminat talebinin temelinde uğranılan zarardır. Kişinin zararı maddi zarar ve manevi zarar şeklinde ortaya çıkabilir. Kusur ise, kişinin haksız fiil ile başkasına zarar vermesi halinde doğacak zarardan sorumlu olması için kusurlu olması şartı aranır. (Kusursuz sorumluluk halleri istisnadır) Zararın doğması kusur karinesine dayanıyorsa zarar görenin zararını ispatı yeterlidir. Ayrıca karşı tarafın kusurunu ispatına ihtiyaç yoktur. Neticeden zarar ile eylem arasında nedensellik bağı bulunması da şartır. Bir fiilin haksız fiil sayılması için aranan son şart kusurlu davranışla zarar arasında sebep-sonuç ilişkisi olmasıdır. İlliyet bağından söz edebilmek için hukuka aykırılık bağının da olması gerekir.
Dava, davalı şirketlerin ortaklaşa yapmış oldukları inşaat çalışmasından kaynaklı ortaya çıkan tozlanma nedeniyle müşteri azalmasından dolayı davacıya ait ticari işletmede oluşan ciro kaybı vs. zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, tozlanmanın en yoğun olduğu kısmın, davacıya —- alanında davalıların bulunduğu—- olduğu, bu nedenle davacının arka tarafa taşındığı,——— sahasından kaynaklı olarak ———– tarihli ihtarname çektiği, dosya içindeki fotoğraflar da dikkate alındığında —- oluşan zarar ile davalıların eylemi arasında illiyet bağının— sağlandığı anlaşılmıştır. Bu haliyle zararın meydana gelmesinde, davacıya ait işletmede, davalıların–zamanlarda ciddi —- yayıldığı, davacıya ait olan işletmeye giriş olan — ve davalılara —— malzemeden kaynaklandığı nedensellik açısından tespit edilmiştir. Her ne kadar, davalılar çalışma sırasında tüm önlemleri aldıklarını,– davacının ciro ve kazancında meydana gelen azalmanın doğrudan ——- bağlanmasının kabul edilemez olduğunu ileri sürmüş ise de; yargılama esnasında aldırılan bilirkişi raporlarının denetime açık, neden sonuç ilişkisi kurularak illiyet bağı sağlanmış olayın gerçekleşme biçimi ile tutarlı ve —– kapsamına uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– maddi tazminatın dava tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı ——-davacı tarafça peşin olarak yatırılan —— harcın mahsubu ile bakiye 24.661,48 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç ve 8.230,22 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.288,62 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 519,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.819,70 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—–esaslara göre belirlenen 70.471,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.