Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/502 E. 2022/857 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/502
KARAR NO : 2022/857

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– şirket olduğunu, davalının —- yürütmekte olduğu ——— usulü ile diğer firmalardan daha ucuza üstlendiğini, davalı tarafından müvekkiline muhtelif tarihlerde —– edildiğinde söz konusu işle ilgili olarak davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan ve içeriğinde taşıma şartlarının yer aldığı — taşıma sözleşmesinin gönderildiğini, sözleşme içeriğinde müvekkilinin taşımayı —- ile yapacağı, —- ve taşıma işleminin —– yapılacağı bilgilerinin yer aldığını, gönderilen taşıma sözleşmelerinde yer alan yükleme kontrol numaralarına da faturalarda açıkça yer verildiğini, müvekkili tarafından taşıma işlemlerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, bunun —- ispatlanabileceğini, müvekkili firmanın yapılan iş karşılığı ödenmeyen faturalar nedeniyle davalıdan birçok kez talepte bulunduğunu, ödenmeyen faturaların tahsili amacıyla ———————- dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğini, icra takibine yapmış olduğu itiraz nedeniyle müvekkilinin —–yoluna başvurduğunu, —-tarihli toplantıda düzenlenen anlaşmama tutanağı ile sona erdiğini, davalının anılan icra dosyasına yaptığı haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, alacağın likit ve muayyen olduğunu iddia ederek müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve yine davalının likit ve muayyen olan alacağa karşı salt olarak alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazı nedeniyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının —- bedelinin müvekkili tarafından ödenmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davaya konu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edildiğine dair herhangi bir belgenin davacı tarafından dosyaya sunulmadığını bu nedenle müvekkili şirketin ödeme yapma yükümlüğünün oluşmadığını ve borçtan sorumlu bulunmadığını, davacının faturalarda belirtilen hizmeti verdiği iddiasının yerinde olmadığını, davacının fatura konusu taşımalara ilişkin CMR belgelerini dosyaya sunamadığını, davacı tarafın sebepsiz zenginleşme amacı ile hareket ettiğini, her ne kadar davacı müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etse de aslında müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkilinin haksız ve dayanaktan yoksun olan faturalara itiraz ettiğini, davacı tarafın ödenmeyen —- müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu, davacı —– müvekkilini —–uğrattığını, davacı ile müvekkili şirket arasında devam etmekte olan ——dosyası bulunduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketi zarara uğratmak ve haksız menfaat sağlamak kastı ile hareket ettiğini, davaya konu faturalar ve alacak taleplerinden kaynaklanan herhangi bir bakiye borcun müvekkili şirket nezdinde bulunmadığını, müvekkili ————-olup piyasada ——— ile bilinen bir şirket olduğunu. ——- aykırı hareket eden davacı firmaya borçlu olmadığını belirterek davanın reddine ve davacının %20’sinden az olmamak kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava dilekçesinin tebliği ile davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmuş dilekçeler aşaması devam ederken davacı vekilince ibraz edilen 10/11/2022 tarihli dilekçe ile davanın geri alındığı bildirilmiştir.
HMK 123 maddesinde davanın geri alınması düzenlenmiş olup davanın geri alınabilmesi ancak davalı yanın açık muvafakati ile mümkün olduğundan dilekçe davalı vekiline tebliğ edilmiş davalı vekili tarafından sunulan ——– dilekçede davanın geri alınmasına muvafakat edildiği ve yargılama gideri vekalet ücreti taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davanın geri alınması yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK 123/1 maddesi uyarınca davanın geri alınması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden bu doğrultuda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar harcı 80,70 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 20.679,84 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.599,14 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafça vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —- —- ücretinin davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde oy birliği ile karar verildi.