Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/477 E. 2023/578 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/291 Esas
KARAR NO : 2023/540

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 01.03.2021 tarihinde davalı —– tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalısı olan —- plakalı araç —- ilçesinde müvekkile ait —— plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrasında sigorta eksperine yaptırılan tespit sonucu meydana gelmiş olan hasar bedelini sigorta şirketinden yazılı olarak talep ettiklerini, davalı şirket başvurumuza herhangi bir cevap vermediği gibi herhangi bir ödeme de yapmadığını, taraflarınca—– numaralı dosya ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu, İtiraz Hakem Heyeti’nin —— sayılı kararıyla, sigorta şirketince sunulan araştırma raporunda aracın tamir sırasında deneme sürüşü yapılırken kazaya uğradığına dair ciddi şüpheler ortaya konduğu, somut olayda araştırma raporunda belirlenen olguların araştırılması gerektiği ancak hakem heyetlerince bu yönde araştırma yapılmasının imkan dahilinde olmadığı gerekçesiyle dosyadan el çekilmesine karar verilmiş olmakla zararın tazmini için işbu davayı açtıklarını, dava konusu edilen tutar müvekkile ait —— plaka sayılı araçta meydana gelen hasar bedeline ilişkin olduğunu, söz konusu miktar davalı sigorta şirketi tarafından ödenmediğini, 01.03.2021 tarihinde —- ilçesinde —- caddesinde seyir halinde olan sürücü— sevk ve idaresindeki —- plakalı —– marka aracının ön kısımları ile yine aynı istikameti seyir halinde olan sürücü —-sevk ve idaresindeki—- plakalı —– marka aracının arka kısımlarına çarpmasının etkisiyle direksiyon hâkimiyetini kaybedip yolun sağında bulunan bariyerlere çarpması sonucu müvekkile ait —–plakalı araçta büyük oranda maddi hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün —– numaralı sektör duyurusu doğrultusunda sigorta eksperine yaptırılan tespit sonucu müvekkiline ait araçta büyük oranda hasar oluştuğu 324,50 TL bedel ödeyerek yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu tespit edildiğini, 07.04.2021 tarihinde düzenlenen eksper raporuyla —— plakalı aracın tramer sorgulamasında herhangi bir ağır hasar/pert kaydına rastlanmadığı, meydana geldiği belirtilen kaza ile araç üzerinde oluşan hasara yönelik herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığının belirtildiğini, meydana gelen hasar bedeli taraflarınca davalı sigorta şirketinden talep edildiğini, başvurularının davalı sigorta şirketine 17.06.2021 tarihinde elden tebliğ edildiğini, davalı şirket ise işbu başvurumuza cevap vermediği gibi süresinde herhangi bir ödeme de yapmadığını, davalı sigorta şirketi, kazaya kusuruyla sebebiyet veren ——plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olup müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelinden ve ekspertiz ücretinden sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı sigorta şirketince ZMMS ile sigortalı—– plaka sayılı aracın müvekkile ait —- plaka sayılı araca çarpmak suretiyle kusuruyla sebebiyet verdiği kaza sonucu ZMMS poliçesi kapsamında, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik (1.000,00-TL hasar bedeli, 324,50-TL eksper ücreti olmak üzere) toplam 1.324,50 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan —– plakalı aracın 01.03.2021 tarihinde karışmış olduğu trafik kazasında hasarlanan ——plakalı araçta meydana geldiği iddia olunan hasar ve ekspertiz ücretinin karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu davanın açıldığının anlaşıldığını, usul eksikliğine ilişkin beyanları saklı kalmak ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 41.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaldıyla ifade etmek isteriz ki; müvekkili şirketin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlanacağını, sigortacı ise KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğini, böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararlar, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletenin sorumlu bulunması gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan başvuru sonucunda ——nolu hasar dosyası açıldığını, davaya konu kazanın, çelişkiler içermesi sebebiyle müvekkili şirketçe araştırma yapılması zaruretinin doğduğunu, bağımız araştırma şirketinden araştırma raporu alındığını, rapor uyarınca “Şubat ayının son haftası aracını motor kısmında sıkıntı olmasından dolayı tamirci —– isimli kişiye bıraktığını, aracının uzun süre tamirde kaldığını, bu zaman zarfında çoğunlukla aracını görmediğini belirtmiştir. 23.06.2021 tarihinde sigorta şirketi tarafından kendisine mesaj geldiğini, bunun üzerine sigorta şirketini aradığını ve aracının kaza yaptığına dair bilgi verdiklerini, sigorta şirketine ise kazadan haberinin olmadığını, aracın serviste olduğunu belirtmiştir. Sonrasında tamirciyi aradığını ve tamircinin kendisine “evet araç kaza yaptı, biz sana söylemedik” demesi üzerine kazayı öğrendiğini ancak kaza yapanı tanımadığını belirtmiştir. Sigortalıdan alınan bilgiye istinaden sigortalı aracın bırakıldığı servis yetkilisi —- ile yüz yüze görüşülmüş ve alınan yazılı beyanında; Sigortalı —-yeğeni olduğunu, kendisinin aracını motor bakım onarım işleri için servisine bıraktığını, o dönemde covid olmasından dolayı bir süre hastanede yattığını belirtmiştir. Bu süre zarfında işe yeni alınan ve deneme süresinde olmasından dolayı sigortası yapılmayan —– bilgisi dışında aracı kullandığını ve kaza yaptığını belirtmiştir. Kendisinin işe döndüğü zaman aracın farının değiştiğini gördüğünde sorduğunu ve farın eski olduğunu ve o yüzden değiştirdiklerini söylediğini belirtmiştir. Daha sonra kaza olayını öğrenince ve iş yerinde de bazı sıkıntılar olmasından dolayı —–ve sorumlu kişileri işten çıkardığını belirtmiştir. Yine kendisinin işte olmadığı zaman sigortalı aracın çarpmış olduğu aracı servislerinde onarım işlemlerini yaptıklarını ve dosyayı avukata verdiklerini öğrendiğini beyan etmiştir” tespitlerinde bulunulduğunu, araştırma raporundaki beyanlardan ve sigortalı aracın bırakıldığı tamirhane sahibinin beyanlarından da görüleceği sigortalı, aracını tamire bıraktığı ve tamire bıraktığı yerdeki çalışan tarafından başvurucunun haberi ve izni olmadan aracın kullanıldığı ve başvuruya konu kazanın gerçekleştiğinden sigortalının haberinin olmadığı, tüm işlemlerin tamirhane tarafından gerçekleştirildiği alınan bu beyanlarla sabit olduğunu, Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde başvuruya konu kazanın sigortalı tarafından değil motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan tamirhaneye bırakıldığı zamanda gerçekleştirildiğinden KTK M.104 “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım – satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulacağını, aracın işleteni ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir hükmünce zorunlu mali mesuliyet sigortacı olan müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından başvurunun reddine karar verilmesi gerekirken gerekçesiz şekilde bu hususlar reddedilerek başvurunun kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, KTK m.86 gereğince şirketimizin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, dosya delilleri ile ortaya konulduğu üzere dava konusu olayın gerçekleşmesi bakımından sigortalı araç sürücüsünün hiçbir kusuru bulunmadığını, araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, zararlar nedeniyle müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 01/03/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı —–plakalı araçla davacıya ait —— plakalı aracın çarpışması sonucu hasar bedeli ve ekspertiz ücret talebine ilişkindir.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 22/04/2022 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Araç tescil kaydı, hasar dosyası ve tahkim dosyası celp edilmiş dosyamız arasına alınmıştır.
Kaza sonrası taraflar tarafından tutulan ve imzalanan maddi hasarlı kaza tespit tutanağına göre;—-plakalı aracın sürücüsü —- beyanı: —-yönünde giderken alt geçide girdiğimde arkadan gelen —– araç tünelde bana arkadan vurdu. Yokuş aşağı olduğum için hakimiyetimi kaybettim, sol bariyere sürtüp sağa vurdum.”
—– plakalı aracın sürücüsü —- beyanı: —– giderken alt geçitte önümdeki araca arkadan vurdum.” şeklindedir.
Makine mühendisi bilirkişi —— tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “01.03.2021 tarihi saat 22:30 sıralarında, —- alt geçidinde sürücü—-, sevk ve idaresindeki —- plakalı otomobili ile seyir halinde iken aracının ön kısımları ile aynı yol üzerinde aynı istikamette seyir halinde olan sürücü —-sevk ve idaresindeki —–plakalı otomobile, yakın takip nedeni ile duramayarak—- plakalı otomobile arka kısımlarına çarpması, çarpmanın etkisi ile—–plakalı aracın sürücü —– direksiyon hakimiyetini kaybederek önce sol bariyerlere aracınıın sol yanını sürtmesi, sonra sağ taraftaki duvara önü ile çarpması şeklinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu nedenlerle —- plakalı otomobilin sürücüsü —- Karayolları Trafik Kanununu 52/ b, 56/c, 84/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 107, 157/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, seyir esnasında yakın takip sonucu önündeki araçla güvenli bir mesafe bırakmadığı nedeni ile önündeki araca arkadan çarptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı aracın sürücüsü —- kazanın oluşumunda alabileceği bir tedbir bulunmadığı, kazada herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır. Davaya konu —-plakalı— model, —- marka ,—– tipi hususi otomobildir. Kaza tarihinde araç 5 yaşındadır. Kaza tarihi itibarı ile aşağıya emsal aracın internet satış ilanlarından 3 adet alınmıştır. Kaza tarihi itibarı ile davaya konu araç için 105.000 TL rayiç değer takdir edilmiştir. Maddi hasarlı trafik kaza tutanağı, davacının yaptırmış olduğu hasar ekspertiz raporu ve dosyaya delil olarak konulan hasarlı araç fotoğrafları değerlendirildiğinde kazanın davacının yaptırmış olduğu ekspertiz raporu ile uyumlu olduğu görülmektedir. Dosyaya delil olarak konulan ekspertiz raporundaki kazada değiştirilen parçaların ve yapılan işçiliklerin kaza ile uyumlu, değiştirilen parça bedellerinin bedellerinin kadri maruf olduğu kanaatine varılmıştır. Değiştirilen parçaların sovtaj değeri yoktur. Tahkim dosyası, bilirkişi raporu ve davacının yaptırmış olduğu ekspertiz raporu karşılatırıldığında parça bedelleri birebir aynı, işçilik ücretlerinde ise tahkim dosyası bilirkişisi 8.400 TL işçilik bedeli takdir etmiştir. Kaza tarihi itibarı ile yapılan piyasa araştırmasında piyasa şartlarına göre Tahkim bilirkişisinin işçilik bedellerininin uygun olduğu tespit edilmiş olup işçilik ücretlerinde tahkim bilirkişisinin belirlemiş olduğu işçilik ücretine iştirak edilmiştir. Davaya konu aracın davaya konu kazadaki hasar bedeli KDV hariç, iskonto hariç 32.769,12 TL, – KDV dahil, iskonto hariç 38.667,56 TL’dir. Ancak davaya konu kazada ——sigortalısının işleten sıfatını kaybedip kaybetmediği, davalının sorumluluğu olup olmadığı konusunda sigorta bilirkişisinin yorumuna gerek olduğu, Ekspertiz hizmet bedeli yargılama giderlerinden olduğu,” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; kazanın, davalı sigorta şirketine sigortalı ve dava dışı sürücü—-sevk ve idaresinde bulunan—- plakalı aracının ön kısmı ile davacıya ait —–plakalı araca arka kısımlarına çarpması, çarpmanın etkisi ile —-plakalı aracın sürücüsü —– direksiyon hakimiyetini kaybederek önce sol bariyerlere aracının sol yanını sürtmesi, sonra sağ taraftaki duvara önü ile çarpması şeklinde hasarın meydana geldiği,
Mahkememizce alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalı sigorta şirketine sigortalı—–plakalı otomobilin sürücüsü —–kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait—- plakalı aracın sürücüsü—- meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, Yargıtay —-Hukuk Dairesi —–. Kararına göre; “Sigortacı, ZMSS sözleşmesinden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi de (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödemek zorundadır. Bu nedenle mahkemece, tespit edilen zararın, KDV ilave onarıma ilişkin fatura olmadığı vs. Gerekçelerle KDV hariç tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.” içtihadı gereği, davacının zararını KDV dahil talep edebileceği, davaya konu aracın davaya konu kazadaki hasar bedelinin KDV dahil 38.667,56 TL olduğu,
Kazaya karışan —- plakalı araç—–nezdinde 09.11.2020- 09.11.2021 tarihleri arasında—– poliçe nolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğu, maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 43.000,00 TL olduğu, hasar bedelinin trafik sigortası teminatları içinde değerlendirildiği,
Davacı tarafın davalı sigorta şirketine başvurusu sonucunda ——nolu hasar dosyasının açıldığı, davalı vekili kazanın, çelişkiler içermesi sebebiyle müvekkili şirketçe araştırma yapıldığını, bağımız araştırma şirketinden araştırma raporu alındığını ve alınan rapor uyarınca kazanın teminat dışı kaldığını beyan ettiği,Davalı sigorta şirketi tarafından alınan araştırma raporunda özetle; “Şubat ayının son haftası aracını motor kısmında sıkıntı olmasından dolayı tamirci —– isimli kişiye bıraktığını, aracının uzun süre tamirde kaldığını, bu zaman zarfında çoğunlukla aracını görmediğini belirtmiştir. 23.06.2021 tarihinde sigorta şirketi tarafından kendisine mesaj geldiğini, bunun üzerine sigorta şirketini aradığını ve aracının kaza yaptığına dair bilgi verdiklerini, sigorta şirketine ise kazadan haberinin olmadığını, aracın serviste olduğunu belirtmiştir. Sonrasında tamirciyi aradığını ve tamircinin kendisine “evet araç kaza yaptı, biz sana söylemedik” demesi üzerine kazayı öğrendiğini ancak kaza yapanı tanımadığını belirtmiştir. Sigortalıdan alınan bilgiye istinaden sigortalı aracın bırakıldığı servis yetkilisi —– ile yüz yüze görüşülmüş ve alınan yazılı beyanında; Sigortalı —– yeğeni olduğunu, kendisinin aracını motor bakım onarım işleri için servisine bıraktığını, o dönemde covid olmasından dolayı bir süre hastanede yattığını belirtmiştir. Bu süre zarfında işe yeni alınan ve deneme süresinde olmasından dolayı sigortası yapılmayan —– bilgisi dışında aracı kullandığını ve kaza yaptığını belirtmiştir. Kendisinin işe döndüğü zaman aracın farının değiştiğini gördüğünde sorduğunu ve farın eski olduğunu ve o yüzden değiştirdiklerini söylediğini belirtmiştir. Daha sonra kaza olayını öğrenince ve iş yerinde de bazı sıkıntılar olmasından dolayı —– ve sorumlu kişileri işten çıkardığını belirtmiştir. Yine kendisinin işte olmadığı zaman sigortalı aracın çarpmış olduğu aracı servislerinde onarım işlemlerini yaptıklarını ve dosyayı avukata verdiklerini öğrendiğini beyan etmiştir” tespitlerinde bulunulduğu,KTK’nın 104. Maddesi; “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım – satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı; işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için zorunlu mali sorumluluk sigortası yapan sigortacısı bu zararlardan sorumlu değildir” düzenlemesini içerdiği, her ne kadar davalı vekili, sigortalının aracını tamire bıraktığı ve tamire bıraktığı yerdeki çalışan tarafından başvurucunun haberi ve izni olmadan aracın kullanıldığı ve başvuruya konu kazanın gerçekleştiğinden sigortalının haberinin olmadığı, tüm işlemlerin tamirhane tarafından gerçekleştirildiği ve başvuruya konu kazanın sigortalı tarafından değil motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan tamirhaneye bırakıldığı zamanda gerçekleştirildiğinden KTK’nın 104. Maddesi uyarınca zorunlu mali mesuliyet sigortacı olan müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını ileri sürmüşse de davalı sigorta şirketine sigortalı aracın davacıya ait araca zarar verdiği, bu hususta 3. Kişi konumunda olan davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, davalı sigorta vekilinin söz konusu iddialarının rücuen tazminat konusunda ileri sürülebileceği, zararın davalıya sigortalı aracın işletilmesi sırasında meydana geldiği, olayın gerçekleşmesi bakımından sigortalı araç sürücüsünün hiçbir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davacının aracında meydana gelen zararı davalı sigorta şirketinden talep edebileceği, hasar miktarının KDV dahil 38.667,56 TL olduğu, davacının davalı sigorta şirketine 17/06/2021 tarihinde başvuru yaptığı, davalı sigorta şirketinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 28/06/2021 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.Davacı taraf 324,50 TL ekspertiz ücreti de talep etmiştir.
Ekspertiz ücreti alacak olarak istenemeyecek olup ancak yargılama gideri olarak talep edilebileceğinden dosyaya sunulan ekspertiz giderine ilişkin talep edilen 324,50 TL ekspertiz hizmet bedelinin uygun olduğu, fatura örneğinin dosyada mevcut olduğu, ekspertiz hizmet bedelinin yargılama giderlerinden olduğu ekspertiz ücreti yargılama giderleri kısmında değerlendirmeye alınmış ve yargılama giderleri içerisinde değerlendirildiğinden ekspertiz ücreti yönünden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. —- BAM—-HUKUK DAİRESİ —ESAS—- KARAR

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-38.667,56 TL hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 28/06/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Ekspertiz ücret talebinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirmesi gerektiğinden ekspertiz ücret talebinin reddine,
3-Karar harcı 2.641,38 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 644,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 724,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.916,68 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 644,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 805,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 200,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 324,50 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.525,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.